Nezir; Bana bunu yaşatanları affetmem…
CHP MYK ve PM’den CHP nin Buca adayı olarak Suat Nezir ismi çıkmasına karşın YSK ya isimlerin teslim edilmesine yaklaşık 1 saat kala YSK’ya Suat Nezir yerine CHP Genel Başkan Yardımcısı, İzmir Milletvekili geçmişte ‘Biz Kaç Kişiyiz’ Hareketinin lideri Tuncay Özkan’ın Avukatı Erhan Kılınç’ın CHP Buca Belediye Başkanı olarak atanması İzmir siyasetini tam anlamıyla yangın yerine çevirdi.
İzmir ve Türkiye genelinden Nezir’e destekler çığ gibi büyümesine rağmen, Buca da seçim kaybetmeye Razı görülen Özkan istediğini yaptırarak geri adım atmadı. Bunun üzerine bu gün bir açıklama yapan Suat Nezir Buca halkına ve kendisini destekleyen herkese teşekkür etti.
CHP Buca’da adaylığı geri çekilen Suat Nezir bir basın açıklaması düzenledi. Adaylığının geri verilmesi için mücadele eden Suat Nezir açıklamasında şunu söyledi; ‘Ben il başkanlığında son gün, birlikte son halini vermek için elimde tuttuğum meclis listesiyle beklerken, onuru olan hiç kimseye yakışmayacak şekilde başka bir kapıdan adaylığımın düşürüldüğü bir başka listenin YSK’ya gönderilmesini unutmam, bana bunu yaşatanları affetmem elbette mümkün değildir.’ Dedi.
Suat Nezir açıklamasında şunları ifade etti;
Sevgili Yol Arkadaşlarım, Değerli Bucalılar,
Buca’da büyümüş ve yetişmiş genç bir siyasetçi olarak aday belirleme sürecinde ciddi bir adaletsizlik yaşadığım bir gerçektir.
Partimizin en üst kurulu olan Parti Meclisi’nde oy birliği ile onaylanmış adaylığımın; son gün son saatlerde daha önce kurulmuş büyük bir kumpasla, haksız ve adaletsiz bir uygulama ile gasp edilmesiyle hayal kırıklığına uğradım, üzüldüm.
Ama asıl tepkim partimin içerisinde bu kumpasın yaşanmasına sebep olanlara, yaşatılmasına göz yumanlara, partime zarar verenlere olmuştur.
Ben il başkanlığında son gün, birlikte son halini vermek için elimde tuttuğum meclis listesiyle beklerken, onuru olan hiç kimseye yakışmayacak şekilde başka bir kapıdan adaylığımın düşürüldüğü bir başka listenin YSK’ya gönderilmesini unutmam, bana bunu yaşatanları affetmem elbette mümkün değildir.
Benim tepkim, sadece kendi kişisel siyasi ikbalimizin engellenmesine yönelik değildir. Üzüntümün en büyük nedeni bu partiye güvenen, inanan, yürekleri bu parti için atan seçmenlerimizin de hayal kırıklığı yaşamış olmasıdır.
Sadece ben ve yol arkadaşlarım değil, Bucalılar, İzmirliler, tüm Türkiye genelinden yurttaşlarımız ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin Milletvekilleri de ortada bir haksızlık olduğunu dile getirmişlerdir.
Seçim koordinasyon merkezimizin, adaylığımız haksız bir uygulama ile düşürüldükten bu yana bize destek vermek isteyenlerce dolup taşması bunu açıkça göstermiştir.
Ancak geçen 10 gün boyunca herkesin açıkça gördüğü bu yanlışın düzeltilmesi için parti yönetimince adım atılmamıştır. Mücadelemiz boyunca, gönlünde adalete yer veren Bucalılar, İzmirliler, Türkiye, tüm sivil toplum kuruluşları, yani halkımız bizden yana olmuşken, sesimizi duymuşken partimizin üst yönetiminden sabırla beklememe rağmen bu haksızlığa ilişkin tek bir açıklama yapılmamıştır. Bunu da unutmam mümkün değildir.
Umarım parti yönetimimiz doğru bir karar vermiştir. Bunu partimize destek veren seçmenlerimiz en iyi biçimde takdir edecek ve ona göre tercihlerini belirteceklerdir.
Şimdi Suat Nezir, Buca’da seçimler için CHP adına çalışacak mı, oy isteyecek mi? Sorularına muhatap oluyorum. Bu sorunun yanıtını da buradan vermek istiyorum.
Suat Nezir, bu süreçte sayısız gönül kazanmış, Türkiye çapında teveccüh görmüştür ama Suat Nezir’in bile insanların vicdanlarına hükmetme gücü de hakkı da yoktur.
Ben ne söylersem söyleyeyim, ne karar alırsam alayım, insanlar vicdanlarının sesini dinleyecektir, seçimde ona göre oy kullanacaktır.
İşte bu yüzden bugüne kadar partim Buca’da İzmir’de Türkiye genelinde oy kaybetmesin diye mücadele ettim, mücadelemi sadece Suat Nezir’in onuru için vermedim partim adına da verdim.
Çünkü ben Bucalıların nasıl hakka hukuka adalete inandıklarını biliyorum, vicdanlarını herkesin her şeyin üstünde tuttuklarını biliyorum. Bu yüzden tüm mücadeleme karşın Buca için üzgünüm.
Şunu belirtmek isterim ki, ben onurumla, doğru bildiğim ilkelerimle yola çıktım ve bu süreçte de bu duruşumu asla bozmadım.
Ben siyaset yapmaya ve ülkeme hizmet için mücadeleye devam edeceğim, bu yolda çıktığım onurlu çabamı sürdüreceğim.
Bundan sonraki mücadelem, siyaseti yozlaştıranlar ve çıkarları için kullananlara karşı olacaktır.
Bu süreçte yanımda olan başta ailem olmak üzere, aday adaylığımın daha ilk gününde benimle yürüyen tüm yol arkadaşlarıma, seçim ofisimizde gece gündüz adalet nöbeti tutan tüm hemşehrilerime, Buca’ya, tüm İzmir’e, ülkemin dört bir yanından beni arayan, destek veren, yanımda benimle birlikte dimdik duran herkese şükranlarımı sunuyor ve bu hak arama mücadelemizi duyurmamızda destek olan tüm basın emekçisi kardeşlerime teşekkür ediyorum.
Bu daha başlangıç
Mücadeleye devam…