Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Muharrem İnce ile yaptığı görüşmeyi köşesine taşıdı. Yaklaşan CHP kongre öncesi İnce, parti yönetimine sert eleştiriler yöneltti.
Yazının satır başları şöyle:
“Tek adaylı il kongrelerinden sonra, şimdi gözler 2829 Mart tarihlerinde yapılacak olan büyük kurultaya çevrildi…
Kurultayda gözlerin üzerine çevrildiği isimlerden biri de Muharrem İnce. Daha önceki kurultayda Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkarak 415 oy alan İnce, bu kez ne yapacak? Kılıçdaroğlu’nun karşısına aday çıkarmaya hazırlanan sol blokla güç birliği yapacak mı?
Muharrem İnce CHP’yle yatıyor, CHP’yle kalkıyor. Tek gündemi var, o da CHP. Kongreyle ilgili gelişmeleri en ince detayına kadar takip ediyor. Muharrem İnce, öncelikle tek adayla gidilen il kongrelerinin ve kurultayın meşruiyetini tartışmaya açtı. Kongrede kimin neyi destekleyeceğinden ziyade, kurultaya giden sürecin değerlendirilmesini istedi. Muharrem İnce’nin sözlerini noktasına virgülüne dokunmadan aktarıyorum.
“1) Tek adaylı il seçimlerinden çok adaylı kurultay çıkmaz. Bunun adı ‘demokrasicilik oyunu’ olur.
2) Çanakkale’de genel başkan yardımcısı Muharrem Erkek’in, Ordu’da genel başkan yardımcısı Seyit Torun’un, Sakarya’da grup başkanvekili Engin Özkoç’un, Denizli’de genel başkan yardımcısı Gülizar Biçer’in, Manisa’da grup başkanvekili Özgür Özel’in desteklediği adaylar kaybetti. İzmir’de aslında Tuncay Özkan’ın desteklediği aday da kaybetti. Çünkü salt çoğunluk yoktu. 611 delegenin oy kullandığı seçimde tek aday olan Deniz Yücel’e 253 oy çıktı. Bu demektir ki, partililerin gönlünde MYK bitmiştir. Bu demektir ki, CHP’lilerin gönlünde bu yönetim bitmiştir. AKP’ye benzemeye çalışan CHP’den bu millete hayır gelmez.”
Muharrem İnce’ye öncelikle kurultaya ilişkin tavrını sordum. “Kongrede bakacağız” dedi. Belli ki değerlendirme süreci devam ediyor. “Önce bir durum tespiti yapalım istedim. İlde aday çıkarmayacaksın, ‘Kurultayda aday çıksın’ diyeceksin. Öncelikle bu yanlışlığa dikkat çekmek istedim” dedi. Ardından kurultaya ilişkin değerlendirmelerini sürdürdü:
“Antalya’da ikili yarış oldu. Genel Merkez’in adayı kaybetti. (Antalya il kongresinde Ahmet Kumbul’la yarışan Nusret Bayar 335 oy alarak seçimi kazandı.) Ankara’da Ayhan Yalçınkaya’ya oyun oynanmasaydı seçimi kazanmıştı. İzmir’de Cüneyt Oğuz’a verilen imzalar son anda yapılan müdahalelerle çektirilmeseydi, Cüneyt Oğuz kazanmıştı. Burada önce kurultayın meşruiyetini tartışmamız lazım. Bu, vicdanlarda meşru değil. Tüzük önünde meşru olabilir ama CHP’lilerin gönlünde meşru değil. Tarihte meşhur bir söz vardır, ondan esinlenerek söylüyorum, süngüyle seçim kazanabilirsin ama süngünün üstünde oturamazsın. İnsanlar bunu sorgular, hele hele CHP’liler daha çok sorgular.”
BİRÇOK CHP’Lİ BU DURUMDAN HOŞNUT DEĞİL
Tekrar adaylık konusuna döndüm. Sol blokun aday çıkarma arayışları sürüyor. Muharrem İnce ile Selin Sayek Böke’nin görüşmesi kulisleri hareketlendirdi. Muharrem İnce şahsı hakkında konuşmak istemedi ama “Adaylık düşünen arkadaşlar var. Birçok CHP’li bu durumdan hoşnut değil” dedi. İlk sözleri olduğu gibi, son sözleri de CHP yönetimine yönelik “ince” bir mesajdı. “İttifak yapacağım derken önce CHP’lilerle ittifak yapın” dedi.
CHP sıradan bir kurultaya gitmiyor. Tek adaylı kurultaylar nedeniyle sağa kaymakla eleştirilen CHP, bu kurultayda aslında kritik bir dönemeci alıyor. Tek adaylı il kongrelerinin sonuçları göz önüne alındığında, Kılıçdaroğlu siyasi hayatının en rahat kurultaylarından birine gidiyor. Ama sol blok ile Muharrem İnce’yi destekleyenler arasında güç birliği sağlanırsa karizması çizilebilir.
Muhalifler ortak adayla birlikte “boş oy” formülünü tartışıyor. Kılıçdaroğlu’nun tek aday olarak girdiği kurultay sandığından 500600 civarında boş oy çıkarsa, prestiji açısından sarsıcı olabilir.”