Amerikan Merkez Bankası ve Avrupa Merkez Bankası'nın, 2022'nin başından bu yana yaptığı rekor faiz artışları ve şahin söylemleri, ülkelerin ekonomilerini durma noktasına getirdi. Ekonomik durağanlık sanayi üretimini ve hizmet sektörünü geriletirken dev şirketler istihdamı askıya alarak yüz binlerce çalışanın işine son verdi.
"ORANTISIZ İŞE ALIMLAR YAPILDI"
Son dönemde özellikle ABD ve Avrupa'daki teknoloji şirketlerinde işten çıkarmaların yüksek olduğunu kaydeden Schaller, dünya çapında ise teknoloji sektöründeki işten çıkarmaların 100 bini geçtiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Biz teknoloji sektöründeki bu gelişmeleri, yanlış varsayım ve öngörülerin bir sonucu olarak okuyoruz. Şirketler salgın süreci ve hemen sonrasındaki büyümenin aynı şekilde devam edeceğini düşündüler. Bu nedenle de orantısız şekilde işe alımlar yapıldı. Öngörüleri ve planlamaları düşündükleri gibi gerçekleşmeyince, şirketler ekonomik sürdürülebilirliklerini sağlamak için işten çıkarma sürecine girdi.
"BÜYÜK ÇAPLI İŞTEN ÇIKARMALAR GÖRÜYORUZ"
Ekonomik krizin dünya çapında işten çıkarmaların artmasında etkisi yüksek. Ekonomik gelişmelerin yanı sıra, sektörlerdeki dijital ve yeşil dönüşümün sonucu olarak yetenekler ve mesleklerin içeriği de değişti. Şirketler doğru insanları istihdam etmediklerini fark etti. Ekonomik kriz, dijital ve yeşil dönüşümün getirdiği sancılar aynı anda yaşandığı için büyük çaplı işten çıkarmalar görüyoruz. Daha fazla işten çıkarma yaşanacağını da düşünüyoruz."
"ENERJİ SEKTÖRÜ DEĞİŞİMDEN AĞIR ŞEKİLDE ETKİLENECEK"
Schaller, sektörlerdeki değişim ve dönüşümün etkisiyle istihdam piyasalarında bir rotasyon olduğunu anlattı.
Özellikle otomotiv gibi geleneksel sektörlerde bu rotasyonun yaşandığını kaydeden Schaller, "Enerji sektörü de bu değişimden çok ağır şekilde etkilenecek." dedi.
Schaller, tüm bu işten çıkarmalara rağmen tüm sektörleri etkileyen dönüşüme bağlı olarak ABD'de 10 milyon ve G20 ülkelerinde de aynı oranda istihdam boşluğu olduğunu söyledi.
Dönüşümün gerektirdiği yeteneklere sahip çalışanların bu boşlukları doldurabileceğini söyleyen Schaller, "Sağlık, lojistik, hava yolları, havacılık sektöründe yer hizmetleri ve turizm sektöründe de bu boşlukların oluştuğunu ve potansiyel iş imkanlarının yüksek olduğunu söyleyebiliriz." yorumunu yaptı.
"BİR MİLYAR İNSAN KAYIT DIŞI ÇALIŞIYOR"
Schaller, özellikle Avrupa'da birçok insanın maaşlarından memnun olmaması nedeniyle grevlerin artmasına ilişkin "Birçok ülkede, şirketler veya hükümetler bu grevlere karşılık olarak büyük maaş artışları yaptı. Ama örneğin Almanya, Fransa ve İtalya gibi ülkelerin enflasyonun bir şekilde düşmeye başlayacağı öngörülerine dayanarak, maaşlar üzerinde fazla müzakere yoluna gitmediğini görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Schaller, küresel istihdam açısından dikkat edilmesi gereken bir diğer noktanın ise şu anda küresel istihdamın yüzde 60'ına karşılık gelen yaklaşık bir milyar insanın kayıt dışı çalışması olduğunu kaydetti.