MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "15 Temmuz'a 'kontrollü darbe' ya da 'tiyatro' demek işbirlikçiliktir, ihanet ortakçılığıdır. Nitekim yanlıştır, muhataplarını tarih ve millet önünde mahcup edecektir. Mücadeleyi sorgulayanlar FETÖ'nün değirmenine su taşıyan gafillerdir" dedi.
MHP lideri Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, 15 Temmuz 2016 gecesinin uzun asırlar boyunca hafızalardan çıkmayacak vahim hadiselere sahne olduğunu, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin içine sirayet etmiş dar bir kadronun devleti işgal, iç barış ve huzur ortamını imha etmek için harekete geçtiğini belirtti. Bahçeli, "15 Temmuz darbe girişimi, Gezi Parkı kalkışmasının bir devamıdır. 68 Ekim olaylarının bir etabı, bazı il ve ilçelerimizde yaşanan barikat ve hendek terörünün menfur ayağıdır. 15 Temmuz her şeyden önce terörist darbe kalkışmasıdır. Sevk ve idare merkezi Pensilvanya, emir ve komuta zinciri de Türk Silahlı Kuvvetleri'nin hiyerarşik yapısının dışındadır. TSK, emniyet, yargı, bürokrasi, medya, iş dünyası, üniversite ve diğer eğitim kurumlarıyla birlikte siyasete yuvalanan FETÖ, Türkiye'yi tıpkı bir ahtapot gibi sarmıştır. Melanet Gülen çetesi 15 Temmuz'da Türk milletine silah çekmiş, son şansını denemiş, son kozunu oynamıştır. Darbe kisveli işgal girişimine direnen büyük Türk milleti 15 Temmuz'da destan destan büyümüş, bağımsızlık onuruna, bekasına ve kutlu varlığına şehadeti göze alarak leke düşürmemiştir" dedi.
'CHP GENEL BAŞKANI YAŞ TAHTAYA BASMIŞ'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısında yaptığı açıklamalara da değinen Bahçeli, "Kılıçdaroğlu'nun bugünkü grup konuşmasında seviyesizliğin ve yüzsüzlüğün girdabına düşerek partimizi suçlayıcı ifadeler kullanması bu savrulmayı denetimsiz sürüklenmeye çevirmiştir. CHP Genel Başkanı bir kez daha yaş tahtaya basmış, utanmadan sıkılmadan fitneyi pusula haline getirmiştir. Hiçbir milli meselede adam gibi duramayan, dik duruş gösteremeyen Kılıçdaroğlu tutsaktır, sarsaktır. FETÖ'ye, PKK'ya bakışı da tamamıyla köksüzlüğün alametidir. 15 Temmuz'a 'kontrollü darbe' ya da 'tiyatro' demek işbirlikçiliktir, ihanet ortakçılığıdır. Nitekim yanlıştır, muhataplarını tarih ve millet önünde mahcup edecektir" diye konuştu.
'MUHALEFET DEMEK VATANA VE MİLLETE MUHALEFET ETMEK DEĞİLDİR'
Bahçeli, dört yıldır FETÖ'yle tavsama ve taviz kabul etmeyen iradeli bir mücadele sürecinin devrede olduğuna dikkat çekerek, "Ancak bu terör örgütünün kökü henüz kazınmış ve kurutulmuş değildir. Çünkü FETÖ'ye umut bağlayan, FETÖ'yle iltisak içinde bulunan, FETÖ'nün zehirli gayeleriyle birleşen siyasetten sivil toplum örgütlerine kadar billurlaşmış iç işgal cephesinin mevcudiyeti tartışmasız şekilde ortadadır. Mücadeleyi sorgulayanlar FETÖ'nün değirmenine su taşıyan gafillerdir. FETÖ'ye çıtını çıkarmayan, sürekli devlet ve hükümeti töhmet altında bırakan kifayetsiz muhterislerin hüviyetleri geldiğimiz bu aşamada arafta değil açıktadır. Şayet istiklal için birlik, istikbal için dirlik, kazanın da Türkiye olması isteniyorsa köhne ve kirli siyasetçilerin FETÖ ve PKK'yla aralarına aşılması imkansız mesafeler koyması mecburiyettir. Bu olmadığı takdirde Türkiye ve Türk vatanı siyasi ihtiras ve ayak oyunlarıyla tahrip edilecek, gelecek hedeflerimiz riske girecektir. Muhalefet demek vatana ve millete muhalefet etmek değildir. Muhalefet demek Türkiye'nin hak ve çıkarlarını kötülemek, kötü göstermek hiç değildir" ifadesini kullandı.
'YOK HÜKMÜNDE BİR KARARDIR'
Bahçeli, Ayasofya'nın yeniden ibadete açılması ile ilgili yapılan eleştirilere ilişkin ise, şunları kaydetti:
"Ayasofya Camii'nin ibadete açılma kararından sonra akıl tutulması, ahlak dağılması, mensubiyet bölünmesi yaşayan siyasilerin, kalem sahiplerinin, köşe yazarlarının ve sözde akademisyenlerin hali pürmelali kepazeliktir. Kiliseler Birliği'nin temsilcisi gibi konuşanlar, Rusya'dan Yunanistan'a ABD'den diğer AB ülkelere kadar Türk milletinin egemenlik ve inanç haklarını karalamaya niyetlenmiş çevrelerin ülke içindeki ajanı ve acentesi gibi davrananlar bir defa ayıplı bir teslimiyetçiliğin dibindedir. Brüksel'de yapılan AB Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda Ayasofya'nın statüsünün değiştirilmesinin kınanması ucuz bir meydan okuma, yok hükmünde bir karardır. Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye'yi kınayanları kınamakta, camilerimizi kundaklayan, inançlarımıza hakaret eden Haçlı zihniyetini reddetmektedir. Ayasofya Camii'nin açılmasını hazmedemeyenler Ortodoks Kilisesi'nin kapısında gıyaben nöbete giren aymaz ve ahlaksızlardır. Son gelişmeler turnusol kağıdı işlevi görmüş, ak koyun kara koyun açığa çıkmıştır. Ayasofya Camii'nin açılmasıyla dipsiz hayal kırıklığına uğrayanlar manen bu milletin evladı olamayacaktır."
'ATATÜRK BİZİMDİR, FATİH DE BİZİMDİR'
"Dahası büyük hünkarımız Fatih Sultan Mehmed ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü karşı karşıya getirmek, Osmanlı hukukunun uygulanarak Cumhuriyet hukukunun askıya alındığını tehditvari bir üslupla dillendirmek soysuz bir yalandır" diyen Bahçeli, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Atatürk bizimdir, Fatih de bizimdir. İkisi arasına nifak eken kesinlikle bizden değildir. Türkiye Cumhuriyeti 29 Ekim 1923'te geçmişten kopmamış, bilakis sağlam bir şekilde eklemlenmiştir. Tarihsizlerin bunu bilmesi çok uzak bir ihtimaldir. Ayasofya Camii'nin ibadete açılmasına doğrudan tepki gösteremeyip dolayı vasıtalarla tenkit ve telin etmek onur ve omurga sahibi hiç kimseyle, hiçbir siyasi parti temsilcisiyle bağdaşmayacaktır. CHP bunun aksi istikametinde falsolu ve defolu bir siyaset anlayışına gömülmüştür. İP de aynı kulvarda bir ileri iki geri yol almaktadır. Türkiye'nin küresel şantajlara diz çökmesini, düğme iliklemesini ima ve ihsas edenler Bizans'ın son dönem uzantılarıdır. İnanıyorum ki, Bizans hayranları Türk milletinin büyüklüğü karşısında şaşkına dönecekler, felç geçireceklerdir. Bir Yunan'lıdan daha fazla Yunanlı olan, bir Fransız'dan, bir ABD'liden, bir Rus'tan daha çok fanatiklik yapan, ezan sesi yerine kilise çanı dinlemeyi hasretle bekleyen kim varsa fetihle zulmü aynılaştıran alçaklardır. Bunlar dine karşı değil İslamiyet'e karşıdır. Hiç kuşkusuz aziz milletimiz her şeyin farkındadır. Ayasofya Camii'ni Müslüman gönüllerle buluşmasını engelleyecek bir fani de doğmamıştır. 15 Temmuz Milli Birlik ve Demokrasi Günü'nde, Ayasofya Camii'mizin ibadete açılmasını bir FETÖ projesi görenlerin kripto damarın içine gizlenmiş kopuklar olduğunu herkesin bilmesinde yarar vardır."