Filiz Kılıç'ın EtikHaber'e yaptığı açıklama şu şekilde:

Son günlerde İstanbul’da polisin yaptığı bir operasyon dikkat çekiciydi. Sokaklardan, çöplerden kâğıt ve benzeri atık malzeme toplayanların yaşadıkları ve topladıkları malzemeleri istifledikleri depolar polis tarafından basılarak tahliye edilmek istendi.

Çoğunluğunu Anadolu’dan gelen eğitimsiz ve fakir insanların oluşturduğu kâğıt, atık malzeme toplayıcıları toplumumuzun sosyal yaralarından birisidir. Çeşitli sebeplerle okula ulaşamayan ya da ailesinden bu yönde gerekli desteği bulamayan gençlerin yaptığı bir iştir kâğıt ve atık malzeme toplayıcılığı. Genellikle “çek çek” dedikleri el arabası ile akşam ve gece saatlerinde işe çıkan bu insanlar bir yandan sağlık problemleri yaşarken diğer yandan suç ve suçluların barındığı bir ortamda bulundukları için zaman zaman adli problemlerle uğraşırlar. Alkol ve uyuşturucu bağımlılarıyla, hırsızlarla, fuhuş yapanlarla vs. karşılaşan bu insanların bu sebeple de polisle başı derde girmekte, karakollara düşmektedirler.

Büyük bir toplumsal yara olan bu gerçeği 10 yıl önceden gören Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin önderliğinde “Okulsuz Her Köye Bir Eğitim Konağı” kampanyası başlatılmış ve ilk olarak Aksaray Dikmen köyünde köy çocuklarının okuması için “Oğuz Ata” adı verilen modern bir ilköğretim okulu yaptırılmıştır. 2010 yılında temeli Sayın Devlet Bahçeli tarafından atılan bina bir yıl gibi kısa bir sürede tamamlanarak 2011 yılında yine Genel Başkanımızın da katıldığı bir törenle hizmete açılmıştır.

Bu proje için ilk olarak eski adı “Tokarız” olan Dikmen köyünün seçilmesinin özel bir sebebi vardı. Hasan Dağı’nın hemen dibinde Aksaray’a çok yakın olmasına rağmen bu köy Anadolu’nun yol, su, okul gibi problemleri henüz çözümlenememiş fakir köylerinden birisiydi.Tarım ve hayvancılık çok sınırlıydı. Bu sebeple de köyün gençleri büyük şehirlere, özellikle İstanbul ve Ankara’ya kâğıt ve atık malzeme toplamaya gidiyordu. Birkaç aylık çalışmadan sonra kazandıkları az bir para ile köylerine dönmekte, para bitinceye kadar köyde kalıp sonra tekrar çalışmaya gitmekteydiler.

Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi, “Oğuz Ata Eğitim Konağı Temel Atma Töreni”nde yaptıkları konuşmada “Dikmen köyünde yakılan bu meşaleyi çok önemli ve kutlu görüyorum. Ortaya çıkan aydınlığın çevreyi ışıtacağını ve buradan güç alarak hiç sönmeyeceğine inanıyorum.” sözleriyle eğitimin ve bu amaçla yapılan çalışmaların önemini vurgulamışlardır. O gün Dikmen köyüne yapılan ilköğretim okulu sayesinde köy çocuklarının tamamı temel eğitim yapabilme imkânına kavuşmuştur. İçlerinden pek çoğu eğitimlerine devam ederek sokaklarda kâğıt ve atık toplamaktan kurtulmuş, meslek sahibi olmuştur.

Kâğıt ve atık malzeme toplayıcıları ile İstanbul’da yaşanan son polisiye olaylar Genel Başkanımızın bu konudaki ferasetini, uzak görüşlülüğünü ve haklılığını bir kez daha göstermiştir. Yıkıcı, bölücü, devlet düşmanı, marjinal grupların da bu meseleyi istismar etmek için fırsat kolladığı aşikardır. Onlara bu fırsatı vermemek, ekmeğinin peşindeki gariban insanlarla bu istismarcıları iyi ayırt etmek gerekmektedir.

Eğitimin her şeyin başı olduğu, eğitilemeyen, meslek sahibi olamayan insanların sokaklara kolayca indiği, istismar edildiği görülmüştür. İstanbul’da polis ile kâğıt ve atık malzeme toplayıcıları arasında yaşanan son olaylar, 10 yıl önce Sayın Genel Başkanımızın himayelerinde başlayan bu eğitim seferberliğinin artarak devam etmesi gerekliliğini bir kez daha ortaya koymuştur.