Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) İstanbul Şubesi'nde Başkan Murat Uysal enflasyon raporunu sunuyor. Uysal'ın açıklamaları ve rapordan öne çıkanlar şöyle:
İktisadi faaliyetteki ılımlı toparlanma eğilimi devam etmekle birlikte yatırımlar zayıf seyrini korumakta. Yüksek risk primi ve finansal sıkılık yatırım harcamalarını sınırlıyor. 3. çeyrekte iş gücü piyasasındaki zayıf görünüm devam etti.
Enflasyonun ana eğilimine dair göstergeler, arz yönlü faktörler ve ithalat fiyatları enflasyon görünümünü olumlu etkilemektedir. Net ihracatın büyümeye katkısı azalarak da olsa sürecek.
Ticari kredilerde ılımlı artış gözlemlemeye başladık.
Enflasyondaki gerilemede güçlü baz etkisi kadar beklentilerde iyileşme ve iç talep de etkili oldu. Yıllık enflasyondaki düşüşte temel mal ve gıda grubu sürükleyici oldu.
Tüketici enflasyonunun ekim ayında da tek hanede kalacağını, yılın son 2 ayında ise ters baz etkisiyle bir miktar yükseleceğini öngörüyoruz.
TCMB, yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 13.9'dan yüzde 12'ye, 2019 yılı gıda enflasyonu tahminini de yüzde 15'ten yüzde 10'a çekti.
Uysal, sigara fiyatlarındaki artışın yıl sonu enflasyon tahminini 0.6 puan yukarı çektiğini belirtirken 2020 TÜFE tahmininin aşağı ve yukarı unsurların birbirini dengelemesiyle değişmediğini vurguladı.
PARA POLİTİKASI DURUŞU
TCMB Başkanı Uysal, para politikasıyla ilgili parasal duruşu belirlerken enflasyonun ana eğilimleri ve reel faizin dikkate alındığının altını çizerek, "Enflasyondaki ana eğilimi aşağı yönlü ifade edebiliriz. Gevşeme yönündeki alanın önemli bölümünü kullandık. " dedi ve şöyle devam etti:
İlave adımların zamanlaması ve boyutunu veri akışına ve enflasyon görünümündeki gelişmelere göre şekillendireceğimizi vurgulamak isterim. Enflasyonu en kısa sürede kalıcı olarak tek haneye, ardından da yüzde 5 olan nihai hedefimize düşürmeye odaklanmış durumdayız. Önümüzdeki dönemde parasal sıkılığın düzeyini ana eğilime dair göstergeleri dikkate alarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlemeye devam edeceğiz.
Fiyat istikrarı ve finansal istikrarın ayrılmaz bir bütünün parçaları olduğunu tekrar vurgulamak isterim. Geçtiğimiz süreçte finansal kesim ve reel sektör etkileşimini yakından izleyerek bir yandan enflasyonu düşürmeyi amaçlarken diğer yandan bunun kalıcı olabilmesine yönelik olarak finansal sistemin sağlıklı işleyişini de gözeten bir yaklaşım benimsedik.
Son dönemde zorunlu karşılıklar başta olmak üzere elimizdeki araç setini etkin bir şekilde kullanarak finansal istikrarı ve para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyen adımlar attık. Bu adımların, ekonominin orta ve uzun vadede sağlıklı, sürdürülebilir bir büyüme patikasına yönlendirilebilmesine katkı sağlayacağını ve böylelikle fiyat istikrarını destekleyeceğini öngörüyoruz.
Önümüzdeki dönemde krediler ve iktisadi faaliyette öngörülen ılımlı toparlanmanın, iç ve dış makro dengeler açısından elde edilen kazanımların devamını sağlayacak ekonomik çerçeveyle uyumlu olduğunu değerlendiriyoruz.
.