Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, kuruluşunun 36. yıldönümü dolayısıyla Lefkoşa’da önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Bahçeşehir Üniversitesi Kıbrıs Üniversitesi Deniz Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi öncülüğünde düzenlenen 'Değişen Dünya DüzeniDoğu Akdeniz’de Mavi Savaşlar' konulu konferans, belki de KKTC tarafında yapılan bu tür bir etkinliğin ilk örneği oldu. Koç Üniversitesi, Milli Savunma Üniversitesi, Jandarma Güvenlik Enstitüsü, Mersin Ticaret Odası ve Türk Tarih Kurumu konferansın düzenlenmesinde destek oldular. Koç Üniversitesi KÜDENFOR Başkanı ve Aydınlık yazarı Em. Tümamiral Cem Gürdeniz, KKTC Büyükelçisi Murat Başçeri, KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, TTK Başkanı Refik Turan gibi isimlerle beraber Rusya’dan Aleksandr Dugin, Moskova Üniversitesi'nden konuk profesör Mehmet Perinçek, ABD’den Dr. John Bowlus, Suriye Türkleri'ni temsilen Tarık Sülo Cevizli gibi isimler, konuşmacı olarak Doğu Akdeniz ve KKTC konusunu ele aldılar. Konuşmacılar, KKTC’nin varlığını uluslararası toplumun kabul etmesi zamanı geldiğini noktasında anlaştılar. Pakistan’dan gelen gazeteci Zain Khan, “KKTC’ye geldiğimde gördüğüm Türk bayrağı, beni evimde hissettirdi” dedi.
Açılış konuşmasını yapan Yrd. Doç. Emete Gözügüzelli, “Anavatanımıza müteşekkiriz. Yurtta sulh, Cihanda Sulh diyen Atatürk’ün deyişiyle, denizlere hakim olan Cihan'a hakim olur ve bugün Akdeniz’deyiz, egemenliğimizi ilan ediyoruz. Varolsun anavatan“ dedi.
ASYA ÇAĞINA GİRİYORUZ
Koç Üniversitesi KUDENFOR Başkanı, gazetemiz yazarı Em. Amiral Cem Gürdeniz, konuşmasında Atlantik çağının sona erdiğini, geri dönülmez Asya çağının başladığını kaydetti. Gürdeniz, şunları kaydetti:
"Çok dinamik günler yaşıyoruz. Küresel düzen değişiyor. Bu kaçınılmaz değişim, gezegenimize barış, istikrar, denge dönemini yeniden başlatacak. Dünyamız, tek taraflı Atlantik zorlamalarından çok acı çekti. Gezegenimizin nefes almaya ihtiyacı var. Yeni dönemde, insanoğlu denizlere ve okyanuslara bağlı olacak.“ Gürdeniz, konuşmasında "Türkiye ve KKTC donanmış devletlerdir“ dedi ve güney sınırımızda Kürt devleti kurma girişimlerine karşı KKTC’nin korunması ve tanınması arasındaki ilişkiyi vurguladı. Gürdeniz, "Yavru Vatan 36. Yaşgününde anavatan ve mavi vatanın ayrılmaz parasıdır. Tek kutuplu yeni dünya düzeninin Kıbrıs’ta federalist çözümü artık geçmişte kaldı. Yeni dönemin yani, Asya yüzyılının KKTC’nin gerek Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne dönüşmesi, gerekse bağımsızlığını güçlendirecek ekonomik güç ve gönencinin artmasına büyük fırsatlar sunacağı aşikardır“ ifadesine yer verdi.
TARİH AKDENİZ’DE BAŞLADI
Türk Tarih Kurumu Başkanı Refik Turan, açılış konuşmasında, millet tanımıyla başladı ve tarihin Sümerler ile başladığını, Akdeniz’in tarihteki merkez konumuna değindi. Turan; Roma, Osmanlı ve Birleşik Krallık'ın yanısıra ilahi dinlerin doğum yerinin Akdeniz olduğunun altını çizdi. Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti açısından Mavi Vatan’ın önemini anlattı. "Kıbrıs, serhat vatandır" dedi.
AKDENİZ HEPİMİZİN BARIŞ DENİZİ
Jandarma Güvenlik Akademisi, Güvenlik Birimi Enstitü Müdürü Alb. Gökhan Sarı, dünyada güvenlik anlayışının değiştiğine dikkat çekti ve karadenizhava güçlerine uzay ve siber ayakların eklendiğini kaydetti. Akdeniz için, "Bu coğrafya dünya barışının düğüm noktası“ diyen Alb. Sarı, "Biz Akdeniz, barış denizi olsun diye bu ismi vermişiz. Yahudiler, büyük deniz anlamında 'Yam Gadol' diyorlar. İngilizler kıtalara odaklı 'Mediterrane' diyor. Romalılar 'Mare Nostro' yani "bizim deniz" diyorlar. Akdeniz hepimizin 'Mare Nostro'sudur' benzetmesini yaptı.
GEÇİŞ DÖNEMİNİN TEHLİKELERİ
Alexandr Dugin, açılış konuşmasında, "Dünya değişiyor. Tek merkezden çok merkezliliğe dönüyor, ancak henüz sonlanmadı. Ancak çok kutupluluk tam olarak başlamadı, geçiş dönemindeyiz. Hala tehlikeli bir dönemdeyiz. Çok tehlikeli bir dönem. Bazı ileri görüşlü Batılılar, bunu kabul ediyor ve emperyal Amerika yerine kendi ülkelerine dönmek istiyor. Amerika’yı önemli ve büyük bir ülke yapmak istiyor. Peki, Türkiye’nin bu durumda yeri nedir? Kuzey Kıbrıs’ın yeri nedir? Şimdi, Rusya ve Çin’in olduğu çok kutuplu dünyada, İran, Suriye, Pakistan, tereddütleri de olsa Hindistan’ın da bulunduğu dünyadaki en büyük değişim Türkiye’nin kararına bağlı. Çok uluslu ortamda Sayın Erdoğan giderek Rusya ve Çin’e yaklaşıyor. Hatta Türkiye‘nin NATO’dan çıkması bile gündemde. Böyle bir dönemde Sayın Amiral Gürdeniz’in ifadesiyle bu duruma Mavi Savaşlar demek çok doğru! Şu an yaşanan budur. Tek kutuplu dünya biterken Türkiye’nin Asya’ya dönmemesi için izole etmeye çalışıyorlar. Astana ile başlayan süreçle savaşı engelleyebliriz. TürkiyeRusya, TürkiyeÇin, Türkiyeİran ilişkileri gibi TürkiyeSuriye ilişkileri kurulmalıdır. Türkiye, Suriye ile diplomatik ilişki başlarsa, hızlıca Kuzey Kıbrıs’ın bağımsızlığının kabul olmasıyla çok daha büyük problemler çözülür. Dün, RusTürk ilişkileri sorunluydu, halloldu. Biz 15 yıl önce Rauf Denktaş’la görüştüğümüzde böyleydi, ama Denktaş bu durumun düzeleceğini görüyordu. Şimdi sırada TürkiyeSuriye ilişkilerinin düzelmesi vardır, o da hallolduğunda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tanınmasına sıra gelecektir“ dedi.
ANKARA VE MOSKOVA'YA, KIBRISKIRIM PLANI ÖNERİSİ
Moskova Üniversitesi Konuk Profesörü Mehmet Perinçek, konuşmasında Türkiye ve Rusya arasındaki işbirliği olanaklarını ele aldı. Suriye’de bölücü ve yobaz teröre karşı Türkiye ve Rusya’nın ortak çıkarları olduğununun altını çizdi. Perinçek şunları söyledi:
"İdlib ve Fırat’ın Doğusu tek bir cephe olarak ele alınmalı ve buradaki yobaz ve bölücü terör odakları Türkiye, Rusya ve Suriye işbirliğiyle temizlenmeli. Bu işbirliği Doğu Akdeniz’de de hayata geçirilmeli. Kıbrıs ve Kırım meseleleri ortak ele alınmalı. Türkiye’nin Kırım konusunda atacağı adımlara karşılık Rusya da Kıbrıs meselesinde Ankara’ya karşılık vermeli“
Askeri teknoloji ve savunma sistemlerine de değinen Perinçek, Türkiye’nin NATO’dan bağımsız bir savunma sistemi ihtiyacına vurgu yaptı.