Yaptırımların ve Çok Kutupluluğun Kavşağında Mali’ konulu UWI web semineri sona erdi


United World International 24 Ocak'ta, "Yaptırımların ve Çok Kutupluluğun Kavşağında Mali" adlı uluslararası bir konferans düzenledi. Mali Yeniden Kuruluş Bakanı İbrahim İkassa Maïga ve Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Semih Koray etkinlikte konuşmacı olarak yer aldı.


Konuşmacılar konferansta Mali'ye yönelik yaptırımları, Mali'nin Türkiye dahil diğer ülkelerle işbirliğini ve Afrika'daki sömürgecilik karşıtı hareketin geleceğini ele aldı.


9 Ocak'ta Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) üye ülkeleri seçimlerin Aralık 2026'ya kadar 5 yıl ertelenmesi gerekçesiyle Mali'ye yaptırım uygulama kararı aldı.


Yaptırımların ve Çok Kutupluluğun Kavşağında Mali" konferansına katılanlar, ‘Mali'ye yönelik kısıtlayıcı tedbirlerin Fransa'nın inisiyatifiyle alındığı’ görüşünde mutabık kaldılar.


Fransa'ya hayır’


Malili Bakan İbrahim İkassa Maiga konuşmasında, Francafrique sistemini bölgenin kalkınmasının önündeki en büyük engel olarak tanımladı. Bakana göre, Fransız makamları ülkeyi kontrol etmek için Mali'de büyüyen terörist ve ayrılıkçı tehdidi kullanarak tüm Birleşmiş Milletler araçlarını kendi çıkarları doğrultusunda içselleştirdi. Öyle ki bu kontrol mekanizması, Mali Silahlı Kuvvetlerinin ancak Fransızların izniyle kendi topraklarında faaliyet gösterebileceği bir noktaya ulaştı. Ancak Fransa, terörle mücadelede Mali'ye gerçek bir yardım sağlayamadı, bu nedenle "Mali, Fransa'ya hayır, ECOWAS'a hayır demeye karar verdi."


Malili Bakan, "Son 10 yılda gördüğümüz şey, Mali hükümeti ve kurumlarının kendi başına bir karar alamadığıdır. Kararlar başka yerlerde alındı" dedi. Maïga, bu durumun Mali'yi “başarısız bir devlet” olmanın eşiğine getirdiğine dikkat çekti.

Mali Yeniden Kuruluş Bakanı İbrahim İkassa Maïga UWI çevrimiçi konferansında


Mali halkının ve mevcut hükümetin bu duruma tepki göstererek “yeni bağımsızlık ve yeni egemenlik” mücadelesini başlattığını belirten Bakan, ülkesinin de Türkiye, Çin ve Rusya başta olmak üzere diğer ülkelerle daha aktif bir şekilde ilişki kurma kararı aldığını söyledi.


Mali Türkiye işbirliği ve beklentiler


Türkiye ve Mali’nin büyük bir tarihi mirasa sahip olduğunu belirten İbrahim İkassa Maïga, Mustafa Kemal Atatürk’ün bağımsızlık mücadelesine ve mirasına vurgu yaptı. Mali'nin Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yurtsever ve bağımsızlıkçı politikasına karşı da olumlu bir tavrı olduğunun altını çizen Bakan, bugün Mali’nin Türkiye gibi egemenlik ve bağımsızlık için mücadele ettiğini ifade etti.


Maïga, ülkesinin Türkiye ile "askeri" alan da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği yapmak istediğini belirtti. Malili Bakan ayrıca, Bamako'nun iki ülke arasındaki altyapıyı geliştirmek ve ticari ve kültürel bağları genişletmek için Türk inşaat şirketlerini Mali'ye çekmekle ilgilendiğini vurguladı.


Bakan Maïga, "Dostumuz sensin Türkiye. Dostumuz Rusya. Dostumuz Çin. Dostumuz Gine, Moritanya, Cezayir ve Fas. Dünyanın Fransız egemenliğinde olmayan diğer tüm ülkeleri" ifadelerini kullandı.


Rusya başkalarına saygı duyuyor’


İkassa Maïga, "Mali ile Rusya arasında açık bir işbirliği olmasına rağmen, 'paralı askerlerle' işbirliği yapmakla suçlanıyoruz" dedi.


Mali'nin Rus özel eğitmenlerle işbirliği yaptığına dair suçlamaların asılsız olduğunu vurgulayan Bakan: "Biz Rus hükümetiyle işbirliği yapıyoruz. Mali Dışişleri Bakanlığı Rusya Dışişleri Bakanlığı ile görüşüyor. Savunma Bakanı da Rusya'daki meslektaşıyla birlikte çalışıyor. Ve bize Wagner’i temsil eden kimse gelmedi" dedi.


İbrahim İkassa Maiga, bu konunun, Malili yetkilileri medya aracılığıyla karalamaya çalışan Fransız yetkililer tarafından "icat edildiğini" kaydetti.


Malili Bakan ayrıca Bamako yetkililerinin Fransız ve Rus ordusuyla etkileşim arasında büyük bir fark gördüklerini vurguladı: Rusya Mali'nin egemenliğine saygı duyuyor.


Mali hükümeti sözcüsüne göre, Rusya ile işbirliği eşitlik ve karşılıklı saygıya dayanıyor. İbrahim İkassa Maïga, "Bugün istediğimiz silahı istediğimiz kişiden almakta özgürüz" dedi ve şunları kaydetti: “Buradaki Rus ordusu, bu ekipmanı topçu, helikopter veya bazı yeni silahlar nasıl kullanacağımızı öğrenmemize yardımcı olan eğitmenler. Ve bugün işbirliğimizde özgürüz."


Bakan, Rus ve Fransız ordularının farkının altını bir kez daha çizdi: "Rusya farklı! Rusya bize tedarik ettiğimiz şeyi nasıl yapacağımızı öğretmek için eğitmenler gönderdi. Malili askerler şimdi teröre karşı savaşıyor, taarruza geçiyor. Ruslar cephede değil! Malililer cephede".


Mali temsilcisine göre, "Rusya başkalarına saygı duyuyor".


Sorunların kaynağı Fransa'nın yeni sömürgeciliğidir’


ECOWAS yaptırımlarının, Mali'nin egemenlik politikasının ve Fransız himayesinin reddinin intikamını alma girişimi olduğunu söyleyen Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih Koray, konferansta yaptığı konuşmada şunları vurguladı:


"Bugün Mali'nin karşı karşıya olduğu sorunların kaynağı, diğer birçok komşu Afrika ülkesinde olduğu gibi, Fransa'nın Atlantik Sistemi tarafından desteklenen yeni sömürgeciliğidir; bu, ekonomik, siyasi ve askeri tehdit ve baskılara ek olarak, ülkeyi istikrarsızlaştıran ayrılıkçı ve aşırıcı terörü de kullanır.”


Semih Koray’a göre, "Silahlı tehditler silahlı kuvvetler tarafından aşılabilir; halkı harekete geçirerek emperyalist baskı ve tehditler alt edilebilir. Bu nedenle vatansever ordu 18 Ağustos 2020'de Fransa yanlısı Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita'yı devirdi.”


Mali'de ordu ve halk arasında bir ittifak var ve Fransa'nın seçim talep etme hakkı yok” diyen Türk siyasetçi şu ifadeleri kullandı:


"Fransa, son zamanlarda Mali'de Şubat 2022'de seçim yapılması için bastırıyor. Yüzyıldan fazla bir süredir tüm bölgeyi bir koloni olarak yönetmekte yanlış bir şey görmeyen bir ülkenin seçim tarihleri konusunda şimdi bu kadar "hassas" olması ironik. Bağımsızlığını ve egemenliğini Fransa sayesinde değil, Fransa'ya karşı verdiği mücadelede elde eden Mali Cumhuriyeti, bu dayatmaya boyun eğmedi ve ülke genelinde güvenliğin sağlanması ve yeniden entegrasyonun tamamlanmasının ardından beş yıl içinde seçimlerin yapılacağını söyledi."


Emperyalizmin bir aracı olarak yaptırımlar


Prof. Dr. Semih Koray’a göre, Fransa seçimleri Mali'ye baskı yapmak ve o ülkedeki Fransa karşıtı vatansever rejimi değiştirmek için bir bahane olarak kullanıyor.


Koray, Vatan Partisi olarak Mali'nin belirli bölgelere yönelik yaptırımlardan çok savaş ablukasını andıran yaptırımlara yönelik haklı tepkisine tamamen katıldıklarını ve yaptırım kararını şiddetle kınadıklarını belirtti.


Türk siyasetçiye göre, "Bugün yaptırımlar, emperyalist sistem tarafından gelişmekte olan ülkelerin içişlerine müdahale etmek için hegemonyacı bir araç olarak yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Rusya, Çin, İran ve Türkiye dahil 42 ülkeye karşı uygulanan yaptırımlarla insanlar arasındaki muhalefetin kışkırtılarak rejim değişikliği gerçekleşmesi için, yani emperyalist tahakküme karşı savaşan bir rejimi emperyalist sisteme teslim olan bir rejime dönüştürmek için uğraşıyorlar.”


Semih Koray: Türkiye Mali'yi desteklemeli


"Mali ve Türkiye bu mücadelede aynı tarafta" diye Semih Koray; “Ortak bir emperyalist kaynaktan gelen aynı tehditlerle karşı karşıyalar. Her iki ülkenin güvenliği ayrılıkçı ve aşırıcı terör örgütleri tarafından tehdit edilmekte, her iki ülke de iç cepheyi zayıflatmaya yönelik yaptırımlara maruz kalmakta, her iki ülke de ekonomik, siyasi ve ideolojik baskı ve tehditlere maruz kalmaktadır. Ayrıca, Türkiye'nin tehdit altında olduğu ana eksenlerden biri, tehdit edici güçler arasında Fransa da dahil olmak üzere Doğu Akdeniz'de bulunduğundan, ortak tehditler açısından daha spesifik bir coğrafi örtüşme söz konusudur. Dolayısıyla Mali'deki her başarıyı kendi başarımız olarak görüyor, Türkiye'nin emperyalist sistemi sınırlayan her adımının Mali'nin davasına da hizmet edeceğine inanıyoruz" ifadelerini kullandı.


Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih Koray UWI konferansında