Geçtiğimiz günlerde yazdım. AFGANİSTAN'da düşürülen uçakta can verdiği notunu da ekledim. CIA için son derece önemli bir isimdi.
Yaklaşık 40 yıl CIA'nın İslam coğrafyasındaki planlarını hazırladı, uyguladı. Kısa bir süre önce de İran Devrim Muhafızları Komutanı Kasım Süleymani'yi infaz etti. Bu operasyon onun son göreviydi.
Çünkü 27 Ocak'ta Afganistan'da vurulan uçakta Michael D'Andrea da vardı. Şimdi aktif kişi Faridah Currimjee D'Andrea oldu.
Buraya kadar olan kısmı zaten bir şekilde paylaştım.
Şimdi biraz daha genişletelim.
AJANLAR dünyasında neler olduğunu anlamaya çalışalım.
Geçtiğimiz gün de altını çizdiğim gibi CIA bilerek bazı yerlere bazı önemli noktaları sızdırıyor. Oraya bakarak ilerleyelim... Çünkü çarşı karışmış durumda. Herkes sahada. Müthiş bir kapışma var...Michael D'Andrea'nın eşi, istihbarat partneri Faridah Currimjee yeni bir dönem başlattı. Libya'dan start verdi.
Michael D'Andrea'nın 1990'lı yıllarda CIA'ye devşirdiği Muhammed Dahlan da yeni patronu Faridah Currimjee ile çalışmaya başladı. Dahlan'a bakacak olursanız son yıllarda her taşın altından çıktığını görürsünüz... Faridah Currimjee, Dahlan'a çok güveniyor. Libya'da etkin gücün Washington olması için Dahlan'ın yetkileri arttırıldı. Yani Libya'da vites yükseltildi... Beklenmeyen gelişme de değildi...
Dikkatle incelediğimiz zaman, Muhammed Dahlan Ortadoğu'da çok aktif. Filistin'e gitmesi riskli olarak görülse de birkaç haftada bir İsrail'in korumasıyla Gazze'de toplantı yapmakta. O gün Michael D'Andrea'nın uçağı vuruldu. Donald Trump da Michael D'Andrea'nın vurulduğu günden sadece 18 saat sonra İsrail için çok önemli olan anlaşmayı açıkladı.
Gazze'de iki grup, bu karara karşı eylem yapmaktan vazgeçti. İşte bu eylemi engelleyen kişi Muhammed Dahlan'dı.
Dahlan, Michael D'Andrea'nın ölümüne bile üzülemeden, GAZZEBirleşik Arap Emirlikleri arasında mekik dokudu! Ardından Malta'ya, sonra da deniz uçağıyla Sirte Limanı'nın 45 mil açığında bekleyen bir yata gitti.
Kritik nokta zaten YAT'tı...
Gösterişli olan YAT'ın sahibi CIA'ydı. İçinde Michael D'Andrea'nın eşi Faridah Currimjee D'Andrea, 2 Türk general, yine Türkiye'de hakkında tutuklama kararı olan ve kırmızı bültenle aranan Türk işadamı ve New York'ta yaşayan etkili bir Türk bulunuyordu.
Konu elbette Libya oldu.
Yata son katılan isim de Libya'da Amerikan planlarını hayata geçirmek isteyen Halife Hafter oldu. Hafter'in yanında Afganistan ve Irak'ta görev yapmış emekli Amerikalı generaller de vardı.
Yatta kurulan "Savaş Masası" 2020'nin nasıl şekilleneceğini planlıyordu. İKİ TÜRK GENERAL, ARANAN İŞADAMI ve ABD'de etkili bir TÜRK, LİBYA'nın açıklarında TÜRKİYE'ye karşı oluşturulan blokta yer alıyordu... ŞAKA GİBİ DEĞİL Mİ!
Aynı toplantıya 1 Fransız generalin de katılması beklenirken, mazeret bildirmeden gelmedi. ABD tarafı neden gelmediğini hala bilmiyor.
O generalin 1 yıl önce emekli olduğu sanılıyor.
Toplantıya katılmaması, Fransa'nın da bu toplanın ana unsurlarından olduğunu ortaya koymakta. Fransa HAFTER'le görüşse de tam destek vermiyor.
Fransız askeri birlikleri, Sirte'nin doğusundaki Sidra Limanı'ndan sorumlu.
Hafter'e yaklaşık 9 aydır destek veren Fransız birlikleri, şimdi geri adım attı.
Hafter'in tamamen Washington'ın planıyla hareket ettiği gizli değildi.
Ancak Trablus konusunda Fransa'nın desteği önemliydi.
Şimdi Fransa, Hafter konusunda ağır davranmayı seçti. Yattaki toplantıda elbette Fransa'nın desteği de konuşuldu. Burada Faridah Currimjee'nin tavrı belirleyici olacaktı. Faridah Currimjee, Fransa'dan çok Türkiye'ye odaklanılmasını istedi.
Masadaki Türk generaller de Hafter'e her konuda yardımcı olacaklarını söyledi.
Libya'nın önemi her geçen gün daha da artıyor. Sadece ABD değil, Türkiye, Fransa, İngiltere, Rusya, İtalya gibi 30'a yakın ülke Libya'da olmak istiyor. Her ülkenin farklı düşünceleri var. Bu da son derece doğal. Mısır bile Libya'da etkin olmak istiyor.
Ancak Mısır tehlikeli bir oyun içinde. Hem Washington'la karar alacağını açıklıyor hem de Londra ile anlaşmalar yapıyor. Bu nedenle de Trump'ın hışmına uğruyor...
Sisi'nin göreve geldiği günlerde bu durum doğal karşılanabilirdi. Ancak günümüzde bu pek mümkün görünmüyor. Çünkü Amerika Birleşik Devletleri hiçbir konuda ortaklık istemiyor. Tek kutuplu bir dünyanın büyük zararlar vereceğini bilmesine rağmen Pentagon'da alınan bu karar hala geçerli. ABD DERİN DEVLETİ bildiği yoldan ilerliyor. Masada kimseyi görmek de istemiyor...
Amerika Birleşik Devletleri, karşı kutup olarak ÇİN konusunda anlaşmıştı. Ancak bu anlaşma da Coronavirüs'le bitti. İKİ KUTUPTAN GERİYE ABD kaldı...
Yeni bir anlaşma da yakın zamanda mümkün değil. Çin'e yapılan virüs operasyonu Washington'ın tek kutuplu bir dünya kararının da ilanıydı. Çin'in yerine bir ülke şu an için yok. İngiltere'yi ayrı tutsak da gelecekte de bir rakip olması pek muhtemel görünmüyor. En azından durum şimdilik bu... Rusya elbette güçlü bir ülke. Ancak hiçbir zaman, Sovyetler Birliği döneminde bile, iki taraflı kutbun bir parçası değildi.
Sadece öyle lanse edilmişlerdi.
ÇİN Devlet Başkanı Cinping TİME'a kapak oldu. Maskeli bir fotoğrafla... Gideceği söylenmekte. 2020'nin ilk 30 gününde neler oldu neler... "Çin ABD'yi yıkar mı?" sorusuna cevap ararken 'Çin ne zaman teslim bayrağı çekecek'e geldik... İdlib de Libya da ÇİN'e yapılan saldırıdan ayrı konular değil. Çin, HAFTER'le yakınlaşmasaydı belki CORONAVİRÜS'ü görmeyecektik bile... Kartlar yeniden dağıtılıyor... Bakalım bölgemizde neler değişecek.....