İşte Dilek Güngör'ün konuyla ilgili o yazısı:
Bunlara küresel finans çetesi dediğimizde buradaki uzantıları bozuluyor, içten içe kızıyor, hatta belki 'yine mi dış güçler diyorsunuz' diye sövüyorlar. Ama gerçeği bu...
Onların dediklerine bakmayın...
Bu uluslararası bankalar, sadece bize değil, hedef aldıkları her ülkeye benzer operasyonları yapıyorlar. Geçmişte Türkiye'de birçok kez spekülatif atak denediler. Hatırlayın, Ağustos 2018'de, Mart 2019'da, Ekim 2019'da defalarca TL'nin değerini düşürmek için uğraştılar. Fakat, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın koordinasyonundaki ekonomi yönetimi aldığı önlemlerle bunları köşeye sıkıştırdı. Swap (değiştokuş) imkanları kurutuldu. Merkez Bankası bankalara 'Londra'ya TL vermeyi bırak, döviz işlemlerini gel benden yap' dedi. "Karanlık havuz" denilen tezgâhüstü piyasalarda gerçekleştirilen swap işlemlerinin İstanbul'daki borsada yapılmasının önü açıldı.
Önceki gün tam Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın uluslararası yatırımcılarla toplantısı sırasında döviz piyasası hareketlendi.
Üstelik, Albayrak piyasaların beklediği mesajları verdiği sırada...
BDDK bu kez suçüstü yaptı. BNP Paribas, Citibank ve UBS'e işlem yasağı getirdi.
Peki swap konusunda atılan o kadar adımdan sonra bu çete nasıl operasyon çekti?
Öyle ya, herkes bunu soruyor.
Şöyle söyleyeyim, bu kez arka kapıdan dolandılar.
Bazı uluslararası ve yerli şirketleri paravan olarak kullandılar.
Nasıl mı?