Hükümet'e yakın Yenişafak Gazetesi, iki gündür üst üste yeni askerlik yasasını eleştiren haberlerle çıkıyor. Bugün de manşetinden "Sınırları kim koruyacak?" diye soran Yenişafak, 450 askeri üsten 350'sinde zaafiyet oluşacağına dikkat çekti. İşte Yenişafak'taki Şahin Şen imzalı o haber:
"Türkiye birçok cephede beka savaşı veriyor. SuriyeIrak kaynaklı tehditlere Doğu Akdeniz ve Ege havzası da eklendi. Güvenlik güçleri aynı anda pek çok bölgede terörle mücadele ederken bir yandan da muhtemel oldubittilere geçit vermemek için özellikle denizlerde tatbikat üstüne tatbikat yapıyor. Doğuda ErmenistanİranKandil hattından güneyde IrakSuriyeKıbrıs güzergahına, Akdeniz'de yaklaşık 250 kilometre derinliğindeki ufuk çizgisinden batıdaki Ege adalarına ve Amerikalıların her geçen gün daha fazla yerleştiği YunanistanBulgaristanRomanya üçgenine kadar çok geniş bir coğrafyada risklere karşı etkin olabilmek, 7 gün 24 saat teyakkuz halinde bulunmayı gerektiriyor. Sözkonusu manzaraya bir de Türkiye'ye karşı ittifak kuran İsrail, Mısır, Güney Kıbrıs ve bazı Körfez ülkelerini de dahil ettiğimizde oluşan tablo ancak 1. Dünya Savaşı ile kıyaslanabilecek bir dönemden geçtiğimizi gözler önüne seriyor.
KIŞLAYA BAHAR GELDİ AMA...
S400 hava savunma sistemi alma kararından ötürü eşi görülmemiş bir baskıya maruz kalan Türkiye belki de tarihinin en kritik anlarından birini yaşarken, üstelik vekalet savaşlarının piyonu olan terör örgütlerini pek çok cephede püskürtmeye çalışırken gündeme gelen 'yeni askerlik sistemi', Türk Silahlı Kuvvetlerinin mevcudiyetini azaltarak orduyu zaafa uğratacak. Uzun süredir beklenen ve şu günlerde Meclis'te görüşülmekte olan düzenleme yasalaştığında, terhis olacak askerlerin meydana getireceği boşluğun nasıl giderileceği merak konusu. Yeni askerlik sisteminde yedek subay ve yedek astsubaylar hariç, ererbaş için vatani görev süresi 6 aya düşüyor. Bu nedenle halihazırda kışlalarda vatani görevini yapan 200 bini aşkın Mehmetçiğin yarıdan fazlası erken terhis olacak. Toplamda görevde kalan Mehmetçik sayısı 100 binin altına düşecek. Sadece Kara Kuvvetleri'nde vatani görevdeki asker sayısı 180 binden 43 bine inecek. Asker sayısındaki bu ani düşüşün özellikle geri hizmette tıkanmaya yol açabileceği belirtiliyor.
ÇOK AZI KALMAYI KABUL EDER
Düzenlemeyle birlikte 98/2, 98/3 ve 98/4a tertipler tezkere alacak. Yalnızca 99/1 ve 99/2a tertipler askerde kalıyor. Yani yeni sistem Meclis'te yasalaştığında, TSK’da sadece acemiler ve acemiliğini yeni bitirmiş askerler olacak. Milli Savunma Bakanlığı, 6 ayını tamamlamış askerlere ayda 2 bin lira harçlık karşılığında 6 ay daha orduda kalma teklifi yapacak. Ancak tezkeresini aldıktan sonra maaşlı askerlik teklifine olumlu cevap verenlerin oranının sadece yüzde 1'de kalacağı belirtiliyor. Oluşacak devasa boşluğun operasyonlara, geri hizmete ve üs bölgelerinin güvenliğine zarar vermemesi için TSK'da er/erbaş sayısının kademeli olarak azaltılması gerektiği kaydediliyor. Alınan bilgiye göre, personel yetersizliği en çok 'hudutları' vuracak.
450 ÜS 100'E İNEBİLİR!
Askeri uzmanlara göre en büyük sıkıntı TürkiyeSuriye sınırında yaşanabilir. İleri teknolojiye rağmen alan hakimiyetinin personel eliyle sağlandığı 911 kilometre uzunluğundaki sınır hattında bulunan yüzlerce üs bölgesinde kontrol zayıflayabilir. Sınır ötesindeki bazı üs bölgelerinin de zorunlu tasfiyesi gündeme gelebilir. İddiaya göre yeni askerlik sistemiyle birlikte oluşacak personel açığından ötürü, Suriye sınırındaki 450 üsten ancak 100 tanesi hakkıyla korunabilecek. 6 ay askerliğini bitiren gidecek ve zafiyet oluşacak. Böylelikle sınır güvenliği tam olarak sağlanamayacak. Zaten saldırı için fırsat kollayan terör örgütü DEAŞ ve PKK'nın, sınırda oluşacak güvenlik açığından yararlanma riski bulunuyor.
TASARIYI GÜNCELLEYİN
Er sayısındaki ani düşüş, Ermenistan ve İran hudut boylarında da güvenlik zafiyetine neden olacak. Bu iki ülkedeki faaliyetlerini artıran terör örgütü PKK, hudut hattında oluşacak açığı Türkiye'ye sızmak için kullanabilir. Personel eksikliğinin milli güvenlik sorununa sebep teşkil edebileceği yerlerden birisi de Kıbrıs. Doğu Akdeniz'deki enerji savaşları nedeniyle adeta cephaneliğe dönüşen adada görevli Barış Gücü Komutanlığı, personel eksikliğinden doğacak zafiyetten dolayı telafisi güç sonuçlarla karşılaşabilir. Öte yandan mühimmat sevkiyatı, cephaneliklerin emniyeti ve kışlalardaki geri hizmetlerin de erler tarafından yürütüldüğü, asker sayısındaki azalmanın maddi ve hukuki külfeti beraberinde getireceği kaydediliyor. Askeri uzmanlar, yasanın bu endişeler dikkate alınarak yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguluyor."