‘Büyük gezinti gemisi’ olarak Türkçe’ye çevirebileceğimiz kruvaziyer gemiler, turizmin sevilen yüzü. Sanırsınız limanlarımızda ne kadar çok kruvaziyer çarşıya o kadar bereket... İzmir’deki kruvaziyer ve deniz turizmi temsilcileri ve esnaf, turistlerin kente uğramadığından şikayetçi
Turizm mevsimi açıldı, İzmir limanında kruvaziyer gemiler daha sık görünmeye başladı. Aydınlık, Kordon limanını, Kemeraltı’yı dolaştı, esnafa mikrofon uzattı, temsilcilerle konuştu. Kruvaziyer ve Deniz Turizmi Derneği Başkanı Korhan Bilgin “Bize ne fayda sağladığı bilinmiyor” dedi. Bilgin, şunları söyledi:
KORHAN BİLGİN
“İzmir gerçekten yaşanacak şehirler arasında ilk onda 3 ya da 4. sırada. Birçok yerli ve yabancı turistin de gözde yerlerinden, bunu biliyoruz. Alsancak limanımız var, kruvaziyer gemilerinin yanaştığını görüyoruz. Fakat İzmir'de, Alsancak'ta veya kent merkezinde, oradaki tarihi yerlerde bu turistleri gezdirme, oraları ekonomik anlamdan turisti o bölgede bulundurabilme imkanı yok gibi görünüyor. Bu gemilerin İzmir'e geldiğinden kimsenin haberi yok. İzmir ziyaret edilmiyor, onun yerine sabah 7'de turlar çıkıyor, akşam 4'e, 5'e kadar Kuşadası'nda, dönüşte Bornava trafiğine takılıyor, zar zor limana yetişip apar topar İzmir'den ayrılıyorlar. Aynı zamanda Kruvaziyer Platformu Başkanı da olan Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgen Erbey'in söylediği bir laf gerçekten doğru çıkıyor. ‘Ya bu gemilerin İzmir'e hiçbir faydası yok’ diyordu. Biz de buna içerliyorduk. Ama gemiler bu şekilde geliyorsa ve gelecekse gerçekten hiçbir faydası olmayacak. Esnaf açısından, ekonomi anlamında baktığımız zaman işler açısı bir durum. Oysa tarihi zenginlik sadece kentimizin sadece kıyı uzaktaki ilçelerinde değil, merkezinde de var. Agorası var, Kadife Kalesi var.”
İZMİR’İN HİKAYESİ OLMALI
“Biz bu konuyu platformlarda, kruvaziyer platformlarında, Ticaret Odasında, daha sonra valilik toplantılarında, Belediye Başkanı'nın TÜRSAB Başkanımızla yaptığı görüşmelerde, BTK Başkanımızla hep aynı şeyi dile getiriyoruz. İzmir'in bir hikayesi yok. İzmir'e turist neden gelsin? İzmir'e gelecek insanları nerelere götürürüz? Öncelikle bunların belirlenmesi, çalışılması ve yurt dışındaki insanlara, gemi firmalarına anlatılması lazım. Biz diyoruz ki elimizde dünyanın en büyük alışveriş merkezi var. En tarihi, içinde 7 tane sinegog ve 7 tane kiliseyi barındıran hem bir tarihi, hem bir dini imge, hem alışveriş açısından çeşitlilik, özgünlük var. Hiçbir şekilde yerel yönetimlere bunu anlatamıyoruz…
“Bu liman işletmesinin zaten kruvaziyer işletmeyle ilgili herhangi bir tasarrufu yok. Bütün işleyişi konteyner gemicilik üzerine ve gelirini oradan kazanıyor. Valimiz bugün İzmir Turizm Komisyonu'nun başkanıdır. Yani en yüksek turizm komisyonudur bu. İzmir'deki turizm komisyonunu toplama hakkına sahiptir. Bu işi başarırsak İzmir'e değer katmış oluruz. İzmir’in 7 ayrı port’u var. Biz kurvaziyer turizmi bekliyoruz. Çünkü İzmir bir liman şehridir. İzmir'in tarihi değerleri vardır. Eğer bunları kullanırsak, eğer bu şekilde şey yaparsak, çalışırsak, İzmir'de ekonomiyi ikiye katlarız. İzmir gerçekten şaha kalkar. Lütfen kulak verin ve bu kruvaziyer turizmini gelin bir yerlere taşıyalım.”
TURİZM BAKANLIĞINA ÇAĞRI
“Geçen sene Kuşadası'na 700 gemiyle birlikte 900, bin turist geldi. Bu feribotlar da dahil. İzmir Limanı'na 32 gemi geldi. Bakın aradaki farkı ben size şey yapayım. Bir tanesi 6700 gemi, diğeri 32 gemi. Bu 32 geminin de yaklaşık 10 tanesi Costa, MSC gibi kendi imkanlarıyla back to back gelen tek bir firmaya ait gemilerdir. Bugün eğer Kuşadası'na 750 gemi geliyorsa, Galataport'a yaklaşık 300500 gemi geliyorsa, bunu diğer limanlarımıza yayarsak Türkiye'ye bir senede en az 1 milyon turist daha gelmesi beklenir. Kruvaziyer Turizmine bunları sunmamız lazım. Günübirlik turlarla buraları da gezmek, insanların gezmesini sağlamamız lazım. Bunun için en büyük görev Turizm Bakanlığı'na düşüyor. Turizm Bakanlığı’nın Kruvaziyer turizmiyle ilgili hiçbir raporu yoktur. Oysa bu konuda beklentilerimiz çok yüksek.”
KOTOR GİBİ OLMALIYIZ
“Diyoruz ki ya bir komisyon oluşturalım. Gelin bu komisyona her kesim, her birlik, her oda, her yerel yönetim destek versin, insan versin. Bu işler Kotor'un yaptığı gibi, Adriyatik denizindeki limanların yaptığı gibi yürümeli. Şu anda Adriyatik tam bir kruvaziyer cenneti. Bütün gemiler oraya gidiyor, oraya gitmek istiyor. Gelin İzmir'i de bir destinasyon yapalım. Gerçek bir turizm şehri yapalım. Ama dinletemiyoruz. Yani bir çalışmayı yapmak o kadar zor ki İzmir'de.
Biz sayın valimiz, geçmiş valimiz sayın Koşer'le bunu defalarca konuşup bir toplantı yapmaya ikna ettik. Bu toplantının sonucunda eski belediye başkanımız Tunç Soyer konuyu tamamen değiştirerek fuarlara katılmayı İzmir'e Kruvazıyar Fuar Düzenleme imkanı için değerlendirmeyi aldı. Biz onu demedik ki! Burada İzmir'e gemi getirmek için liman firmalarıyla konuşmamız gerekir dedik. Ama onlar gitti, İzmir'de fuar düzenlemek için insanlarla konuşmaya başladı.
Yani şunu demek istiyorum, İzmir Limanı'nın hamisi yok. İzmir Limanı bugün için boş. İlgi olmazsa tabii firmalar da kimlerle pazarlık yapacak, kimlerle anlaşma yapacak? Bakın MSC, buraya 34 sefer koydu. Bu İzmir için kazançtır, ama bunu ‘ kendim İzmir'e geleceğim’ diye koydu. Bu şartlar altında da İzmir'de bunu gerçekleştirecek bir yerel yönetim açığı vardır.”
KORDON’U GEZMEDEN DÖNÜYORLAR
Kruvaziyer gemi yolcusunun İzmir’e inmediğinden yakınan bir kesim de Kordonboyu’ndaki esnaf. İzmir’in en gözalıcı merkezlerinden olan bölgedeki durumu Kordon İş Adamları Derneği Başkanı Ömür Şanlı anlattı.
“Kruvaziyer gemilerin karaya ilk adım attıkları yer aslında Kordon oluyor. Ancak Kordon esnafı hiçbir şekilde bundan faydalanamıyor. Siz kruvaziyer gemilerini İzmir'e getiriyorsunuz ama hiç tanıtıcı bir şey yapmıyorsunuz. İzmir şehrinde ne yenir, ne içilir, nerede ne alınabilir… Tanıtıcı broşürler olması ve zaman ayrılması lazım. Paket programlar yapılarak daha çok Kuşadası, Meryem Ana, o bölgelere götürüyorlar. Sabah saat 89 gibi gelip akşam 45 gibi hareket edeceği için apar topar gidilip geliniyor. En az bir gece burada konaklama olması lazım. İzmir Kordon diyorsunuz… Şiirlere, şarkılara konu olmuş bir Kordon... Çimlerin üzerine oturanlara baktığınız zaman gelen kitlenin maalesef turist olmadığını görürsünüz. Gelenler, korkusundan duramıyor dönüyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir tablo yok. Bu maalesef İzmir'e yakışmayan bir tablo!
BU GÜZEL ŞEHRİ TANITALIM
“Öte yandan turist geldiğinde şehrin Kordon’unu, Kıbrıs Şehitleri’ni, Kemeraltı’sını gezemiyor, göremiyor. Bunlarla ilgili acilen önlemlerin alınması lazım. Allah bu şehre bu kadar güzel şeyler vermiş… İşte bir Agora, bir Kadife Kalesi, bir Kemeraltı. Bu bölgeleri bile tanıtamıyoruz.
Maalesef şehrimizi biz pazarlayamıyoruz. Bu işi yapabilmek için başında bir kurumun olması ve eş güdümlü halde yönetilmesi gerekiyor. Eğer şehrimizin kalkınmasını istiyorsak ortak hareket etmeliyiz. Valilik, Büyükşehir Belediyesi, İlçe Belediyeleri, Emniyeti, Ticaret Odası, Esnaf Odaları, Deniz Ticaret Odası ve diğer bütün STK'larıyla ortak toplantı yapılıp sorunlar masaya yatırıldığında çözümü ve neler yapılması gerektiği beraber tartışılırsa kazanan şehrimiz olur. Ortak akılla burayı yönettiğimiz takdirde çözüm kolay. Turizm mevsimi başlamadan adım atılsın.”
KEMERALTI’NI İZMİR’E BİLE TANITAMIYORUZ
İzmir Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Semih Girgin’e kruvaziyer gemilerle gele turistlerin Kemeraltı esnafına katkısını sorduk, yanıtın şehrin geleceğiyle ilgili olduğunu söyledi. Yılların Kemeraltı esnafı adına konuştu: “Her platformda diyoruz ki Kemeraltı odaklı İzmir'in artık nasıl bir şehir olacağının kararının verilmesi lazım. Her şeyden az az olsun değil, bir konuda ihtisas sahibi olmuş bir İzmir'den bekliyoruz. Bunun merkezi de Kemeraltı. Tarih olarak, yaşanmışlık olarak, geçmiş olarak, anılar olarak, ürün çeşidi olarak, insan yapısı olarak, bina olarak, agorası, sinagogları, camisi, kilisesiyle bu üçgen, 252 hektarlık bölge bizim için çok değerli. Turist maalesef kruvaziyer turizminde günübirlik gelir tarzında 6 saat, 7 saat, 8 saat İzmir'de kalıyor. Biz bu konuya gelmeden önce İzmir'e Kemeraltı’nı tanıtamıyoruz.”
DEĞERLERİMİZİN FARKINDA DEĞİLİZ
Girgin, sıkıntılara da değindi: “Turizmdeki beklentinin ne olduğunu biz daha tam bilmiyoruz. Evet turist gelsin, ama her gelen buradan memnun ayrılmazsa daha büyük sıkıntılar yaşarız, altından kalkamayız. Bizimle beraber yürüyecek, sorunları masaya yatırıp çözebileceğimiz yetkili temsilciler olmalı. Sadece gemi turizmi değil, normal yerli turist de bizim için çok önemli. Biz İzmir'e dışarıdan, kendi illerimizden de insan çekemiyoruz. En büyük eksiğimiz bu. Antep, Mardin, Eskişehir, Konya, birçok şehrimiz kendi şehirlerine çok ciddi ekonomik katkı sağlıyor. Biz bile bunu hala oturtamadık, değerlerimizin farkında değiliz. Şurada termalimiz var, şarabımız var, zeytinyağımız var, Ödemiş’i Birgi’si Bergama’sı var… Burada Kemeralta odaklı bir merkez var. Otelcisi, acentesi, tur operatörleriyle o kadar saç ayağı var ki, en büyük kitle de Kemeraltı esnafı. Değişmemiz için kazanabileceğimiz yatırımları, adımları görmemiz lazım. Kemaraltı artık değişime geçecek. İzmir de bunun farkında. Valimizden, Belediye Başkanlarımızdan itibaren Kemeraltı’nı kim bu kadar gündeme koymuşsa çok teşekkür ediyoruz. Ama konuşmakla da olmuyor. Bizim kurallarımızın tekrar yazılması o kuralın içerisinde bizlerin inanılmaz bir şekilde buna sahip çıkmamız gerekiyor. Turizm odaklı bir şehir olacaksak eğitilmemiz ve bu işi öğrenmemiz lazım. Karşılığa en az beş yıl sonra görülecek. Yani hiç kimseye hayal görmesin. Her şeyden önce akillerin, yerel ve kamunun bir masada oturup öncülük etmesi ve İzmir odaklı turizmi desteklemesi lazım.” Aydınlık