ve İl Emniyet Müdürlüğü işbirliğiyle teröre karşı toplumsal bilincin geliştirilmesi amacıyla "Terörle Mücadele Bilgilendirme ve Önleme Faaliyetleri" semineri düzenlendi.  Valiliği himayesinde, Kongre ve Sergi Sarayında Büyükşehir Belediyesi personeline yönelik gerçekleştirilen seminere,  Şube Müdürlüğü Bilgilendirme ve Önleme Faaliyetleri Büro Amirliği personeli  ve Aliye Öztokmak konuşmacı olarak katıldı.

"ÜÇ UNSUR YAN YANA GELDİĞİNDE HER ŞEYE TERÖR DENEBİLİR"
Terörizmi; siyasi, dini ve ekonomik hedeflere ulaşmak amacıyla sivillere, resmi, yerel ve genel yönetimlere baskı, yıldırma ve her türlü şiddet içeren yolun kullanılması olarak tanımlayan Recai Ateş, bu tür eylemleri organize bir şekilde uygulayan gruplara terör örgütü, grup içerisindeki kişilere de terörist denildiğini söyledi. Terörist yapıların belirli bir strateji ile hareket ettiklerini vurgulayan Ateş, bu grupların eylemlerini meşrulaştırmak için zemin hazırladıklarını, yeni düzen ve menfaat vaat ettiklerini, propagandayla güçlendiklerini, mali ve insan gücü desteğine ihtiyaç duyduklarını anlattı. Terörizmin ideoloji, örgütlü yapı ve şiddet üçgeninde ortaya çıktığını dile getiren Ateş, "Bu olmazsa olmaz üç unsur yan yana geldiği zaman her şeye terör denebilir" dedi.

"TERÖR ÖRGÜTLERİ, GENÇLERİN DUYGUSAL DURUMLARINDAN FAYDALANIYOR"
Terör örgütlerinin, duydukları insan gücü ihtiyacını gençlerin duygusal durumlarından faydalanarak elde ettiklerini belirten Ateş, "Terörist gruplar; gençlerin mutsuzluk, huzursuzluk, endişe, korku, ailede saygı görmeme, arkadaşlar arasında dinlenmeme gibi durumlarından faydalanır. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinin yapmış olduğu bir çalışmaya göre, 1525 yaş arasındaki gençlerimizin yüzde 30'u depresyona giriyor, yüzde 5'i de intihara meyilli. Marmara Üniversitesine göre de 1516 yaşındakilerin yüzde 44,4'ü intihara meyilli" ifadelerini kullandı.

SON 5 YILDA YÜZDE 79
'nün son 5 yıl içerisindeki verilerini aktaran Ateş, "Veriler, yüzde 79 oranında 1425 yaş arasındaki genç ve çocuklarımızın terör örgütünün herhangi bir safhasında yer aldığını gösteriyor. İlla kırsal diye tabir ettiğimiz dağ kadrosuna gitmesine gerek yok. Sokak eylemlerine katılıyordur, sosyal medyada propaganda yapıyordur ya da herhangi bir şekilde bir yerden bir yere lojistik destek sağlıyordur" diye konuştu.
Verilere göre, 35 yaşının üstündekilerde oranın yüzde 1 olduğunu vurgulayan Ateş, "Bu istatistiğin açıklaması şudur; soruyoruz, sorguluyoruz, araştırıyoruz, öğreniyoruz. Çocuklarımız maalesef bilmediğini kabullenmiyor. Kabullenmediği gibi öğrenmek için çaba da sarf etmiyor. Böyle olunca bu istatistik bir gün yüzde 79 değil, yüzde 89 da olur. Burada size büyük görevler düşüyor. Ricamdır, lütfen çocuklarımızı okumaya teşvik edelim. Çocuğunuza sevgi ve saygı göstererek onları kazanın. Bilinçli olmasını sağlayın ve kimsenin onları ikna etmesine izin vermeyin" çağrısında bulundu.

.