Kahramanmaraş merkezli 11 ilde büyük yıkıma neden olan deprem felaketi sonrası yıkımdan en çok etkilenen illerin başında gelen Hatay'da kentsel dönüşüm projelerinin önünün kesilmesinin perde arkası ortaya çıktı.
BÖLGEDE KURULAN LOJİSTİK VE TERÖR AĞININ KORUNMASI İÇİN...
Bölgede yapıların yenilenmesi ve binaların depreme dayanıklı hale getirilmesini amaçlayan kentsel dönüşüm projelerini engelleyen provokatörlerin bölgede kurulan lojistik ve terör ağının korunması için perdeleme görevini yürüttüğü ortaya çıktı.
TERÖRİST GRUPLARIN PROVOKASYONLARINA TİP, CHP VE HDP DE DESTEK OLDU
Türkiye gazetesinin aktardığı habere göre, güvenlik kaynakları bölgede Liva İskenderun isimli illegalayrılıkçı terör yapılanması ile birlikte THKP, TKP/ML, TİKKO, PKK gibi terörist örgütlerin atif rol oynadığını tespit etti. Hatta devlete meydan okuma provokasyonuna evrilen sürece, CHP, TİP ve HDP gibi partiler de destek verdi.
BİNLERCE MUHİMMAT HATAY'DAKİ DEPOLARA NAKLEDİLDİ
Suriye iç savaşıyla birlikte Türkiye'ye sevk edilen binlerce silah, bomba ve mühimmat Samandağ başta olmak üzere bölgedeki birçok depoya nakledildi.
Amanoslar, İstanbul ve Karadeniz’deki terör noktalarına sevkiyatlar bu lojistik üslerden gerçekleştirildi.
BİRÇOK LOJİSTİK MERKEZİ GÜVENLİK GÜÇLERİ TARAFINDAN ÇÖKERTİLDİ
Geçtiğimiz yıllarda bazı medyatik figürlerin de katıldığı “Bölgemize dokundurtmayız” kampanyaları sonrası yakın izlemeye alınan yerlerde birçok lojistik merkez güvenlik güçleri tarafından çökertildi.
Bölgedeki olayları kışkırtanların ise dışarıdan kişiler olduğu ve bu kişilerin faaliyetlerine İran, Suriye, Fransa ve Yunanistan istihbarat servislerinin yoğun destek verdiği tespit edildi.
DEPREM SONRASI ŞEYTANİ PLAN: ARAMA KURTARMA EKİPLERİNİ BÖLGEYE SOKMADILAR GİZLİ KAPAKLI FAALİYET YÜRÜTTÜLER
Hatay üzerinden şeytani planları olanların yürüttüğü bu faaliyetlerle ilgili konuşan Alevi kökenli eski bir meclis üyesi olan İ.T, şu çarpıcı açıklamalarda bulundu:
Hatay halkı 1939 yılında tercihini yaptı. Ancak o defteri kapatmayan odaklar, halkımızı kışkırtmak ve bölgeyi kaosa sürüklemek istiyor. Burada bir tür kurtarılmış bölge stratejisi uygulayanlar depremin hemen ardından sahaya inen arama kurtarma ekiplerini bazı mahallelere sokmadı.
Kendi ekiplerini gönderip orada çalıştılar. Gizli kapalı faaliyet yürüttüler. Ardından da belediye başkanı, milletvekili ve STK düzeyinde yaptıkları açıklamalarda devleti ve kurumlarını suçladılar. Bunu biz içeride canlı yaşadık, gördük.
İDEOLOJİK FAY HATTI ÜRETME ÇABALARI VAR
Yıllardır dışarıdan empoze edilen ayrılıkçı fikirlerin deprem sürecinde daha tehlikeli boyuta ulaştığını aktaran İ.T, ''Bu felaketten devleti suçlayarak ideolojik fay hattı üretme çabaları var. Dünyanın en süper güçlerinin dahi baş edemeyeceği bu felaketi devlet düşmanlığına dönüştürüp isyan çıkarmaya çalıştılar. Allah’tan devlet bu tehlikeyi gördü ve gerekli adımları attı” dedi.
HATAY ALTERNATİFİ OLMAYAN BİR MERKEZ NOKTA
Bölgenin dinamikleri konusunda kritik araştırmalara imza atan Mustafa Kemal Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sacit Uğuz, Hatay'ın şu anda çok kritik bir öneme sahip olduğunu vurgulayarak şunları aktardı:
Hatay jeostratejik açıdan kilit vilayet konumunda. Özellikle enerji bağlamı ve Türkiye’nin arz ettiği kritik önem Hatay’ı çok daha özel kılıyor. Enerji dinamizmi ve Kafkasya, Mısır, İsrail, Irak, Asya, Suriye, Körfez ya da Avrupa trafiğinde Hatay alternatifi olmayan bir merkez nokta.
Bu süreçte şahit olduğumuz sosyal kışkırtmalar ve kaşınma girişimlerinin arka planında bu faktörler yatıyor. Özellikle Suriye savaşı ve sonrasında illegal örgütlerin kurduğu ittifak, Hatay konusunda da önemli rol oynuyor.
KENTSEL DÖNÜŞÜM BU GETTOLAŞMA VE SAHAYI TERÖRİZE EMELİNİ BİTİREN PROJE
Halen Esad rejiminin bu toprakları kendi vilayeti gibi gördüğünü aktaran Uğuz, şunları aktardı:
Şu an HDP buradan vekil çıkarabilir duruma yükseldi. Esad rejimi bu toprakları hâlen kendi vilayeti olarak gösteriyor. Fransızlar 1939’un rövanşını alma uğraşında. Hepsinin ortak noktası Hatay’ı Türkiye’den koparmak. Alevi kitle genel itibarıyla vatanına bağlıdır. Ancak onları farklı metodlarla tahrik ediyorlar. Doğu sınırlarından çizmeye çalıştıkları terör koridorunun nihai hedefi de Hatay ile birleşmek.
Mihraç Ural ve benzeri yapılar yıllardır burada militarist bir yapı inşa etmeye çalışıyor. Derdi Türkiye olmayan Esad ya da Batılı efendilerinden gelen talimatları uygulayan mezhep fanatiği görünümlü karanlık bir güruh üretmeye çalışıyorlar.
Büyük kitleleri ajite ederek taban oluşturmaya ve kurtarılmış bölgeler kurmaya çalışıyorlar. Kentsel dönüşüm ve benzeri girişimler bu gettolaşma ve sahayı terörize etme emelini elbette bitiren projeler. Bu nedenle karşı çıktılar ve çıkmaya devam edecekler.”
YABANCI İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİ SAHAYI SABOTE ETME PEŞİNDE
Emekli Amiral Cihat Yaycı ise Batı’da yapılan Türkiye’yi işgal planı tatbikatlarına işaret ederek yabancı istihbarat örgütlerinin farklı araçlarla sahayı sabote ettiğini belirtti. Suriye sınırına çok yakın noktadaki Hatay’ın jeopolitik konumuna vurgu yapan Yaycı, “Hatay’ın millî güvenlik hassasiyeti vardır. Orada enfekte olmaya açık bir millî yaramız oluştu. Mikropların bu yaraya ulaşmasını önlemeliyiz, onunun için birlik ve bütünlük içerisinde olmalıyız. Böyle iç karışıklık çıkarmak isteyenlere de fırsat vermemeliyiz uyanık olmalıyız” dedi.