Karaciğer yağlanması, çeşitli nedenlerle karaciğerde yağ birikmesi şeklinde gelişen yaygın bir hastalıktır. Sağlıklı kişilerde karaciğerde az miktarda yağ olması normaldir ve bu seviye korunduğu sürece bireylerde herhangi bir olumsuzluk yaşanmaz.
Ancak sağlıksız beslenme, yetersiz fiziksel aktivite ve kötü alışkanlıklar nedeniyle bu yağın fazlalığı karaciğer yağlanmasına yol açar. Yağlı karaciğer Türkiye'de her dört kişiden birinde görülür ve bazılarında karaciğerde fonksiyonel veya yapısal bozukluklar da vardır. Karaciğer hasarı da dahil olmak üzere ciddi sonuçlara yol açabileceğinden ciddiye alınması ve tedavi edilmesi gereken bir sorundur.
Karaciğer yağlanması nedir?
Yağlı karaciğer, karaciğer hücrelerinde aşırı yağ birikmesinden kaynaklanan bir karaciğer hastalığıdır. Bu kayganlığın derecesi arttıkça karaciğerde inflamasyon oluşmaya başlar ve organ fonksiyonlarında azalma olur.
Bu, karaciğer hücrelerinin tahrip olmasına (nekroz) yol açabilir ve karaciğer kanseri ve siroza yol açabilecek ciddi karaciğer hastalıklarının önünü açabilir. Hepatik steatoz olarak da bilinen bu hastalık sinsice ilerler ve genellikle sadece belli bir düzeyde belirtiler gösterir. Erken evre karaciğer yağlanması genellikle farklı bir nedenle yapılan ultrason taramalarında tesadüfen saptanır.
Ancak hastalık ilerledikçe hem kendisine hem de neden olduğu farklı hastalık türlerine özgü semptomlar gösterir. Karaciğer sağlığı için çok ciddi bir tehdit oluşturan bu hastalık, teşhis konulduktan hemen sonra tedavi edilmeli ve bu teşhisi konulan hastalar düzenli olarak muayene edilmelidir.
Karaciğer yağlanması belirtileri nelerdir?
Yağlı karaciğerin özellikle erken evrelerinde spesifik bir semptomu yoktur. Genellikle herhangi bir belirtiye neden olmaz ve hastaların günlük yaşamlarında sorun oluşturmaz. Ancak hastalık ilerledikçe ve yağ yüzdesi arttıkça bazı hastalar sağ üst karın bölgesinde basınç ve dolgunluk yaşarlar.
Bunun nedeni, büyüyen karaciğerin çevre doku ve kemikler üzerindeki baskısıdır. Şiddetli yağ dejenerasyonu ve karaciğer büyümesi olan bir hastada, karaciğerin kaburgalar arasına baskı yapması nedeniyle doktor tarafından yapılan fizik muayenede hastalığı tespit etmek mümkündür.
Karaciğer yağlanması hastalığı nasıl tedavi edilir?
Basit karaciğer yağlanması olduğundan şüphelenilen hastalarda tanı veya ön tanı konulduktan sonra ideal kilosunun üzerinde veya obezite seviyelerinde olan hastalar bir diyetisyene yönlendirilmeli ve düzenli olarak diyete ve egzersize başlanmalıdır. Şeker hastalarında kan şekeri kontrolü sağlanmalı ve düzenli olarak oral antidiyabetiklerle kontrol edilmeli ve gerekirse insülin uygulanmalıdır.
Hiperlipidemisi olan hastalar, kan lipidlerini dengelemeye yardımcı olan ilaçların kullanımını gerektirebilir. Bu tedaviye uyan hastalarda basit karaciğer yağlanması kolaylıkla tedavi edilebilir. Bu şekilde tasarlanmış 6 aylık bir tedavi sürecinden sonra karaciğer enzimleri hala yüksek olan hastalarda karaciğer biyopsisi yapılmalı, hastalığın evresi ve karaciğer hasarının boyutunu belirlemek için gerekli incelemeler yapılmalıdır. Erken evre obeziteyi geri dönüştürmek daha kolay olsa da fibroz ve sirozlu karaciğerdeki yağın geri dönüşümü uzun yıllar alabilir.
Bu hastalar, doktor tarafından önerilen tedavi planına ek olarak, yaşamları boyunca düzenli egzersiz, diyet ve glisemik kontrole sahip olmalıdır.