İthal kağıt ve döviz kurundaki dalgalanma, yazılı basının yanında yayıncılığı da derinden etkiledi. Bu süreçte dergilerin kapandığı, kitap ve gazete fiyatlarına zam yapıldığı görüldü. Kültürel hayatın en önemli unsuru yayıncılığın krizden nasıl etkilendiğini yayınevleriyle konuştuk.

Türkiye’nin 199394’lerde kendi gazete ve kitap kağıdını kendisinin ürettiğini hatırlatan Kaynak Yayınları Genel Müdürü Mehmet Sabuncu, o dönem gazetelere özel istihkak ve kredili kağıt verildiğini söyledi. SEKA kağıt fabrikalarının kapatılmasıyla şu anda kullanılan kağıdın yüzde 99’u ithal. Eskiden üç aylık vadeyle kağıt alabildiklerini belirten Sabuncu, şimdi kağıtçıların peşin parayla çalıştığını, piyasada kağıt olduğunu ancak yayınevlerinin peşin parası olmadığını söyledi. Çözüm, SEKA kağıt fabrikalarının hızlı bir şekilde yeniden açılmasıydı. Sabuncu krizin kendilerine yansımasını şu sözlerle anlattı:

‘STAND PARASINI ÇIKARAMADILAR’

“Birçok yayınevinin aylık ‘yeni çıkan’ sayısı vardır. Bizim hedefimiz beş yeni kitap, bir de depoda biten kitapları basmaktı. Fakat bu krizden dolayı kitap sayısını asgariye çekmek zorunda kalıyoruz. Beş yerine üç yeni, iki depo kitabı basıyoruz. Piyasaya çıkacak yeni kitaplarda çok ciddi kısıtlama olacak. Tasarrufu, yapılabilecek her noktada yapmak zorunda kalıyorsun. TÜYAP Kitap Fuarı henüz bitti; geçen yıla göre alışverişte yüzde 40 düşme var. Birçok yayınevi stant parasını bile çıkaramadı. Bütün yayınevleri kötü durumda. Böyle giderse önümüzdeki dönem birçok yayınevi kepenk kapatacak. “

‘SEÇİMLERDEN BERİ KİTAP BASAMIYORUZ’

Krizde birçok derginin kapandığını hatırlatan Yenidebir Yayınları’ndan Abdullah Aydın Demir, döviz nedeniyle sadece kağıdın değil birçok girdinin maliyetinin arttığını belirtti. Maliyet artışını etikete yansıtmak zorundaydılar. Demir, şöyle devam etti:

“24 Haziran seçimlerinden sonra baskıyı durdurduk. Kitap çıkaramıyoruz. Mevcut kitaplarımızı kampanya da yapsak vatandaş alamıyor. Kapanan yayınevleri, dergiler var... Bugünler, kötü günlerin iyisi. Yeni yıla girerken neler yaşayacağız, bilmiyoruz. Yerel seçim var daha önümüzde...”

Reklamdan sonra devam ediyor 

Krizin zincirleme etki yarattığını ifade eden Demir, “Durdurmak zorunda kaldığımız, dünden bugüne medeniyetlerin kültürel, ilimi, sosyolojik olarak beslediği bu bilgi birikiminin gelecek nesillere aktarılmasıdır” dedi.

Bu sıkıntılar nasıl aşılırdı? Demir’in yanıtı şöyle: “Hep söylenen ve altı doldurulmayan kavramlar var: yerli, milli. Dışa bağımlı olmayı devam ettirirsek sorunlar artarak devam edecek. Kağıdı kendin üretmediğin sürece bu işi çözemezsin. “

‘ÇÖZÜM SÜBVANSİYON’

Yayıncılığı zor günlerin beklediğini söyleyen Kırmızı Kedi Yayınevinin sahibi Haluk Hepkon, krizin devam edeceğini söyledi. Dövizdeki dalgalanmalardan dolayı yabancı eserlere ödenen teliflerin de arttığını vurgulayan Hepkon, kitap fiyatlarına piyasada yüzde 20 dolayında zam yapıldığını belirtti. Hepkon, kriz için en temel çözümün yerli kağıt üretimi olduğunu belirtirken bunun yıllar süreceğini ifade etti. Hepkon, “Yapılması gereken yayıncılığı farklı alanlarda sübvanse etmek. Kağıttaki KDV’leri kaldırmak ve vergi indirimidir” dedi.

‘DÖVİZLE KAĞIT ALMAK UTANÇ VERİCİ’

Yayıncılığın hiçbir zaman dört başı mamur olmadığını belirten Alakarga Yayınevi Sahibi Suat Duman, krizin kültürel boyutlarını hatırlattı. Ayda ortalama 34 kitap bastıklarını belirten Duman, “Kriz nedeniyle üç ay boyunca kitap basamadık. Bizimle aynı kaderi paylaşan birkaç yayınevi faaliyetini tamamen durdurdu” dedi. Okurla buluşmakta zorluk çeken iyi, yerli yazarların kitaplarıyla holding yayınevlerinin görmezden geldiği yabancı iyi metinlerin çevirisini basmayı hedeflediklerini söyleyen Duman şöyle devam etti:

“Krizin yayıncılığı vurması kültür dünyasını da vurması anlamına geliyor. Yıllık yayın programımız hazırdı. Bu şimdi, çok ciddi şekilde aksadı. ‘Küçük yayınevleri çekilsin kenara, bu iş büyüklerin işi’ diyenler oldu. Sermaye olarak küçük ama yaptığı işler bakımından büyük yayınevleri var. Bunların yokluğu herkesi 50. baskısını yapan ‘bestseller’lere, herkesin bastığı klasiklere mecbur bırakacak, yaşayan iyi edebiyattan mahrum edecek. Kültürün temeli kağıt. Bu girdi senin elinde olmak zorunda. Dövizle kağıt almak utanç verici! Kağıt sorununu kendi kağıdını üreterek çözersin. Nasıl özelleştirdiysen, şimdi de kamulaştıracaksın. Sektörün kendi içinde dayanışması, yayın birliklerinin kararlı tavır almaları gerekiyor.”

Aydınlık