Mustafa Kemal Atatürk'ün katıldığı ilk savaş Trablusgarp Savaşı'dır. 1911 yılına gelindiğinde, İtalyanlar Trablusgarp'a saldırarak Osmanlı Devleti'ne savaş ilan ettikten sonra, Osmanlı Devleti, İtalyanlara karşı koymak için bölgeye asker gönderememiş sadece vatan sever bazı subaylar sivil kıyafetler ve zor şartlar altında Trablusgarp'a geçerek vatan topraklarının kaybedilmemesi için büyük çaba sarf etmişlerdir. İşte bu subaylar arasında Mustafa Kemal'de vardı. Mustafa Kemal, bu uzun yolculukta rahatsızlanmış ancak iyilileştikten sonra arkadaşları ile birlikte bölge halkını örgütleyerek, Derne, Tobruk ve Bingazi'yi düşmandan kurtarmışlardır. İşte Trablusgarp Savaşı'nda yaşananlar...
TRABLUSGARP SAVAŞI'NA GİDEN YOL
İtalyanlar, 19. yüzyıl sonunda, gerisinde kaldıkları sömürgecilik yarışında arayı kapatmanın telaşına düştü. Bunun için gözlerine Kuzey Afrika'yı kestirdiler. Hedeflerinde, Osmanlı egemenliğindeki Trablusgarp ve Bingazi vardı.
Coğrafi keşiflerin başlaması, güçlü Avrupa ülkelerini yeni topraklara yöneltti. Rotalarını peş peşe denizaşırı ülkelere çevirdiler. Böylece büyük bir hammadde kaynağı bulunmuş oldu. Yalnız hammadde de değil… Amerika kıtasının yeraltı, yerüstü ne kadar zenginliği varsa Avrupa'ya taşınmaya başladı. Avrupa ülkeleri 19. yüzyıla gelindiğinde, yani sanayi devrimi alabildiğine hızlandığında çok daha yakın bir coğrafyada kendilerine sömürü alanı buldular: Afrika!Avrupa'da sömürgecilik yarışı
16. yüzyılda başlayan sömürgecilik yarışını kaçıran İtalya ise, 1870'de siyasi birliğini sağladıktan sonra sahneye çıktı. O zamana kadar Afrika topraklarının neredeyse tamamı güçlü devletler tarafından çoktan işgal edilmişti. Mesela Fransa, Tunus'a; İngiltere, Mısır'a girmişti. İtalyanlar ise, gözlerini 350 yıldan beri Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliğinde olan Kuzey Afrika'daki Trablusgarp ve Bingazi'ye dikti. Bunun için Avrupa devletleriyle birtakım gizli anlaşmalar yaptılar. İngiltere, Avusturya, Almanya, Fransa ve Rusya ile yapılan anlaşmalar sonunda Trablusgarp'ı işgal etmelerinin önünde hiçbir engel kalmadı.
İtalyanların Trablusgarp ve Bingazi'yi seçmesinin birden çok nedeni vardı. Bunlardan ilki, coğrafi olarak kendi ülkelerine yakınlığıydı. Bir diğer neden, Osmanlı Devleti'nin Kuzey Afrika'daki bu toprakları uzun yıllardır ihmal etmesiydi. Bu da Trablusgarp ve Bingazi'yi kolay ele geçirilecek bir hedef haline getiriyordu.
1551'de Osmanlı egemenliğine giren Trabslusgarp, 1864'te vilayete dönüştürülmüştü. 1877'de ise başkente bağlı ancak bağımsız bir sancak haline gelmişti. O sırada Osmanlı İmparatorluğu, büyük bir karışıklık içindeydi. II. Abdülhamid'in yerine kardeşi Mehmet Reşat tahta çıkmıştı. İttihat ve Terakki Cemiyeti yönetimi tamamen eline almıştı. En önemlisi ise Balkanlarda süregelen karmaşa, imparatorluğu hayli zorluyordu.
Osmanlı'da tüm bunlar yaşanırken İtalya, Trablusgarp'ı işgal etme planını ince ince uygulamaya koydu. İtalya, gerek karada gerekse denizde savaşmak için bütün hazırlığını yaptı. 1911 yılında askeri olarak harekete geçmenin zamanı geldiğine karar verdiler.
İtalya, 28 Eylül 1911'de Osmanlı Devleti'ne bir nota verdi. Aslında bu, kendilerince işgalin bahanesiydi… Buna göre İtalya, Osmanlı Devleti'nin Trablusgarp ve Bingazi'nin ilerlemesi bir çalışma yapmadığını öne sürüyordu. Bölgenin kendilerine olan yakınlığı sebebiyle, buraya "medeniyet" götürmekten bahsediyorlardı. Yine Osmanlı Devleti'nin, kendileri ile ters düşmeyecek bütün iktisadi imkanları vermeye hazır olduğunu ancak buna güvenmediklerini belirtiyorlardı. Tüm bunlara dayanarak işgale karar verdiklerini, hatta bundan başka çarelerinin kalmadığını savunuyorlardı.
Osmanlı Devleti, bu notaya cevap vermekte gecikmedi. Ama niyeti baştan belli olan İtalyanlar çoktan seferberlik hazırlıklarını tamamlamıştı bile. Daha nota vermeden önce yapmışlardı bunu. Nihayet 29 Eylül 1911'de beklenen oldu. İtalya, Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etti.Önce nota sonra işgal
İtalya, 28 Eylül 1911'de Osmanlı Devleti'ne bir nota verdi. Aslında bu, kendilerince işgalin bahanesiydi… Buna göre İtalya, Osmanlı Devleti'nin Trablusgarp ve Bingazi'nin ilerlemesi bir çalışma yapmadığını öne sürüyordu. Bölgenin kendilerine olan yakınlığı sebebiyle, buraya "medeniyet" götürmekten bahsediyorlardı. Yine Osmanlı Devleti'nin, kendileri ile ters düşmeyecek bütün iktisadi imkanları vermeye hazır olduğunu ancak buna güvenmediklerini belirtiyorlardı. Tüm bunlara dayanarak işgale karar verdiklerini, hatta bundan başka çarelerinin kalmadığını savunuyorlardı.
Osmanlı Devleti, bu notaya cevap vermekte gecikmedi. Ama niyeti baştan belli olan İtalyanlar çoktan seferberlik hazırlıklarını tamamlamıştı bile. Daha nota vermeden önce yapmışlardı bunu. Nihayet 29 Eylül 1911'de beklenen oldu. İtalya, Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etti.TRABLUSGARP SAVAŞI
İtalyanlar, 29 Eylül 1911'de Trablusgarp ve Bingazi'yi ele geçirmek için Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etti. Ancak aralarında Mustafa Kemal'in de bulunduğu Türk subaylarının öncülük yaptığı direniş hareketiyle karşılaştılar.
İtalya, Kuzey Afrika'daki Osmanlı toprağı Trablusgarp ve Bingazi'yi işgal etmek için savaş ilan ettiğinde takvimler 29 Eylül 1911'i gösteriyordu. O sırada siyasi, askeri ve ekonomik olarak zor günler geçiren Osmanlı Devleti, İtalyanlar karşısında zayıf durumdaydı. Osmanlı'nın, uzun zamandır bu savaş için hazırlık yapan İtalyanlara kıyasla Trablusgarp'ta küçük bir ordusu vardı.İtalya'ya Avrupa desteği
İngiliz ve Fransız hükümetlerinin desteğini arkasına alan İtalya, saldırıya Adriyatik Denizi'nde bulunan bazı Osmanlı gemilerini batırarak başladı. 30 Eylül 1911'de ise asıl hedefleri Trablusgarp'a yöneldiler. Osmanlı güçleri, ellerindeki eski silahlarıyla şehri savunmaya çalışsa da başarılı olamadı. İtalya, 5
Ekim'de Trablusgarp'ı ele geçirdi. Bununla da kalmayarak 18 Ekim'de Derne'ye, 20 Ekim'de Bingazi'ye asker çıkardılar.
Sayıca İtalyan ordusunun çok altında olmasına rağmen Osmanlı ordusu da 23 Ekim'de karşı saldırıya geçti. Kuşatma altında kalan İtalyan ordusu, bu çarpışmada ağır kayıplar verdikten sonra geri çekildi.
Mustafa Kemal Trablusgarp'ta
İki taraf arasında kıran kırana bir mücadele sürerken Trablusgarp'a gizlice giden genç Osmanlı subaylarının faaliyeti başladı. Mustafa Kemal, Kurmay Binbaşı Enver (Enver Paşa), Fuat Bulca, Nuri Conker ve Fetih Okyar gizlice Trablusgarp'a ulaşanlar arasındaydı. Komutanlar, vakit kaybetmeden bölgedeki kuvvetleri örgütledi ve İtalya'ya karşı saldırıya geçti.Bu direniş hareketi, İtalyanların beklemedikleri kadar güçlüydü. Trablusgarp'taki Osmanlı birlikleri üç kolda birden mücadele veriyordu. Kurmay Albay Neşet Trablus Komutanlığını, Kurmay Binbaşı Enver Bingazi Komutanlığını ve Kurmay Binbaşı Mustafa Kemal ise Derne Komutanlığını yönetiyordu.
Osmanlı Devleti Bingazi'de 15 bin, Trablusgarp'ta 10 bin asker ve gönüllüden oluşan ordusuyla savaşıyordu. Buna karşılık İtalyanlar, 100 bin kişilik bir güce sahipti. İtalyanların bu üstünlüğe rağmen Bingazi'yi ele geçirmesi mart ayını buldu.
Yemen'de Ocak 1911'de başlayan isyan Osmanlı Devleti'ni Trablusgarp'ta iyice çıkmaza soktu. Trablusgarp'taki birliklerin bir kısmı, isyanı bastırmak için mecburen o bölgeye kaydırıldı. Bunu fırsat bilen İtalyan donanması Kızıldeniz'e girerek, buradaki Osmanlı gemilerinden bazılarını batırdı. Hemen ardından Hudeyde Limanı'na saldırı düzenledi. Deniz ulaşımının engellenmesi Yemen isyanının bastırılmasını da engelliyordu.Trablusgarp'ta işlerin iyiden iyiye kötü gitmesi sonucu devreye Almanya girdi. Almanlar, 25 Mart 1912'de Venedik Kralı'yla görüştü ama sonuç alınamadı.
Savaşın şiddetti her geçen gün büyüse de İtalyanlar bir türlü iç bölgelere giremiyordu. Bunun üzerine bölgeyi ilhak etmek ve Osmanlı Devletini anlaşmaya zorlamak için savaşı yaymaya karar verdiler. Böylece 18 Nisan 1912'de Çanakkale Boğazı'nı bombalamaya başladılar. Osmanlı Devleti hemen önlem alarak Boğazları geçişe kapattı. Ancak uluslararası ticaretin büyük zarar görmesi üzerine Boğazlar 10 Mayıs'ta tekrar açıldı.
İtalyanlar, bu kez de On İki Ada ve diğer bazı Osmanlı şehirlerini baskı altına almaya çalıştı. Bununla da kalmayarak o sırada Fransız nüfusunun yoğun olarak yaşadığı Beyrut'a saldırmak istediler. Plana göre bütün dinler tarafından kutsal sayılan Kudüs'ün kapısı durumundaki Beyrut'un işgali, Avrupa devletlerini rahatsız edecek ve Osmanlı hükümeti barışa zorlanacaktı. 24 Şubat 1912'de Beyrut'a saldırarak iki Osmanlı gemisini batırdılar. Peşinden şehri bombardıman altına aldılar.Balkan Savaşı ile gelen antlaşma
İtalyan kuvvetleri çok geçmeden Rodos Adası'na yöneldi. Rodos'u, On İki Adalar izledi. Rodos ve On İki Adalar iki hafta içinde İtalyanların eline geçti. İtalyanlar sayı üstünlüğü ve hırçın taktiklerine rağmen Trablusgarp'ta istedikleri hakimiyeti hala kuramamıştı.
Tam da o günlerde Balkanlar karıştı. Karadağ'ın 8 Ekim 1912'de Osmanlı İmparatorluğu'na savaş ilan etmesiyle Balkan Savaşları başladı. Patlak veren yeni savaş, Osmanlı İmparatorluğu'nu İtalyanlarla barışa zorladı. Çünkü Ege Denizi'ndeki İtalyan donanması, Makedonya'ya yardım gönderilmesini engelliyordu. Sonuçta İtalya'nın şartları kabul edildi ve 18 Ekim 1912'de Uşi Antlaşması imzalandı.
23 Eylül 1911
İtalya, Osmanlı Devleti'ne nota verdi.
26 Eylül 1911
Silah ve cephane taşıyan bir Osmanlı gemisi Trablusgarp'a ulaştı.
28 Eylül 1911
İtalya, Osmanlı Devleti'ne ültimatom verdi. 48 saat içinde Bingazi ve Trablusgarp'ın İtalyan yönetimine bırakılması istendi.
29 Eylül 1911
İtalya, Osmanlı İmparatorluğu'na savaş ilan etti.30 Eylül 1911
5 Ekim 1911
İtalyanlar, Trablusgarp'ı işgal etti.
8 Ekim 1911
Mustafa Kemal, İngiliz işgalindeki Mısır üzerinden kendisini gazeteci olarak tanıtarak Trablusgarp'a geçti.
18 Ekim 1911
İtalyanlar, Derne'yi ele geçirdi.20 Ekim 1911
Bingazi, İtalyanlar tarafından işgal edildi.
23 Ekim 1911
Osmanlı ordusu İtalyanlara karşı saldırı başlattı.
27 Kasım 1911
Mustafa Kemal binbaşılığa terfi etti.
18 Aralık 1911
Bingazi, Derne ve Tobruk bölgesinde kurulan Şark Gönüllüleri Komutanlığı'na Mustafa Kemal atandı.
15 Ocak 1912
Mustafa Kemal 5. Ordu'ya bağlı 38. Piyade Alayı'nda görevine devam etti.
11 Mart 1912
Mustafa Kemal, Derne Komutanlığı'na atandı.
18 Ekim 1912
Savaş, Osmanlı İmparatorluğu ve İtalya arasında imzalanan Uşi Antlaşması ile sona erdi.