Çin’in Sinciang Uygur Özerk Bölgesi hakkında üretilen yalan haberler, son aylarda dikkat çekici bir şekilde artış kaydetti. 24 Kasım 2019 günü, 14 farklı ülkeden 17 Batılı medya kuruluşunun eş zamanlı başlattığı medya kampanyası işaret fişeğini yakmıştı. New York Times gazetesinin başını çektiği uluslararası kampanya, dünyanın birçok ülkesinde de örgütlenmiş şebeklerle yürütülüyor. Kilit ülke ise Türkiye. Hedef, Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti arasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen Temmuz ayındaki Pekin ziyaretiyle oluşturulan iyi ilişkiyi bozmak.
Son üç ayda Sinciang hakkında yanıltıcı bilgilere Türk basınında çokça yer verildi. Gazete ve televizyonlarda yayınlanan yalan haberlerin yanı sıra, karalama kampanyasının en önemli alanı ise sosyal medya oldu. Uygurların yaşantılarına dair yüzlerce sahte görüntü sosyal medyada dolaşıma sokuldu. Sinciang’da işkence, toplu tutuklama ve yargısız infazların yaşandığını iddia eden uydurma videolar ve fotoğraflar belli sosyal medya hesapları üzerinden yayıldı. Yayılan görüntülerin Sinciang’la ilgili olmadıkları ortaya çıktı.
KAYNAK YURTDIŞINDA
Çin'in Uygurlar'a zulüm yaptığı, kültürel yok etme uyguladığı iddiasına dayanak olmak üzere üretilen görsellerin tamamı uydurma. Ancak “sahte görüntü üretimi” o kadar ifrada vardırılıyor ki, Uygurlarla hatta Sinciang'la alakası olmayan görsel ve videolar sosyal medyada dolaşıma sokuluyor. Dolandırıcılık veya kadın ticareti gibi yüz kızartıcı suçları işleyenlerin görüntülerini bile “Uygurlara uygulanan zulüm” başlıkları altında paylaşıyorlar.
Sahte görüntüler yurtdışından servis ediliyor. İlk paylaşımlar Batılı ülkelerde yaşayan isimlerin hesaplarından yapılıyor. Organize bir ekip izlenimi veriliyor.
AYNI İSİMLER
Yurtdışında yerleşik isimlerin başında Avustralya'dan Arslan Hidayat, Amsterdam'dan Abdugeni Sabit, Toronto’dan Rukiye Turdush öne çıkıyor. Avustralya’dan Arslan Hidayat’a FETÖ’cülerin ilgisi dikkat çekiyor. Firari FETÖ’cü Emre Uslu’nun, Arslan Hidayat’ın paylaşımlarını yaydığı görülüyor. Rukiye Turdush ise sürekli ABD’li yetkililerin açıklamalarını paylaşıyor.
Yalan fabrikası ekibinde yer alan Abdugheni Sabit’in IŞİDEl Kaide bağlantıları dikkat çekiyor. Twitter hesabından El Kaide liderinin “Doğu Türkistan’a sahip çıkın” çağrısını paylaşan Sabit, youtube kanalında da IŞİD’çilerle birlikte görülüyor. “Talk East Turkestan” youtube kanalında yayınlar yapan Sabit, Akif Razaq isimli biriyle de bir bölüm yayınlıyor. Sabit’in çok değer verdiği konuğu IŞİD faaliyetleri nedeniyle İngiltere tarafından vatandaşlıktan çıkartılan bir isim.
TÜRKİYE’DEKİ YAYICILAR DA AYNI İSİMLER
Türkiye’de ise sosyal medyada yayılan bu paylaşımların izini sürdüğümüzde, hep aynı hesaplar karşımıza çıkıyor. Fransa’da yaşayan ve Euronews’da muhabirlik yapan Mustafa Bağ, başı çekiyor. Mustafa Bağ’ın Euronews’te yayınlanan birçok haberde imzası görülürken, sık sık sözde “Doğu Türkistan Milli Meclisi Başkanı” Seyit Tümtürk’ten demeç alması dikkat çekiyor.
Bir diğer aktif yayıcı, Yeniçağ Gazetesi’nin internet sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Batuhan Çolak. ABD’de yaşayan eski Dünya Uygur Kongresi Başkanı Rabia Kadir’in yardımcısı Uygur x Seyyit Tümtürk de en çok yalan paylaşım yapanlardan. Dikkat çeken diğer bir çarpıcı ayrıntı, dolaşıma sokulan görüntüleri yayan çok sayıda “trol” hesabın olması. Bu hesapların önemli bir kısmı FETÖ tarafından yönetiliyor.
Sosyal medyada en çok görüntülenen sahte video ve fotoğrafları inceledik, iç yüzünü araştırdık. İşte size bazı örnekler:
SANAL PARA DOLANDIRICILARI
8 Ocak 2020 tarihinde Mustafa Bağ, Batuhan Çolak ve Seyyit Tümtürk, birkaç saat arayla paylaştıkları videoda Uygurların “toplama kampına” gönderildiklerini iddia ediyorlardı.
Halbuki ne paylaşılan görüntü Sinciang Uygur Özerk Bölgesi’nde çekilmiş, ne de tutuklanan kişiler Uygur. Görüntüler Shanxi Eyaletinin başkenti Taiyuan’da yaşanan sanal para dolandırıcılığı davasının 72 sanığının Şangay'daki yargılamadan sonra Taiyuan'a gönderilmesinin haberine ait. Davanın 300'den fazla mağduru var, dolandırılan miktarın 300 milyon Çin Yuanı’nın (yaklaşık 44 milyon dolar) üzerinde olduğu tespit edildi. 1721 Aralık tarihlerinde emniyet güçleri, tutuklamaları başlatmak üzere ilgili birçok farklı bölgeye ekipler gönderdi. Bugüne kadar 72 şüphelinin tamamı, birden çok suçlamalardan gözaltına alındı.
PORNO TÜCCARLARINI UYGUR YAPTILAR
Mustafa Bağ, “Uygurlar Çin’in tanımlamasıyla ‘mesleki eğitim merkezi’ne götürülürken” notuyla yaptığı skandal paylaşımında, illegal porno ticareti yapanları Uygur diye takdim etti.
Halbuki ne paylaşılan görüntü Sinciang’a ait, ne de tutuklanan kişiler Uygur. Haberin aslı ise şöyle: porno kayıtları ve pornografik internet yayınları üreten ve satan bir grup suçlu yakalandı ve trenle Gansu Eyaleti’nin Tianshui Şehri’ne gönderildi. Grup, Çin’in içerisinde ve dışında da pornografik videoları üretip satıyordu. Polis, suçluları Tianshui tren istasyonunda yakaladı. Suçlular arasında video teknisyenleri, satıcılar ve porno oyuncuları da vardı. Olay 10 Nisan akşamı saat 22:00'de gerçekleşti. Gansu, Çin'in kuzeybatısında bulunan, Shaanxi eyaleti ve Qinghai eyaleti ile komşu olan bir eyalettir.
ENDONEZYA ASKERİNİ ÇİNLİ YAPTILAR
2019 yılında piyasaya sürülen ve “Uygur vatandaşın Çin polisleri tarafından çıplak şekilde dövüldüğünü” gösteren bir videoyu paylaşan önemli bir isim de İyi Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan.
Türkkan paylaşımında Çin’e tepki göstermiş, karşı çıkmayanlara “Allah’ın gazabı üzerinize olsun” demişti. Ancak Türkkan’ın bu paylaşımı da yalan çıktı. Videonun bırakın Sinciang’la, Çin ile alakası olmadığı tespit edildi. Video dikkatli izlendiğinde, yarı çıplak bir adamın Endonezya dilinde "Merhamet edin" anlamına gelen "Ampun pak" dediği duyuluyor. Bu görüntünün Mayıs 2017'de Endonezya'da sosyal medyada, örneğin liveleak.com web sitesinde şu başlıkla yaygın olarak paylaşıldığı görülüyor: "Endonezya'da asker tarafından dövülen hırsız! Bir yankesici olduğu için adaleti hak ediyor." Yine 24 Mayıs 2017'de Tribun Jateng gazetesinde video hakkında yayınlanan bir haberin başlığı şuydu: "Endonezyalı bir subay tarafından yankesicinin dövülmesinin ardındaki gerçekler." Haberde, videodaki adamın başkent Cakarta'daki bir tren istasyonunda şüpheli bir hırsızı döven bir ordu subayı olduğu belirtiliyor. YouTube'da 10 Temmuz 2017'de yayınlanan ve 60.000'den fazla izlenmiş aynı video şu başlıkla paylaşılıyor: " Bu adam bir TNI mensubu tarafından yakalanmış bir hırsız mı .. ??" Burada TNI, Endonezya ordusu anlamına gelmektedir. Gerçeklerin ortaya çıkmasına rağmen Lütfü Türkkan’ın paylaşımını halen silmediği görülüyor.
UYGURLARIN AĞIZ VE GÖZLERİNİ DİKTİLER YALANI
2019’da en çok yayılan görsellerden birisi de, Uygurların gözlerinin ve dudaklarının dikildiğini iddia eden bir fotoğraftı. Muhammad Saeed isimli kullanıcının dolaşıma soktuğu bu paylaşımın yine Uygurlarla ilgisi yok. Sosyal medyada kullanılan görsel İranlı şair Emin Abbas’a ait. Abbas, Türkiye’de de çıkan haberlere göre 25 Mayıs 2003’e ait görüntüde İran’ın Kürtçe şiiri yasaklaması üzerine gözlerini ve ağzını dikerek tepki gösteriyor.
UYGUR ERKEKLER KADINLARIN AYAKLARINI YIKAMAYA ZORLANIYOR
Amsterdam’da yaşayan Abdugheni Sabit’in yaptığı bir paylaşımda “Çin yönetiminde, Dünya Kadınlar Gününde eğitim kamplarındaki Uygur Müslüman erkekleri, kadınların ayaklarını yıkamaya zorlanıyor” iddiası ortaya atıldı. Sinciang’la alakasının olmadığı ortaya çıkan bu fotoğraflara, China Daily internet sitesinin 6 Mart 2010 tarihli haberinde rastlıyoruz: “Merkezi Çin'in Hubei Eyaleti, 5 Mart, 2010. Fanjiatai hapishanesindeki yetkililer, 8 Mart'ta Dünya Kadınlar Günü öncesinde mahkumlar ve aileleri arasında daha iyi iletişim kurmak için etkinlik düzenledi” ifadelerine yer verildi.
TOPLU İNFAZ ÇİN’DE DEĞİL
Fahri Uygur isimli hesabın da paylaştığı ve sosyal medyada yayılan fotoğrafta toplu infaz yapıldığı görülüyor. Görüntü ise Çin’e değil Endonezya’ya ait.
3114 UYGUR İDAM EDİLMİŞ!
Sakalar İskitler isimli bir sosyal medya hesabı Aralık 2019’da yaptığı bir paylaşımda, 1 Aralık 2019 günü 3114 Uygur vatandaşın idam edildiğini iddia ediyor. Oysa ne idam söz konusu ne de yargılananlar suçsuz vatandaş. Olayın aslı şöyle: 31 Mayıs sabahında Sinciang Uygur Özerk Bölgesi’nin Hotan kenti, spor meydanında şiddet içeren terörist eylemleri çökertmek ve yasaya göre bazı şiddetli terör suçlularını tutuklamak için bir "kamuya açık gözaltı ve tutuklama toplantısı" düzenlendi. "Halka açık tutuklama toplantısına" 1000'den fazla kadro ve çeşitli ilçe, mahalle ve belediyelerden insanlar katıldı.
Toplantıda, Hotan Şehri Savcılığının yazdığı iddianameyle 21 şüpheliyi "ulusal nefret, ulusal ayrımcılık, sosyal düzeni bozma, çift eşlilik (bigamy) ve diğer anayasal suçlardan" Hotan Şehri Kamu Güvenliği Bürosu tarafınca "ulusal ayrımcılığı kışkırtmak ve ulusal güvenliği tehdit" suçundan tutukladı. Yerel Hükümet başkanı Adil Nurmedi konuşmasında kentte şiddet uygulayan teröristlerin faaliyetlerine karşı önlem almanın önemini ve aciliyetini bir kez daha vurguladı.