ABD'nin Irak'a 'demokrasi götürme' yalanıyla başlattığı işgalin üzerinden 19 yıl geçti. Irak'ta, Saddam Hüseyin'e muhalif olanlar bile 2003 öncesini mumla arıyor. Iraklı Sefa Cemal 'O dönemdeki kanun devleti ve güvenli ortamı özlüyoruz.' diyor


ABD ve İngiltere öncülüğündeki koalisyon güçlerince 19 yıl önce Irak'ta Saddam Hüseyin'in biyolojik silahlar ürettiği iddiasıyla başlatılan işgal, ülkeye sözü verilen "demokrasi" yerine bölünme, savaş, kan ve kaos getirdi.

ABD, Irak'taki Baas lideri Saddam Hüseyin'in çeşitli gerekçelerle görevden alınması için 1990'dan itibaren büyük bir hazırlık içine girdi. İşgalden önce 13 yıllık bir ambargonun uygulandığı Irak, hem ekonomik hem de yaşam standartları konusunda büyük tahribatlar aldı.

NÜKLEER YALANI

Ambargodan sonra işgal hazırlıkları başladı. ABD ve İngiltere, Irak'ın işgali için diğer ülkelerin desteğini alabilmek adına dönemin Irak lideri Saddam Hüseyin'in toplu ölümlere sebebiyet verebilecek nükleer silahlar geliştirdiği iddialarını ortaya attı. Dönemin ABD Başkanı George W. Bush, 20012003 yıllarında bu iddialar üzerinde bir dosya hazırlatarak Irak işgalini yasal bir statüye kavuşturma mücadelesine girdi.

ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, 5 Şubat 2003'te Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) yaptığı konuşmada, "Saddam Hüseyin'in biyolojik silahlara sahip olduğundan hiç şüphe yok ve daha fazlasını üretebilecek kapasiteye sahip." iddiasında bulundu. İddiaların aksine, BM Silah Denetleme Komisyonu Başkanı Hans Blix, 14 Şubat 2003'te hazırladığı raporda, Irak'ta incelemelerde bulunan ekibinin herhangi bir biyolojik silah bulamadığını açıkladı.

ABD ve İngiltere, Irak'ın işgali için BMGK'ye yeterli kanıtlar sunamadı. Bunun üzerine iki ülkenin öncülüğünde kurulan koalisyon gücü BMGK'den onay çıkmadan işgal kararı aldı. Bu kararla, Irak'ın işgaline uydurma bir bahaneyle girişilmesinin yanı sıra BMGK'nin devre dışı bırakılması nedeniyle uluslararası hukuk da çiğnendi.

19 MART'TA ASKERİ OPERASYON

ABD Başkanı Bush, 17 Mart 2003'te Saddam Hüseyin ve ailesine 48 saat içinde ülkeyi terk etmeleri, aksi takdirde askeri müdahaleyle karşı karşıya kalacakları uyarısında bulundu. Bush, bu çağrıdan tam 2 gün sonra 19 Mart'ta ise ABD ve ona destek veren koalisyon güçlerinin Irak'a karşı askeri operasyon başlattığını duyurdu. Ülkenin tamamını ele geçiren koalisyon güçleri, 13 Aralık 2003'te Saddam'ı doğduğu Tikrit'te yakaladı.

Irak'a "istikrar ve demokrasi" getireceği iddia edilen operasyona "Irak'ı Özgürleştirme Operasyonu" adı verildi. Ancak yüz binlerce sivilin hayatını kaybettiği, milyarlarca doların harcandığı bu askeri müdahale ülkede terör örgütü DEAŞ'ın ortaya çıkmasına da zemin hazırladı. İşgal 2011'de bitse de Irak'ta kaos hakim.

Anadolu Ajansı işgalin yıl dönümünde Iraklılara mikrofon uzattı. Iraklı öğretmen Saad Selman, “Ben eski dönemi de 2003 sonrası dönemi de yaşadım. Yeni dönemde vatandaşa bazı özgürlükler verildi ancak bunu halk olarak doğru değerlendiremedik.” dedi.

“Eskiden mevcut döneme göre güvenlik ve istikrar vardı.” diyen Selman, yeni dönemin olumlu yanlarını sıralarken, Saddam döneminin aksine dış dünyaya açıldıklarını ve dünyada olup bitenlerden haberdar olduklarını söyledi. Saddam döneminde Irak'ta uydu yayını ve cep telefonu gibi teknolojik aygıtların kullanımı yasaktı. Ülkede Saddam ve partisinin faaliyetlerini gösteren ve günün belirli saatlerinde yayın yapan sadece 2 televizyon kanalı bulunuyordu.

MİLİSLER VE AŞİRETLER DEVLETTEN GÜÇLÜ

Iraklı öğretmen, halihazırda milislerin ve aşiretlerin devletten daha güçlü konumda olduğunu belirterek, bunları kontrol edecek devlet gücünün bulunmamasından yakındı. Irak'ta 2003 öncesinde yolsuzlukların bulunmadığını ve yıllık devlet bütçesinin halkı geçindirdiğini söyleyen Selman, şöyle devam etti:

'ESKİDEN KANUN DEVLETİ VARDI'

“Öğretmenlerin eski dönemde maaşı azdı ancak saygı görürlerdi. Öğretmenler liyakate göre atanır ve meslekte ona göre yükselirdi. Şimdi ise meslekteki yükselmeleri partilere bağlılıklar belirliyor. Bir öğrencinin velisi girip okulu dağıtabiliyor ve öğretmenleri taciz edebiliyor, hatta dövüyor. Öğretmenleri koruyan yasalar bulunmuyor. Eskiden kanun devleti vardı.”

'GÜVENLİ ORTAMI ÖZLÜYORUZ'

Iraklı esnaf Ahmed Galib de Saddam döneminde ailesinden birden fazla kişinin idam edildiğini anlatsa da şu an ülkenin içinde bulunduğu kaotik durumdan hoşnut olmadığını dile getirdi. 38 yaşındaki doktora öğrencisi Sefa Cemal de "Saddam'ın şahsını değil, o dönemdeki kanun devleti ve güvenli ortamı özlüyoruz. 2003 sonrası yaşanan şiddet olaylarında onlarca yakınımı kaybettim. Devlet müessesesi çökmüş durumda. Devlet kurumlarında rutin evrak işlerimizi rüşvet vermeden gerçekleştiremiyoruz. Yolsuzluklar devleti kemirmiş durumda." ifadelerini kullandı.

HAYDAR KARAALP – AA