Davos zirvesi, Bilderberg,
Chatham House buluşmaları.
Münih Güvenlik Konferansı, …
Atlantik sistemi politikalarının pişirildiği toplantılardır.
Davetliler özenle seçilir.
Kurumları temsil edenler ayrı.
Ama özel olarak sahneye sürülenler vardır.
Bürokraside, siyasette önleri açılır.
Bu iş dünyası için de geçerlidir.
“Yürü ya kulum” denir.
MÜNİH GÜVENLİK KONFERANSI
RusyaUkrayna gerilimi çıkınca unutuldu.
1820 Şubat tarihleri arasında,
Münih Güvenlik Konferansı yapıldı.
Ukrayna krizinin gölgesinde geçti.
Türkiye’den davet edilenler arasında,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da vardı.
Adı son dönemde,
İngiltere ve ABD Büyükelçileri ile anıldı.
Büyükelçilerin ziyaretleri,
“Cumhurbaşkanlığı adaylığı desteği” olarak yorumlandı.
Glasgow'daki İklim Zirvesi’ne de davet edilmişti.
Şimdi Münih Güvenlik Konferansında boy gösterdi.
Hepsi aynı çerçevede değerlendirildi.
TEMASLARI
İmamoğlu’nun temasları dikkat çekti.
Belarus’taki turuncu kalkışmanın lideri Sviatlana Tsikhanouskaya.
İmamoğlu ile fotoğrafını paylaştı.
Almanya Tarım Bakanı,
Yeşiller Partisi’nden Cem Özdemir.
Türkiye düşmanı tavırlarıyla biliniyor.
Ermeni soykırımı yalanının savunucularından.
O da İmamoğlu ile görüşenlerden.
Önünde fotoğrafın çektirildiği resim de ilginç.
Kocaman bir domuz budu görünüyor.
ORTAK YAN
Bunlar tesadüfen öğrenilenler.
Sosyal medya paylaşımlarından.
Belli ki başka görüştükleri de var.
İkisinin de ortak yanı,
ABD’nin destekledikleri isimler olması.
Tsikhanouskaya malum.
Batı’nın gözdelerinden.
Başarabilselerdi şu anda Belarus Cumhurbaşkanı’ydı.
Rusya’yı kuşatmak için çok kritik bir hamleydi.
İlk yapacağı işlerden biri,
Belarus’un NATO’ya girişi olacaktı.
Ama hesap tutmadı.
Batı hâlâ açık destek veriyor.
Konferansa daveti de desteğin bir parçası.
Cem Özdemir de öyle.
Almanya’da çok zayıflamıştı.
ABD’ye gitti. Güçlendirilerek geri döndürüldü.
RASTGELE DEĞİL
Bu tür toplantılara katılanların, programı çok önceden belirlenir.
Kimlerle görüşeceği önceden ayarlanır.
Ön hazırlıklar yapılır.
“Kiminle karşılaşırsam onunla görüşürüm.” olmaz.
Saati, zamanı, hepsi planlanır.
O nedenle,
İmamoğlu’nun görüştüğü isimler rastgele seçilmemiştir.
Alt yapı çalışması gerçekleştirilmiştir.
Yani bu isimler tesadüf değildir.
İMAMOĞLU’NUN SÖZLERİ
İmamoğlu’nun görüşmeleri anlamlı.
Verdiği mesajlar da önemli.
Almanya’da, DW Türkçe'nin sorularını yanıtladı.
Batı’ya sıcak mesajlar verdi.
“Türkiye, NATO'nun asli bir üyesidir.
Avrupa'nın da asli bir parçasıdır.
Ben her yerde söylüyorum.
Avrupa İstanbul'dan başlıyor.
Türkiye’de Batı’ya destek sürüyor.” dedi.
Batı’nın kaygılarını da giderdi.
“Bence Batı'nın kaygı duyması doğru değil.
Türkiye çok doğru ve iyi sinyaller veriyor.
Batı'nın Türkiye'den şüphesi olmamalı.
Sadece diyalog eksikliği var.” ifadelerini kullandı.
Bir anlamda, Batı’ya sadakatini dillendirdi.
BATI’YA YARANMA YARIŞI
Benzer açıklamalar Kılıçdaroğlu’ndan da gelmişti.
İkisi de Cumhurbaşkanı adayı.
Son kararı ABD’nin vereceğini biliyorlar.
Ona göre pozisyon belirliyorlar.
Bu nedenle Batı’ya yaranma yarışındalar.
KLASİK NUMARA
Hangi meslekten olduğu fark etmez.
Batı kullanmayı planladığı isimlere hep aynı taktiği izler.
Onları bu tür toplantılara çağırır.
Hatta dünyanın önemli isimleriyle yan yana getirir.
Kendisini “önemli kişi”(!) gibi hissettirir.
Bir iki jest yapılır.
Sonrası çorap söküğü gibi gelir.
Birçok siyasetçi, bürokrat, gazeteci, …
Hep aynı yöntemle avlanmıştır.
Yani tanıdık numaralar…
İzliyoruz…
İsmet Özçelik
Aydınlık