İstanbul Kent Konseyi Başkanlığı’na ise mimar Tülin Hadi seçildi.

ÜYELER BELLİ OLDU

Üyeler arasında tartışma yaratacak isimler var.

Üyeler arasında MEF Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin, Sabancı Üniversitesi’nde İklim Uyum Politikası çalışanı Dr. Ümit Şahin, oyuncular Mert Fırat ve Demet Evgar, TFF İstanbul İl Temsilcisi Ali Tanrıyaşükür gibi isimler yer aldı.

Konsey’e seçilenler arasında ismi çok tartışmalı olan Aslı Aydıntaşbaş da yer alıyor.

DEMİRTAŞ HAYRANI VE ABD’LİLERLE ARASINDAN SU SIZMAZ

Peki Aslı Aydıntaşbaş kimdir?

Selahattin Demirtaş hayranı olan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı tek yenecek ismin Abdullah Gül olduğunu belirten Aslı Aydıntaşbaş, çözüm sürecinin de baş destekçilerindendi. Hala da masaya oturulmasını destekleyen eski Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Aydıntaşbaş, Suriye’de Ahmet Davutoğlu politikalarının sözcüsü rolünü üstlenmişti. “Türkiye’den Suriye’ye tek bir tabancanın bile geçmediğini” kesin bir dille söyleyebilecek kadar gerçeklikten çıkmış olan Aslı Aydıntaşbaş’ın Amerikalı yetkililerle de arasının çok iyi olduğu biliniyor.

OSMAN KAVALA’YA İMZA

Aydıntaşbaş, bu ayın başlarında da Soros’un Açık Toplum Vakfı lideri Osman Kavala’ya dostları tarafından gönderilen bir kitaba imzasını da atmıştı.

Dünyaya Atlantik’ten bakan Aslı Aydıntaşbaş’ın FETÖ’nün kumpaslarında da büyük görev üstlendiği ortaya çıkmıştı.

ERGENEKON KUMPASININ İLK HABERİ ONA AİT

Aslı Aydıntaşbaş, sözde Ergenekon örgütünün de ilk haberini yapan isim olmuştu.

Kıbrıs kahramanı merhum Muzaffer Tekin’in fotoğrafını kullanarak Sabah gazetesinde sürmanşetten yayınladığı haberin başlığı “Ergenekon anayasası” idi.

Haberin yapıldığı 26 Mayıs 2006 tarihine kadar Ergenekon davasına ilişkin tek bir bilgi ya da operasyon bile söz konusu değildi.

Aslı Aydıntaşbaş, bu haberi gazetenin iç sayfasında da “İşte derin devletin gizli anayasası” başlığıyla görmüştü.

BELGEYİ KENDİ VERDİ AMA 4 YIL SUSTU

Aydıntaşbaş’ın en büyük vukuatı ise yine Ergenekon kumpasıyla ilgiliydi.

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in evinden bir belge bulunmuştu. Belge, “Ergenekon Analiz ve Yeniden Yapılanma” belgesiydi ve yalandı.

FETÖ’cü savcılar, Ergenekon davasının temel belgelerinden olan bu belgeyi Doğu Perinçek’in örgüt yöneticiliğinin kanıtı olarak sundu.

4 yıl boyunca Perinçek kendini anlatmaya çalıştı. Ardından Perinçek tanık olarak dinlenmesi için Aslı Aydıntaşbaş’ın çağırılmasını istedi. Aydıntaşbaş tam 4 yıl sonra mahkemeye geldi ve belgeyi sarı bir zarfla kendisine geldiğini ve şemayı Perinçek’e kendisinin verdiğini açıkladı.

4 yıl sonra gelen bu itiraf herkesi şoke etti.

Eylül 2012’de Aslı Aydıntaşbaş Ergenekon davasına şunu söylemişti:

“Danıştay cinayetinden sonra Ergenekon her yerde tartışılıyordu. Ergenekon Analiz ve Yeniden Yapılanma belgesi zarf içinde bana gönderildi. Bu belgeyi Doğu Perinçek’in yazdığı söyleniyordu. Perinçek ile konuşmanın iyi bir gazetecilik olduğunu düşündüm. Perinçek’e belgeyi incelemesi için verdim.”

Savcıyla arasında da şöyle bir diyalog geçmişti:

Savcı: O belgeyi nereden buldunuz?

Aydıntaşbaş: Zarfla bana geldi. Zarfta herhangi bir isim yoktu.

Savcı: Yazıyı işaretlediniz mi?

Aydıntaşbaş: Ünlem işaretleri bana ait.

Savcı: Sağ üstte “ERGENEKON” yazısı size mi ait?

Aydıntaşbaş: Ergenekon yazısı bana ait

Savcı: Doğu Perinçek’in el yazısına benzettim.

Aydıntaşbaş: Hayır, benim yazım.

Şu bilgileri de es geçmemek lazım.

Aslı Aydıntaşbaş, Daha önce Türk Amerikan İşadamları Derneğinin (TABA) Genel Başkanlığını yapan, halen de Türkiye ABD İş Konseyi’nin (DEİK/TAİK) Başkanlığını yürüten Kamil Ekim Alptekin ile evlilik yapmıştı.

7 Ağustos 2007 tarihinde yapılan nikahın şahitleri ise oldukça ilginçti: Dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler ile dönemin AKP Sakarya Milletvekili Şaban Dişli.

HESAP VEREBİLİRLİĞİ VAR MI?

İşte İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Kent Konseyi üyesi Aslı Aydıntaşbaş işte bu.

Kent Konseyi yönetmeliğinde üyelerin görevlerini arasında şöyle bir madde var:

“Kent yönetiminde saydamlık, katılım, hesap verebilirlik, öngörülebilirlik ilkelerinin uygulanmasına katkıda bulunmak.”

Aslı Aydıntaşbaş, ne hesap verebilirlik ne saydamlık, ne de öngörülebilirlik ilkesine gazeteciliğinde sahip çıkmış biri.

Acaba Ekrem İmamoğlu bunu biliyor mu?

 veryansıntv