'nün () karanlık yüzünü, uzun yıllar örgütün mahrem birimlerinde görev alan itirafçılar anlattı. Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde 1 Ocak 2014'te  tırlarının durdurulması olayında jandarmaya ihbarda bulunduğu belirlenen ve saklandığı gaybubet evinde yakalanan mahrem imam M.İ, olayda FETÖ'nün talimatıyla rol aldığını itiraf etti.

Hakkında ''Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek" suçlarından dava açılan ve yargılaması devam eden tutuklu sanık M.İ, örgütte uzun yıllar görev aldığını belirtti.

FETÖ ile ilk olarak 1998 yılında Ordu'da örgüte ait dershaneye giderek tanıştığını anlatan M.İ, "Örgüte ait evlerde kaldım. Daha sonra Ankara'ya gittim, orada Celalettin isimli birisiyle tanıştım. Bir süre sonra kendisini Ercan olarak tanıtan bir şahıs bana 'Celalettin'in selamı ile arıyorum.' dedi. Bu şahıs beni üç ay sonra tekrar aradı ve bana 'Bir iş var, bunu yapabilir misin?' dedi. Bahsettiği işin içeriğini sorduğumda 'Askerlere rehberlik yapacaksın ve tayinini Çorum'a alacaksın.' dedi. İlk önce eşimin tayini Çorum'a alındı. Çorum'da üç yıl boyunca uzman çavuşlarla görüştüm.'' ifadelerini kullandı.

M.İ, 2012 yılında yüksek lisans eğitimi için Hatay'a gittiğini ve "Ercan" kod adlı örgüt üyesinin kendisini "Halil" kod isimli örgüt mensubuna yönlendirdiğini belirtti.

Adana'da Halil'le görüştüğünü dile getiren FETÖ imamı M.İ, ''Halil, FETÖ'nün Adana bölgesindeki jandarma subay ve astsubaylardan sorumlu müdürüydü. Bir süre sonra Hasan ve Ömer isimli subaylara ders vermeye başladım. Sonra Hüseyin isimli birisiyle tanıştım. Sonra Dörtyol'dan asker iki kişiyle tanıştım. Bunlar Cemal ve Musa isimli şahıslardı. Bu asker şahıslarla görüşmelerimiz ayrı ayrı oluyordu. MİT tırlarının durdurulmasına kadar bu şahıslarla görüştüm.'' beyanında bulundu.

''FETÖ'NÜN BENİ NASIL KULLANDIĞINI ANLADIM''
MİT tırlarının durdurulması için yapılan ihbarla ilgili talimatı 'Halil müdür" kod isimli FETÖ mensubundan aldığını anlatan M.İ. şöyle devam etti:

''1 Ocak 2014'te Hatay'da bir gün okul bahçesindeyken beni Halil kod isimli Hamza Ali Ece aradı. Bana 'Evine geç, sana bir şey söyleyeceğim.' dedi. Bana telefonda 'Reyhanlı'dan Hassa yönüne gidecek olan, içinde silah ve mühimmat bulunan, terör örgütlerine giden bir tır olacak, bunu ihbar edeceksin.' dedi. Şu an hatırlamadığım iki tırın plakasını verdi."

Bunun üzerine belirlenen noktaya gittiğini ancak telefon kulübesi bulamadığını belirten M.İ, bu kez Saray Caddesi'nde bahis oynatılan iş yerinden 156'yı aradığını ifade etti.

M.İ, görevliye ihbarda bulunacağını ilettiğini kaydederek, şunları dile getirdi:

''Jandarma 156'yı aradım ve 'Reyhanlı'dan Hassa yönüne giden bir tırda PKK terör örgütüne giden silahlar var.' dedim. Bana araç bilgilerini sordu. 156 görevlisine, Halil müdürün bana verdiği plakaları verdim. İhbarı yapanı sordu, ben de o anda aklıma gelen 'Tahir Kara' diye bir isim söyledim. İhbarı yaptıktan sonra çay bahçesine gittim. Ertesi gün basından MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin haberleri okudum. Halil'in yaptığı planda FETÖ'nün beni nasıl kullandığını anladım.

Halil beni tekrar arayarak 'Terör örgütüne giden silahları engelledin?' dedi. Bana 'Daha önce görüştüğün askerlerle artık görüşmeni sonlandır, telefonunu da kır at.' dedi.''

M.İ. bunun üzerine kendisine verilen tuşlu telefonu attığını ve bu olaydan sonra "Cemal" kod adlı kişinin kendisini sakladığını kaydetti.

Bir süre sonra "Halil müdür" kod adlı kişinin yerine "Yavuz müdür" kod isimli şahsın geldiğini belirten M.İ, şunları beyan etti:

''Bize 'Kaldığınız evi değiştirin.' talimatı verildi. Biz de bulunduğumuz evi değiştirdik. 2017 yılının yaz ayında Ordu'ya gittim. Bana sahte kimliği 'Cemal' getirdi. Ben bu kimliği yol kontrolünde kullanmak için beklettim. Yakalanana kadar bu sahte kimlikle Ordu'da yaşadım, ayrıca 'Cemal' bana bir telefon verdi. Bu telefonda bir tane doktorun telefonu kayıtlıydı. Ben Ordu'da kendi tuttuğum evde kaldım. Hatay'da ilk kaldığımız eve polis geldiğinde ifade vermeyi düşündük fakat 'Yavuz müdür' kod isimli şahıs bize 'Bekleyin, ifadeye gitmeyin.' dedi.

Zaten sonraki süreçte darbe girişimi oldu. Bu meseleleri kimseye açmadım, bu örgütün içinde olduğum için çok pişmanım."

.