Adını duyunca, AKP'nin açılım sürecindeki akil adamlar heyetini hatırladığım Yaşar Kemal'in manevi oğlu olduğu söylenen Ahmet Güneştekin'in "Hafıza Odası" sergisi ile ilgili ilginç bir fotoğraf karesine rastladım. Yaşar Kemal'in adını duyunca romancılığından önce bir de ABD'de bulunan Özal'ın istediği "Kürt raporunu" yazışı ve yine istek üzerine kendi planlarına engel olacak kişilerin listesini yapıp Uğur Mumcu'yu da listenin en başına koyuşu gelir, takvim yaprakları Uğur Mumcu'nun öldürülüşünden bir kaç ay önceyi göstermektedir. Yaşar Kemal, son yıllarında zamanının çoğunu Ahmet Güneştekin ile geçiriyormuş.
Aşağıya Güneştekin'in kendi ifadesini de kopyaladım. Bu fotoğraf zindana giden bir tüneli gösteriyormuş ve tünelden geçerken biraz sıkıntı çekiliyormuş, orda da aslında yakın zamanda Türkiye'deki birçok şeyi sorgulanıyormuş, aslında bu sergi birçok şeyle yüzleşmemizi sağlayacakmış. Peki fotoğraftaki tünelin girişinde ne yazıyor:
Bu cümle ile birlikte zindana gidiyoruz, sıkıntı çekiyoruz, sorguluyoruz, yüzleşiyoruz...
ABD'nin "bizim çocuklar" dediği 12 Eylül güçlerinin yaptıkları ile yüzleşecekseniz, önce Ahmet Güneştekin gibi sanatçıları koruyan kollayan Batı emperyalizmi ile yüzleşmeniz gerekir. Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti ile değil...
Ahmet Güneştekin sergi tanıtımından:
"Geçmişle yüzleşmeye katkı sunacak"
"Yarın ilginç bir sergiyle karşılacaksınız. Aslında birçoğunuz yaptığım bazı işlere yabancı değilsiniz. Çoğunuz görmüştür ama bu sergi için özellikle yaptığım önemli işler var" diyen Güneştekin, şöyle devam etti:
'Kayıp Alfabe' oldukça önemli bir iştir. Kadınlarla ilgili önemli bir çalışmam var. 'Yoktunuz' adlı eserim zaten bilinen bir eser; o da sergilenecek.
Bir de sergi salonu dışında üst kata, Keçi Burcu'nun tepesine çıkarken arada bir tünel var. O tünel bir zindana gidiyor. Orda da aslında yakın zamanda Türkiye'deki birçok şeyi sorguluyor.
Bu serginin ismini 5 No'lu koydum. O tünelden geçerken biraz sıkıntı çekeceksiniz. Bu sergi birçok şeyle yüzleşmemizi sağlayacak.
Dicle Eroğul