2020 yılı için beşeri tıbbi ürünlerin fiyatlandırılmasında kullanılan 1 avronun değeri 3 lira 40 kuruştan 3 lira 81 kuruşa yükseltildi. Böylece ilaçların fiyatlarına yüzde 12.09 oranında zam yapıldı.
Yeni fiyatlar dün itibarıyla geçerli olmaya başladı. Zamla birlikte vatandaşın cebinden çıkan para artacak, eczacıların kârı düşecek. Stokçu ilaç firmaları için düzenleme yapılması gerektiğine dikkat çekilirken, İlaç Takip Sistemine bildirilen ama eczane stoklarına girmemiş olan ilaçların fiyatlarının sabitlenmesi gerektiği ifade ediliyor.
‘YERLİ İLAÇ ERİYOR’
Türk Eczacıları Birliği Başkanı Erdoğan Çolak, hastaların cepten ödeme miktarının arttığını belirterek, “Yerli ilaçlar kutu bazında eriyor ve bunun sonucunda ilaçta dışa bağımlı hale geliyoruz. Bunun önüne geçmek için yerelleşme çalışmaları yapılıyor. Ancak ilaç pazarında bunun karşılığını henüz görmedik. İlaç fiyat farkı gibi adlar altında yapılan ödemeler yüzde 18’leri bulmuş durumda” diye konuştu.
Pahalı ilacı savunmadıklarını belirten Çolak, eczacıların gelirinin ciddi bir biçimde eridiğini kaydederek, “İlaç fiyatı arttıkça eczacının kârı düşüyor” ifadelerini kullandı. Çolak, ilaç firmalarının ilacı Türkiye’de bulundurmalarını garanti edecek bir sistemin oluşması gerektiğini söyledi.
ZAM TARİHİ AÇIKLANMAMALI
Eczacı Muhittin Zeyneloğlu, çözümün dışa bağımlılığı yok etmek olduğunu ifade etti. Zeyneloğlu zamlarla ilaç sanayinin ‘gazı’nın alındığını belirterek şöyle konuştu: “Herkesin bildiği ağrı kesici bile piyasada bulunamıyor. Özel depolar ilaç zammı gününü bekliyor. Zam senede bir yapılmamalı, yıl içine yayılmalı. Ayrıca tarihi de açıklanmamalı. Böylece piyasaya ilaç vermeme gibi bir durum oluşmaz.”
EŞDEĞER KULLANIMI BAĞIMLILIĞI AZALTIR
Eczacı Arif Yayla, enflasyon oranında zam yapılmasının ihtiyaç olduğunu belirterek, “Ne yapıp edip milli üretime geçmek gerekiyor” dedi. Yayla, bazı ilaçların yerli eşdeğerleri olduğuna işaret ederek şöyle konuştu: “İlacın eşdeğerini bulunur kılmak lazım. Hastaların eşdeğere inanmalarını sağlamalıyız. Yerli eşdeğerleri kullanmak dışa bağımlılığımızı azaltacak faktörlerin en önemlisi. Ankara’da ilaç ARGE laboratuvarımız var. Burada ilaçlar takip ediliyor. Yerliden yana olmalıyız.”
TAKİP SİSTEMİ İLE KONTROL ALTINA ALINMALI
Ankara Eczacı Odası’ndan yapılan yazılı açıklamada her yıl aynı dönemde yapılan zam öncesinde bazı ilaçların bulunamadığına dikkat çekildi. Sağlık Bakanlığı’nın İlaç Takip Sistemi (İTS) vasıtasıyla her bir ilacın üretim aşamasından hastaya ulaşmasına ve ilacın biteceği güne kadar tüm bilgiye sahip olduğu kaydedilen açıklamada şöyle denildi:
“İlk etapta içinde bulunduğumuz an itibariyle acil olarak firmalar ve depoların denetimleri artırılmalıdır. Bulunamayan ilaçların tespiti halinde kesilen cezaların ağırlaştırılması böylelikle yaptırım güçlerinin artırılması gerekir. Ayrıca Sağlık Bakanlığınca yapılacak mevzuat düzenlemesiyle, fiyatı artan ilaçlardan üretimi tamamlanmış ve İTS’ye bildirimi yapılmış olan, fakat henüz eczane stoklarına girmemiş tüm kutuların üretici çıkış fiyatları ve depo çıkış fiyatlarının sabitlenmesi ve bu ilaçların son kutusu eczanelere aktarılıncaya kadar zam alamayacakları İTS ile kontrol altına alınmalı ve fiyatları bloke edilmelidir.” Açıklamada, zamların yıl içerisine yayılmasının soruna çözüm olabileceği bildirildi.
TAKAS SİSTEMİNİN ÖNÜ AÇILMALI
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Nurten Saydan bulunmayan ilaç sorununu azaltmak için eczaneler arası ilaç takasında kısıtlamasının kaldırılması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Ülkemizdeki ilaç tüketimi bölgelere hatta şehirler göre değişiklik gösteriyor. Bazı illerde yoka giren ilaçlar, başka illerde hâlâ bulunabiliyor. Bunun için 6197 sayılı kanunumuzda ‘eczaneler arası takas’ yapılabilmesi mümkün olmasına rağmen, sadece il içi takas uygulamasına izin veriliyor. Bu durum komşu illerdeki eczacı meslektaşlarımızdan bile vatandaşlarımızın ilaçlarını takas edip almamıza engel oluyor.”
Aydınlık