Eski Milli İstihbarat Teşkilatı mensubu Enver Altaylı hakkında hazırlanan iddianamede, Altaylı'nın FETÖ elebaşına yazdığı mektuplarla, dönemin kritik isimlerini FETÖ'ye fişlediği görülüyor. Türkeş'ten Özal'a, Demirel'den Kılıçdaroğlu'na siyasetçilerin yanına kadar sızan FETÖ tutuklusu eski MİT'çi Enver Altaylı, örgüt mensuplarının kritik noktalara gelmesini sağladı. Altaylı, devlete sızmanın yolunu açtı, devletin sırlarını CIA'e verdi, Halkbank Davası'nda Türkiye aleyhine çalıştı... İşte Başkan Erdoğan'ın da 2018 yılında bir Alman gazetecinin sorusu üzerine "Siz Enver Altaylı'yı tanır, geçmişinde neler olduğunu bilir misiniz?" şeklinde ihanetlerine dikkat çektiği FETÖ'nün kara kutusu "Hacıbey" kod adlı Enver Altaylı'nın ihanet dosyası!
CHP'NİN KARA KUTUSU BÖLÜCEK İLE 1159 GÖRÜŞME
Her dönemde örgütün fayda sağlayacağı isimlerle yan yana olan Enver Altaylı'nın son olarak da bir dönem CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başdanışmanlığını yapan ve daha önce de FETÖ ile ismi anılan Rasim Bölücek'le irtibatta olduğu tespit edildi. Enver Altaylı hakkında hazırlanan iddianamede, eski MİT'çinin cep telefonundan Rasim Bölücek'in FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'le görüşmek istediğine yönelik mesajlar bulunduğu belirtiliyor.
FETÖ'NÜN DEVLETE SIZMASININ YOLUNU AÇTI
Enver Altaylı ilişkileri sayesinde, FETÖ'nün devletin her kademesine sızmasının yolunu açtı. Hükûmetin en üstteki isimleriyle birebir çalışan Altaylı, örgüt mensuplarının kritik noktalara gelmesini sağladı. Altaylı tarafından sızdırılan, siyasi parti genel başkanlarının danışmanları sayesinde FETÖ'nün ürettiği jargon ve operasyonel söylemler parti politikası gibi gösterildi.
HER TAŞIN ALTINDA O VAR
İddianamede, Altaylı'nın Türkiye'ye kurulan bütün tuzakların ve oyunların altından çıktığı belirtiliyor. İddianameye göre, Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aleyhine faaliyetler yürüten Altaylı, FETÖ'nün ikinci adamı Mustafa Özcan ile görüşerek Gezi Parkı kalkışması, dershanelerin kapatılması ve 1725 Aralık darbe girişiminde olayların gidişatını da yönlendirdi. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'le de bizzat görüşen Altaylı'nın ayrıca 15 Temmuz darbe girişimi ve ekonomiye yapılan saldırıların yönetilmesinde de rolü olduğu tespit edildi.
İddianamede Enver Altaylı'nın, eski CIA ajanı Duanne Clarieddge ile birlikte 23 Şubat 2016'ya ait bir fotoğrafı yer aldı.
DEVLET SIRLARINI CIA'E VERDİ
İddianamede, FETÖ'nün CIA ile ilişkisinde kilit rol oynayan Enver Altaylı'nın, CIA'in Türkiye Masasında görev yapan Özbek asıllı casus Ruzi Nazar'ın yanı sıra eski ajan Duane Clarridge'in ile yakın temas içerisinde olduğu da belirtildi.
Altaylı'nın devlet güvenliği açısından çok hassas sayılabilecek bilgileri dezenforme ederek yurt dışında CIA bağlantılı kişilere servis ettiği kaydedildi. İddianamede, Altaylı'nın ABD'de illegal usuller kullanan ve Orta ile Latin Amerika ülkelerinde yürütülen destabilizasyon (karıştırma) faaliyetlerinin sorumlusu eski ajan Clarieddge'nin metotlarını Türkiye'de uyguladığına da dikkat çekildi.
KOD ADI HACIBEY!
Enver Altaylı'nın, yazışmaları sırasında kod isim olarak 'Hacıbey' ifadesini kullandığı belirtildi. Altaylı'nın, temas kurduğu şahıslarla, FETÖ'nün üst düzey örgüt yöneticilerinin kullandığı SİGNAL ve Semple isimli programlar üzerinden haberleştiğine de dikkat çekildi.
HALKBANK DAVASI İÇİN UYDURMA RAPOR
ABD'deki Halk Bank davasının Türkiye aleyhine sonuçlanması için hain çalışmalar yapan Altaylı'nın dijital materyallerinde, ABD'de FETÖ'cüler tarafından hazırlanıp New York savcılığına sunulduğu değerlendirilen 'uydurma' raporlar çıktı. 25 Mayıs 2016 tarihli 'Yabancı Devlet ve Banka Görevlilerine Rüşvet Verilmesi' ile 'İran Kurumlarına Yapılan Ödemeleri Gizlemek İçin Sahte Belgelerin Kullanılması' başlıklı raporların, Reza Zarrab'ın 19 Mart 2016'da ABD'de gözaltına alınmasından kısa bir süre sonra hazırlandığı ifade edildi. İddianamede, tıpkı Türkiye'den kaçarak ABD'deki davaya katılan FETÖ'cü polis Hüseyin Korkmaz gibi yurt dışına kaçırmaya çalıştığı eski MİT'çi Mehmet Barıner'i de bu davaya yabancı istihbarat servislerinin de yardımıyla müdahil yapmak istediği anlatıldı.
BAŞBUĞ'UN FETÖ'YE OLUMSUZ BAKTIĞI BİLGİSİNİ ÖRGÜTE VERMİŞ
Altaylı, 2008 tarihli mektupta dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un FETÖ'ye olumsuz baktığı bilgisini örgüte veriyor. Ayrıca Başbuğ'un örgüte yakın oldukları gerekçesiyle 7 generali izlemeye aldığını örgüte sızdırıyor.
TRUMP'IN GÜVENLİK DANIŞMANINA MEKTUP YAZMIŞ
FETÖ'cü Enver Altaylı'dan ele geçirilen belgeler arasında, ABD'de başkanlık seçimi öncesinde Başkan Donald Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışman Vekili olarak görev yapan emekli Korgeneral Michael Flynn'a hitaben yazdığı mektup da çıktı. Altaylı'nın 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yazdığı değerlendirilen 'Sayın General Flynn' başlıklı mektupta şu ifadeler yer alıyor:
Zamanınızın ne kadar kıymetli olduğunun farkındayım. Orta Doğu haritası değişiyor. Seçimlerden sonra bu olumsuz gelişmeyle ilgileneceğinizi ümit ediyor ve biliyorum. ABD'deki seçim bütün dünya için çok önemli. Bütün kalbimle büyük bir zafer kazanmanızı ümit ediyorum. Ben şu anda Frankfurt'tayım. Kısa süre önce bir kitap yayınlandı. Kitapta, 'benim CIA ile iş birliği yaparak kanlı eylemlere imza attığım' yazıyor. Bu kitabı yazanlar Rusların talimatıyla hareket ediyor. Putin'in politikasına karşı çalışacağımı biliyorsunuz. Bu yüzden beni tasfiye etmek istiyorlar. Bir süre Belfast'te kalacağım. Türkiye'deki olumsuz gelişmeler nedeniyle görevime devam edemeyeceğim. Belfast, Washington ve Ankara arasında iyi bir lokasyon belirledim. Herhangi bir sorunuz olursa ya da benimle konuşmak isterseniz dilediğiniz zaman Skype üzerinden görüşebiliriz. En içten dileklerimle…
Eski MİT mensubu Enver Altaylı'nın telefonundan ABD Başkanı Donald Trump'ın eski Milli Güvenlik Danışmanı emekli Korgeneral Michael Flynn'a yazdığı mektup çıktı. Altaylı, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin "Yazdıklarımdan darbe yanlısı olduğum çıkarılmasın ancak darbe girişiminin bir komplo olduğuna inanıyorum" dedi.
"KOZİNOĞLU'NUN MİT'İN BAŞINA GEÇMESİ FELAKET" YORUMU
Altaylı'nın FETÖ'ye yazdığı diğer bir mektup da eski MİT yöneticisi Kaşif Kozinoğlu hakkında. O mektupta Kozinoğlu'nun Özbekistan'daki FETÖ okullarını kapattırdığı ve MİT'in başına geçmesinin FETÖ için felaket olacağı yorumu yapılıyor. Aynı dönemde MİT'in FETÖ bağlantılı 20 çalışanını izlemeye aldığı belirtiliyor.
İddianamede Enver Altaylı'nın cep telefonu ve banka kayıtlarından, çok sayıda FETÖ mensubu ile irtibatlı olduğu belirtildi. Bu kişiler arasında kaset kumpas soruşturmalarında adı geçen firari FETÖ'cü İbrahim Faruk Bayındır da var.
TÜRK, AMERİKAN VE İSRAİL DOSTLUĞU
Altaylı'nın bilgisayarından ele geçen, kendini anlattığı İngilizce metinde, "Enver Altaylı, Türk, Amerikan ve İsrail dostluğuna inanmaktadır; kanaatince bu tarafların çıkarları çatışmamakta ve Türkiye'nin jeopolitikası, Amerika ve İsrail ile iş birliğini zaruri kılmaktadır." ifadesi yer aldı.
Bilgisayarda ele geçen raporlarda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan bazı ifadelerin yanı sıra Türkiye'nin mevcut askeri durumu hakkında bilgilere de yer verildi.
Türkiye'de askeri darbe gerçekleştirmenin ABD yönetimine bir seçenek olarak sunulduğu raporlarda, "Erdoğan kendisine en çok bu isimle hitap edilmesini seviyor. Arapça Re's (baş) kökeninden gelen Reis; lider, daha doğrusu führer veya duçe anlamına geliyor." ifadesi dikkati çekti.
İddianamede, bu ifadelerle Erdoğan'ı, Hitler ve Mussolini'ye benzeterek diktatör algısı oluşturulmaya çalışıldığı ifade edildi.
Bilgisayarda ele geçen ve Enver Altaylı tarafından hazırlandığı değerlendirilen bir mektupta sanığın FETÖ elebaşı Gülen'e "Muhterem Efendim" şeklinde hitap ettiği görüldü.
TÜRK, AMERİKAN VE İSRAİL DOSTLUĞU
Altaylı'nın bilgisayarından ele geçen, kendini anlattığı İngilizce metinde, "Enver Altaylı, Türk, Amerikan ve İsrail dostluğuna inanmaktadır; kanaatince bu tarafların çıkarları çatışmamakta ve Türkiye'nin jeopolitikası, Amerika ve İsrail ile iş birliğini zaruri kılmaktadır." ifadesi yer aldı.
Bilgisayarda ele geçen raporlarda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan bazı ifadelerin yanı sıra Türkiye'nin mevcut askeri durumu hakkında bilgilere de yer verildi.
Türkiye'de askeri darbe gerçekleştirmenin ABD yönetimine bir seçenek olarak sunulduğu raporlarda, "Erdoğan kendisine en çok bu isimle hitap edilmesini seviyor. Arapça Re's (baş) kökeninden gelen Reis; lider, daha doğrusu führer veya duçe anlamına geliyor." ifadesi dikkati çekti.
İddianamede, bu ifadelerle Erdoğan'ı, Hitler ve Mussolini'ye benzeterek diktatör algısı oluşturulmaya çalışıldığı ifade edildi.
Bilgisayarda ele geçen ve Enver Altaylı tarafından hazırlandığı değerlendirilen bir mektupta sanığın FETÖ elebaşı Gülen'e "Muhterem Efendim" şeklinde hitap ettiği görüldü.
DIŞ İSTİHBARATLA İLİŞKİSİ ANLATILDI
İddianamede, Altaylı'nın çok sayıda CIA çalışanı ile irtibatının bulunduğu, bunlarla Türkiye'deki sosyal ve siyasal gelişme hakkında yazışmalar yaptığı, kritik gelişmelere ilişkin raporlar hazırladığı aktarıldı.
Altaylı'nın eski CIA çalışanı Duane Clarridge'in ile fotoğraflarının bulunduğu, söz konusu karenin 23 Şubat 2016'da çekildiği bildirildi.
Enver Altaylı'nın oluşturduğu bir mail içeriğine yer verilen iddianamede, "(Dear Mike, biz simdi Türkiye'de güvenilmez, çoğulcu demokratik sisteme, hukuk devletine ve hukukun üstünlüğüne düşman bir diktatör tarafından yönetiliyoruz) ile başlayarak muhatabına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı düşman ve diktatör olarak tanıtmakta olduğunun görüldüğü, metin içinde ülkemizde 15 Temmuz 2016'da yaşanan darbe teşebbüsün ardından gözaltına alınan veya tutuklanan örgüt üyelerinden 'masum insanlar' diye bahsettiği, tasfiye edilen darbeci askerlerden 'milli ordu' olarak bahsedildiği ve yok edildiğinin belirtildiği anlaşıldı." ifadeleri kullanıldı.
ERDOĞANMERKEL GÖRÜŞMESİNDE ADI GEÇMİŞTİ
2018 yılında bir Alman gazeteci Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 'Enver Altaylı Türkiye'de de tanınan biri. 14 aydır iddianame olmadan tutuklu. Siz de dindar bir insansınız. Merhamet duygusundan hareket ederek, böyle bir insanın tahliye olması makul olmaz mıdır?' sorusunu yöneltmişti.
Bunun üzerine Erdoğan da "Acaba ben sorsam Enver Altaylı'yı tanır mısınız diye. Geçmişinde bu kişinin neler olduğunu bilir misiniz diye. Türkiye'nin istihbarat sistemi içinde de dolaylı olarak yer aldığını bilir misiniz diye sorsam acaba siz bilir misiniz? Bu istihbarat sisteminde ne gibi işlevler görmüş? Türk yargısı bu kişiyi acaba niçin tutuklamış? Onun için biz yargıya saygı duymak zorundayız.' diye cevap vererek Altaylı'nın kirli oyunlarına dikkat çekmişti.
"SİGNAL" İSİMLİ HABERLEŞME UYGULAMASI
Altaylı'dan ele geçen cep telefonunda, üst düzey FETÖ/PDY mensupları tarafından kullanıldığı bilinen "Signal" isimli haberleşme uygulaması bulundu.
Enver Altaylı'nın telefon verileri üzerinde yapılan çalışmada, Mümtazer Türköne, İbrahim Faruk Bayındır, Salih Yaylacı, Erkam Tufan'ın da bulunduğu bazı kişilerle irtibatı tespit edildi.
FETÖ KİTABI HAZIRLIYORMUŞ!
Enver Altaylı verdiği ifadesinde eğer yakalanmasaydı FETÖ kitabı yazmayı düşündüğünü söyledi. İfadesinde Altaylı, Vekalet Savaşları ve FETÖ'nün yurtdışı yapılanması ve çalışmaları hakkında daha sonra kitap haline getirmek için belge ve bilgi topladığını iddia etti.
Bunun için Michael Semple adlı bir profesörle çalıştığını ileri süren Altaylı, "Son 2 yıldır genelde kitap çalışmaları nedeniyle İngiltere'nin Belfast şehrinde zamanımı geçirdim" ifadesini kullandı. Michael Semple ile Altaylı'nın arasında çok sayıda para akışının olduğu, Semple'nin de Afganistan uzmanı olduğu iddianamede yer aldı.
35 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTENİYOR
İddianamede Enver Altaylı hakkında terör örgütü yöneticiliği ve casusluk suçlarından 35 yıla kadar hapis cezası istendi.
Ayrıca Altaylı'nın damadı Metin Can Yılmaz ve Mehmet Barıner'in de aynı suçlardan 30 yıla kadar hapsi talep edildi.