Savcı Sayan sosyal medyadan yaptığı açıklamada, Siz Allah’tan korkmuyor, kuldan utanmıyorsunuz. Ben İzmir’de yaptığım seçim çalışmalarında her yerde sizin seçim ofislerinizi ziyaret ettim... Bugün kumarhanenin önünden otobüsümüzle geçerken,kumarhane de oturanlar zafer işaretleri ile bana saldırıp sayın cumhurbaşkanımıza ve bana hakaret ettiler otobüsümüzün camını kırdılar “aşağıya inip niye bunu yapıyorsunuz” diyen danışmanımın kafasını okey ıstakasıyla kırdılar." dedi.

"BİZİ KORKUTACAĞINIZI MI ZANNEDİYORSUNUZ?"

Sözlerine devam eden Savcı, "Arkadaşları danışmanımı polislerle birlikte zor kurtarmışlar..Hala saldırıyı biz yapmış oluyoruz. Biz gecenin bir yarısı çalışmadan dönerken niye saldıracağız. Akıl mantık bunu kabul eder mi ? 5 gün önce otobüsümün camını parçaladınız.. 2 gün önce Buca gölette piknik alanında seçim minibüslerinizle otobüsümün önünü kesip yol vermediniz dakikalarca zafer işareti yaparak halay çektiniz. Sloganlar attınız yine sakinliğimizi koruduk. Siz saldırılarla bizi korkutacağınızı mı zannediyorsunuz." dedi.

KUMARHANE Mİ SEÇİM OFİSİ Mİ ?

Sayan, "Size boyun eğeceğimizi mi düşünüyorsunuz. Bugüne kadar yalan iftira ve baskı ile işi götürmeye çalıştınız. Artık bunları unutun. Bugüne kadar bütün tahriklerinize rağmen memleketimizin selameti ve huzuru için hep sustuk. Tahriklerinize rağmen duruşumuzu bozmadık. Biliyorum topladığım kalabalıklar, yaptığım çalışmar, birlik ve beraberlik sözlerim sizi rahatsız etmiş. Ama biz kardeşlik sözlerini söylemeye devam edeceğiz. Ayrıca Bu kumarhane ne zamandan beri sizin seçim ofisiniz oldu. Karar verin bu mekan kumarhane mi, seçim ofisiniz mi?

Savcı Sayan A Haber'e verdiği röportajda ise şu ifadeleri kullandı:

SÜREKLİ SALDIRILARA MARUZ KALIYORUZ

Biz geldiğimiz günden beri şiddete maruz kalıyoruz. Özellikle CHP ve PKK sloganları atan bir grup tarafından sürekli saldırı altındayız.

Önceki hafta bizim arka camımızı komple indirdiler, sürekli bize taş atıyorlar, kaç defa otobüsün döşemesini yeniledik.

Ancak ülkemizin huzuru ve refahı için bugüne kadar hiçbir şey söylemedik. Yazmadık çizmedik bunu sosyal medyada paylaşmadık. Her gittiğimiz yerde böyle saldırılara maruz kalıyoruz.

Dün yaptığımız programlarda çok kabalık ve görkemli bir şekilde karşılandık ama oradan çıkarken, yandaki bir kahveden slogan atarak önümüzü kesmeye çalıştılar. Bana, anneme, Sayın Cumhurbaşkanımıza, ağır hakaretler ettiler. Ölüm tehditleri aldık.

BURASI SEÇİM OFİSİMİZ DEDİLER

Bunun üzerine biz durmadan yolumuza devam ettik, ileride otobüse çok taş gelince durduk. Danışmanımız indi, onlara; "Niye böyle bir terbiyesizlik yapıyorsunuz" dedi.

Danışmanızı dövdüler, okey ıstakası ile vurdular ve kafasından ciddi şekilde yaralandı. Orası da bir kumar oynatılan bir kıraathaneymiş. Kumar oynatılan ve 34 defa polis tarafından kumardan dolayı da kapatma cezası alan bir yer.

Her ne hikmetse CHP de burası bizim seçim ofisimiz dedi. Sonra gerçekler ortaya çıkınca seçim ofisi olmadığı anlaşıldı. Bu olaylar hoş değil.

BİZ ONLARDAN KORKMUYORUZ

Biz onlardan korkmuyoruz. Biz onlardan çekinmiyoruz. Ancak ülkenin huzuru ve refahı için sessiz kalıyoruz. Bunlar İzmir'i işgal etmeye çalıyorlar. Kimse siyaset yapmayacak, herkes onlara çalışacak. Kim kafasını kaldırırsa hemen tepesine binecekler. Vatanı ve bayrağı bölmek için konuşacaklar, kimse karışmayacak. FETÖ'cüleri getirecekler İzmir'e kimse karışmayacak.

Ancak ben bir Anadolu evladı olarak, bunu İzmirlilere anlatıyorum. Bunların ise morali bozuluyor. Düşünceleri sürekli gerginlikten beslenmek.

3 arkadaşımız yaralı, hastanede darp raporları var. Biz bu kardeşlerimizin kafasından akan kanı, göstermek bile istemiyoruz. Bize çok büyük bir zalimlik yapıyorlar.

Demokratik bir ülkede yaşıyoruz ve hür bir seçim yapıyoruz. Bence bunlar 14 Mayıs akşamı, kazanamayacaklarını biliyorlar. İnsanları sokağa dökmek için prova yapıyorlar.

Kürt birliğini, Alevi birliğini, Sünni birliğini herkesin kardeşçe yaşayacağı bir ülkeyi savunuyoruz. Bir Kürt olarak Kürtlere ve alevi kardeşlerime diyorum ki en büyük oyunu size bunlar oynuyor.

Çünkü sizleri ayrıştırıyorlar. Bu da onların işine gelmiyor çünkü onlardan kandan besleniyor, şiddetten besleniyorlar.