Hakan Ural sanatçılara ve medyatik isimlere yandaş yaftalaması yapılmasını eleştirdi. Her zaman devletinin ve halk tarafından seçilmiş kişinin yanında olduğunu belirten oyuncu ve TV yorumcusu Hakan Ural, katıldığı bir programda kendisine yöneltilen sorulara yanıt verdi. "Son 20 yıldır inanılmaz bir sırat köprüsünden geçiyoruz. Sanatçı yandaş olmaz diyorlar… Neden?" diyen Hakan Ural, "Dibine kadar yandaşım, Cumhurbaşkanımızı sevmek ayıp mı?" dedi. İşte Hakan Ural'dan gelen dikkat çeken açıklamalar...

Biz büyük çoğunluğu müslüman olan, vatansever duygusu ile yaşayan millet, öznesi vatan – millet, bayrak olan bir toplumken nasıl olurda bu kadar hakaret eden, ayrışan bir millet haline geldi. Sözde entellektüel aydınlar adı altında kendi halkından tiksinen, küçümseyen ve aşağılayan bir aydın kitlesi var. Bunların işi aşağılamak. Aydınlatamayan aydınlar onlar. Bu ülkeye ait her şeyi aşağılıyorlar. Bu insanlar bir de kendine aydın diyor.
Bu ülke hepimizin.Bu ülkenin kırmızı çizgileri olmalı nedir bu? Vatan, millet ve bayraktır. Bugün Türkiye'ye düşman olan birinin bile zikredemeyeceği kelamları kendi devletine ediyorsan bu anormal bir şey. Kabul edilebilir bir şey de değil. Akıllada izah edilebilir bir şey değil bu.

CUMHURBAŞKANI'NA HAKARET

Bizde belli bir kitle, demokrasi ve fikir özgürlükleri altında bilgisiz, devletine hakaret ediyor. Millet tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanı'na hakaret ediyor. Buna da demokrasi ve fikir özgürlüğü diyor. Diyorum ki acaba biz bir noktayı mı kaçırdık? Birde bu anormalliği normalleştirmeye çalışıyorlar. Bizi biz yapan şey de duygularımızdır. Bu yapılanlara, fütursuzluklara ve ahlaksızlıkara tepki vermemeyi ben insan değilim olarak görüyorum. Onların ne düşündüğü noltasını aştım ben. Ordan bir sonuç alamayacağıma kanaat getirdim artık ben . Benim fikrine, görüşüne katılmadığım bir sürü siyasi bürokrat var ama ben onlara hakaret etmiyorum. Olması gereken o.

"BİZ YOKLUK GÖREREK BÜYÜDÜK"

Bizim nesil yani 80'ler90'lar olarak ömrümüz kuyruklarda geçti. Bir arkadaşım gaz kuyruğuna giderdi, bir arkadaşım ekmek kuyruğuna giderdi. Biz yokluk görerek büyüdük. Sonraki dönem sokak değiştirdiğin zaman sağcı mısın solcu musun diye insanlar birbirine sorar ayrım yapardı. Bana bunları başkasının anlatması haddi değil, ben bunları bizzat yaşadım. Ben yaşadığımızı anlatıyorum. Oralardan buraları hayal etmek bile zor. Yiğidi vur hakkını yeme. Herkes refah içinde olsun, mükemmel hayatlar içinde yaşasın ama nerden nerelere geldiğimizi inkar etmeyelim.

"ASIL VİRÜS BİZİM DÜŞÜNCELERİMİZ"

Asıl virüs bizim düşüncelerimiz. Bilememezlikten kaynaklı manipülasyonlar, önyargılarımız ve kendi düşüncelerimizin çabuk etkilenerek hızlı şekilde kandırılışımız bunlar çok tehlikeli şeyler. Bana göre her şey iyiye doğru gidiyor. Aşının olmamasından bile müthiş keyif alan zihniyetler var.