AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyesi Metin Külünk, Twitter hesabından İzmir ile ilgili bir dizi paylaşımda bulundu.
Külünk, şu ifadeleri kullandı:
İZMİR: Düşmanlara karşı milletin de, bayrağın da, vatanın da, devletin de canıyla kanıyla BİR! 15 Temmuz’da Meclis’imizi bombalayanların en büyük korkusu, İZMİR!
Batı dünyasının Anadolu düşmanlığı bakımından bilinçaltında yaşattığı iki şehir var: İstanbul ve İzmir… Batı, İstanbul’u kaybettiğinde Türklerin küresel güç olduğunu gördü; İzmir’i kaybettiğinde ise İslam atlasının Batı dünyasının kültür kıyısı Ege’ye hâkim olduğunu yaşadı.
O nedenle Batı dünyası için İstanbul ve İzmir, İslam’ın, Osmanlı İmparatorluğu dönemi boyunca ve özellikle büyük Kurtuluş Savaşı destanı sonrasında Gazi Mustafa Kemal’in liderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nde İstanbul medeniyetin,İzmir de barışın kalesi kaldı.
'Anadolu şehirlerinin iki kanadı var ki biri İstanbul, biri İzmir'
Batı dünyasının Birinci Dünya Savaşı’nda İstanbul’u işgal etmesi üzerine İstanbul’dan başlayan İstiklâl Mücadelesi büyük zaferle sonuçlanırken, düşmanı İzmir’den denize dökmek ise bir tarihî gerçeği daha ortaya koydu:
Özgürlüğe uçan kahraman istiklâl kuşları olan Anadolu şehirlerinin iki kanadı var ki biri İstanbul, biri İzmir.
O nedenle Batı dünyası için İstanbul ve İzmir, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş destanında aşılması gereken iki büyük kaledir.
Batı biliyor ki, özü ve sözü ile bütün Anadolu şehirleri ve bu ülkeye kanat olan İstanbul ve İzmir, özgür, güçlü ve canını verecek kadar değer verdiği iki büyük kazanımı korumakta kararlıdır: İslam ve Devlet.
İslam ve Devlet konusunda kim yalana, düşmanlığa, manipülasyona ve ortamı zehirlemeye kalkarsa, kim kadim Türk Devleti ve kadim İslam inancı hakkında hâddini aşar ve değerleri aşındırırsa ve kim İslam ve Devlet’i karşı karşıya getirmek gibi hayaller kurarsa, Anadolu şehirleri, bu zihniyeti ve yol tutuşu İzmir’de denize gömer!
Batı dünyası, akıl haritasında İstanbul ve İzmir’i kendi medeniyet atlasında gösteriyor; İstanbul ve İzmir’in Müslüman Türklere ait olduğunu kabul edemiyor.
O nedenle İslam ve Türk Devleti düşmanlığını bu iki şehri huzursuz ve mutsuz kılıp kendisine yabancılaştırarak rövanş almak istiyor ve her yolu deniyor.
Batı, İslam hakkında yalan ve İslam’dan uzaklaştırmak adına sahte kurgularla zihinleri ve nesilleri kirletmek istiyor. Devlet’e güven ve sahiplenmek noktasında zafiyet oluşturmak için,
Devlet’i zayıf, şaibeli ve köksüz göstermek adına her türlü kirli komployu deniyor.
Fakat İstanbul da, İzmir de bu tezgâhlara, bilgi kirliliğine ve en önemlisi de İslam ve Devlet’e yönelik her türlü hâdsizliğe tarih boyunca cevabını veriyor ve kirli akılları/kalpleri denize döküyor!
Ancak, görüyoruz ki Batı dünyası, bütün Anadolu şehirlerine yönelik komplolarına ve terörize edici kumpaslarına devam ediyor. Ülkeyi bölmek için Doğu Anadolu illerinden başlayan ve İzmir’e kadar uzanan bir hat üzerinde binbir tezgâhını devreye sokuyor.
Dikkat! Batı, bizim için zenginlik olan demokratik rekabeti, entelektüel tarzları ve siyasallaşma tercihlerini bir yolunu bulup ötekileştirici, ayrıştırıcı, bölücü ortamlara dönüştürmek istiyor.
İslam ve de Türk Devleti hakkındaki millî birliği parçalayacak bilgi kirliliği ve zafiyet iklimini beslemek istiyor.
İzmir’de denize dökülen düşman, tekrar İzmir kıyılarından başlayarak Anadolu içine doğru işgal girişimleri hesabını yapıyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Geldikleri gibi giderler!” dediği Boğazı işgal ederek Türk Devleti’ni teslim almak için yeni komplolar peşindeler.
Biz bu hesaplar içine girenlere “Çanakkale geçilmez!” diyerek cevap verdik; Anadolu’nun tüm şehirleri bu toprakların İslam ve Türk Devleti olduğunu gösterdi. Ve 9 Eylül’de İzmir, düşmanı zihniyetiyle beraber denize döktü!
İzmir; İslam ve Devlet bilincinin ve kültürünün aşılamaz kalesidir. İzmir, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün İslam ve kadim Türk Devleti tecrübesiyle liderliğini yaptığı Kuvayı Milliye’nin aşılamaz burcudur.
İzmir, İslam ve Devlet konusunda öz, söz, imaj, yol ve tutum kirliliğine/hesaplarına prim vermedi, vermeyecek!