Fransa ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Yemen'de ortak bir cezaevi ve işkence merkezi kurduğu iddia ediliyordu. O dönem yalanlanan iddialar, tekrar gündeme oturdu. Arap basını, Yemen'de Fransız Total şirketinin işlettiği Belhaf gaz sahasında BAE tarafından gizli bir üs kurulduğunu iddia etti. Bu işkence merkezinde muhalif isimlerin tutulduğu ve işkenceden geçirildiği ifade edildi.
DELİLLER BM'YE GİTTİ
İşkence iddiası Haziran 2020'de BM'ye de taşındı. BAE'deki İşkence Mağdurları Derneği ve İsviçreli Sivil Toplum Örgütü Mena, Fransız Total'in tesisindeki Belhaf'da işkence gördüğünü anlatan bir mağdurun iddialarını Birleşmiş Milletler'e sundu. Yemen vatandaşı "Asker beni hücreye iterken 'Cehenneme hoşgeldin' dedi. Hücreler 20 metrekareyi geçmiyordu ve havalandırılmıyordu. Aylarca işkence gördüm ve hayatta kaldım" iddiasında bulundu.
BAE'DEN HESAP SORUN
Bu iddialar Fransa Parlamentosu'nun da gündemine geldi. 51 milletvekili, Dışişleri Bakanı JeanYves Le Drian'a konuyla ilgili bir mektup sundu. Bakandan, BAE'nin Yemen'deki muhaliflere işkence yapmak için kullandığı askeri üs ve gözaltı merkezinin bulunduğu sahadaki Fransız şirketinin varlığı ve suça ortak olmasıyla ilgili soruları cevaplaması istendi. Mektubun hazırlanmasına öncülük eden Fransız Milletvekili Hubert JulienLafferière Liberation gazetesine yaptığı açıklamada "BAE'den hesap sormanın vakti geldi" dedi.
MÜSAMAHA YOK
Lafferière'nin paylaştığına göre o mektupta şu ifadeler kullanıldı: "Belhaf tesisinde yer alan sektörümüzün en önemli tesislerinden birinin, uluslararası hukuka aykırı şekilde sömürülmesi bizi endişelendiriyor. Yeni Şafak'ta yer alan habere göre, 2009 yılından bu yana devlet bu projeyi 216 milyon Euro'ya varan kredi garantisiyle destekledi. Bu nedenle, Fransız halkının kamu parasının Yemen'deki savaş suçlarında sorumluluğu olan BAE'ye dolaylı olarak bile katkıda bulunmasına müsamaha gösterilemez."
BAKANLIK HABERDAR
Fransız Milletvekili Sébastien Nadot de katıldığı bir televizyon programında konuyu gündeme getirdi. Nadot şunları kaydetti: "Kimin sorumlu olduğunu belirlemek zor. Fakat, bu şirketin (Total) tesisinde savaş suçları işlendiği biliniyor. Demek oluyor ki Fransız şirketi yönetenler de bu suçların farkında. Dolayısıyla Fransız Dışişleri Bakanlığı'nın bu olayın ayrıntılarından habersiz olması mümkün değil."