Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek: Süpürmek yetmez, bitireceğiz! Şimdi Rusya ve Suriye ile işbirliği yaparak PKK terörünü bitirme zamanı

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, bugün (18 Ekim 2019, Cuma) saat 12.45’te İstanbul İl Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenleyerek, ABD ile yapılan anlaşmayı değerlendirdi. Perinçek, PKK terörünü bitirme hedefine ulaşmak için şimdi Rusya ve Suriye ile işbirliğinin gündemde olduğuna dikkat çekerek, basın mensuplarına dün gece yarısı Rusya Federasyonu Devletinden Vatan Partisi’ne ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a gönderilen Suriye konusundaki çözüm önerilerini açıkladı. Perinçek, şunları söyledi:

SİLAHLA KAZANILAN MEVZİ ABD’YE ONAYLATILDI

Dün Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile görüşmesinden sonra yapılan Ortak Yazılı Açıklama konusunda Vatan Partisi’nin değerlendirmesi şöyledir:

Bu Ortak Açıklama, hukuken devletlerarası antlaşma (Muahede, Treaty, Vertrag) veya anlaşma (İtilafname, Agreement, Abkommen) niteliğinde değildir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 90. Maddesine göre yapılmamıştır. İki devlet yöneticilerinin mutabakatı veya niyet ortaklığı olarak değerlendirilebilir.

Türkiye, silahlı kararlılıkla PKK/YPG terörüne karşı belli mevzileri kazanmış ve ABD’ye bu mevzileri kabul ettirmiştir. PKK/YPG, beş gün içinde 32 kilometre güneye çekilecek, ağır silahları toplanacak, mevzileri tahrip edilecektir.

Mutabakatın uygulanmaması durumunda, Türkiye Barış Pınarı Harekâtını sürdürecektir.

Görüldüğü gibi, Türkiye PKK terörünü bitirme hedefine yönelik belli mevziler kazanmış, ancak henüz kesin hedefe ulaşılmamıştır. Vatan Partisi, bilindiği gibi Barış Pınarı Harekâtının hedefinin PKK terörünü bitirmek olarak belirlenmesi gerektiğini ısrarla açıklamıştı.

Yine Vatan Partisi, PKK terörünü bitirmek için, öncelikle Türkiye’nin silahlı kararlılığı yanında, ikinci olarak Suriye ve Rusya ile işbirliğinin gerekli olduğuna dikkat çekmişti. Şimdi ABD ile yapılan bu Mutabakattan sonra, Suriye’nin kendi topraklarını terörden temizlemesi gündemdedir. Türkiye, PKK/YPG terörünün bitirilmesi için, şimdi Suriye, İran, Irak ve Rusya ile işbirliği yapmalı ve Suriye’nin askerî harekâtları desteklenmelidir.

RUSYA DEVLETİNİN DÜN GECE VATAN PARTİSİ’NE YOLLADIĞI SURİYE’DE ÇÖZÜM KONUSUNDAKİ GÖRÜŞLERİ

Rusya Federasyonu devletinin dün gece yarısı Cumhurbaşkanımız Sayın Tayyip Erdoğan’a Vatan Partisi’ne gönderdiği Suriye konusundaki 17 Ekim 2019 tarihli çözüm önerileri aynen şöyledir:

1. Rusya’nın ana hedefi ABD ve Fransa’yı Suriye topraklarından çıkarmaktır. Tam da bu nedenle Rusya Türkiye’nin harekâtına karşı çıkmamakta ve bu konuda Beşer Esad’ın da uyum içinde olmasını sağlamaktadır. Moskova için Suriye meselesinin çözümü, ancak Suriye toprakları içindeki Batı orduların arındırılmasıyla mümkündür. Türkiye, bu çerçevede bu amacın gerçekleşmesine yardım eden dost kuvvet olarak değerlendirilmektedir. ABD, Fransa ve İsrail, Kürtleri (bunlara Kürt teröristler de dâhildir) destekledi, bu nedenle Türkiye’nin Rojava’ya harekâtı, Batı güçlerinin çıkartılmasını sağlayan önemli ve olumlu bir şey olarak görülmektedir. Ancak Batı [güçlerinin] çıkartılmasından sonra mültecilerin [ülkelerine] geri dönüşünü de kapsayan barışın sağlanmasındaki bir sonraki aşamaya geçilebilir. Bu, Türkiye için de önemlidir.

2. Türkiye’nin Rojava’ya harekâtının kabul edilmesi, İdlib’deki sorunun çözümüyle bağlantılıdır. Ankara’nın kontrolündeki muhalif güçler, oyun dışına çıkarılmalıdır. En saldırganları Libya’ya gönderilebilir, ılımlılarına af uygulanacaktır. Rojava harekâtı Erdoğan’a bunu yapma imkânı vermektedir ve bu durumda Erdoğan [muhalif güçler nezdinde] bir itibar kaybına da uğramayacak, öyle ki Rojava’daki başarılı harekât onun konumunu güçlendirecektir.

3. Türkiye, Rusya, İran ve Suriye, Irak’ın da katılımıyla, Kürtleri terörist (Batıcı) ve ülkeye bağlı gruplar şeklinde ikiye bölerek Kürt meselesi konusunda ortak bir plan geliştirebilir. Rusya, aşırıcı ve yurtseverler arasındaki karşıtlığı iç çatışmaya çevirerek Çeçen krizinin üstesinden gelmiştir. Kürtler için de benzer bir senaryo gereklidir.

4. Rusya, Türkiye’nin NATO’dan uzaklaşmasını (ayrılmaya kadar) memnuniyetle karşılayacaktır ve askerî siyaset alanında daha sıkı bir ortaklığa hazırdır.

5. Rusya, ABD tarafından yaptırımlar uygulanması durumunda Türkiye’ye ekonomik desteğini artırmaya hazırdır.

6. Rusya, Rojava’daki belirli bir sınır şeridi üzerinde Türkiye’nin kontrolüne karşı çıkmayacaktır. Daha da ötesinde, Rusya ve Esad hükümeti, Suriye’nin kuzeyinde Türk çıkarlarının korunmasının ve Kürt terör örgütlerine karşı konulmasının yükümlülüğünü üzerlerine almaya hazırdır.

7. Rusya, Ankara’nın istek ve çıkarlarını gözeterek Suriye’nin geleceğine dair projeleri Türkiye’yle konuşmaya hazırdır. Suriye’nin toprak bütünlüğünün korumasının kabulü ve herhangi bir terörist grubun desteklenmesinin reddedilmesi bunun şatlarıdır.

8. Moskova, tüm kuzeydoğu Suriye bölgesi (Fırat’ın doğu yakası) üzerinde kontrol sağlanması ve Batı’nın desteğiyle meydana gelen Kürt idari yapısının (ki terörizme dolaylı ve bazen de doğrudan bu yol açmaktadır) dağıtılması perspektifine sahiptir.

9. Moskova, bölgenin istikrara kavuşmasında yaşamsal çıkarlara sahiptir. ABD ordularının varlığından arındırılacak bir sonraki en önemli ülke Irak’tır. Bu meselede de Rusya, Türkiye’yle yakın işbirliğine hazırdır (aynı şekilde İran’la da).

10. Libya’da, Ankara’nın esas olarak Sarac’ı, Rusya’nın da Haftar’ı desteklemesine rağmen, anlaşmaya varılabilir. Öyle ki Rusya için Libya öncelik teşkil etmemektedir. Durum Mısır’da ve kısmen Yemen’de farklı. Mısır’da Rusya’nın çıkarı Suud yanlısı rejimin zayıflamasından yanadır (Putin’in Sisi ile kişisel iyi ilişkilerine rağmen). Rusya, Yemen’de resmî olarak deklare etmese de dolaylı olarak Husileri desteklemektedir.

11. Temel hedefi gözetildiği takdirde Moskova’nın Ortadoğu’daki politikası, basit ve nettir: ABD ve AB’nin bölgeden çıkarılması. Bu temelde hareket eden herkes, Rusya’nın müttefiki olarak değerlendirilmektedir. İdeolojik bir platformun ve sömürge hevesinin olmaması, Rusya'yı tüm Ortadoğu bölgesinde uydu değil, dost aramaya zorlamaktadır. Bu, Türkiye ve bölgenin diğer ülkeleri için Rusya’yla dostluk yoluyla egemenliklerini ve bağımsızlıklarını pekiştirmek adına tarihi bir şanstır.

12. Bölgede dikkatler adım adım İsrail ve Suudi Arabistan’a, Batı’nın bölgedeki son ileri karakollarına kayacaktır. Eğer Türkiye, Rusya’nın stratejik desteğiyle Arap ülkelerine, Kürtlere ve İsrail’e dair politikalarını diğer bölge merkezleriyle mutabık kılarsa, bu sorunda herkesi tatmin edecek bir yol haritası geliştirilebilir. Önemli olan buna Batı’yı dâhil etmemektir, çünkü her yapıcı girişim, o durumda suya düşecek ve sabote edilecektir. Rusya’nın stratejisi, Ortadoğu ülke ve halklarına egemenlik ve jeopolitik bağımsızlıklarını geri kazandırmaya dayanmaktadır.

SURİYE VE RUSYA’NIN YPG İLE ANLAŞTIĞI YÖNÜNDEKİ KİRLİ PROPAGANDANIN KAYNAĞINDA CIA VE MOSSAD VAR

Suriye ve Rusya devletlerinin yetkilileri ısrarla belirtiyorlar. Bu devletler, YPG/PKK ile anlaşma yapmadıkları gibi, bu örgütleri terör örgütü olarak görmekte ve temizleyeceklerini ifade etmektedirler.

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın siyaset ve medya danışmanı Buseyna Şaban: "Kürtlerin özerkliğini kabul etmediklerini, çünkü bunun için hiçbir nedeni olmadığını" belirtti.

TWİTTER KUŞSA VATAN KARTALDIR

ABD’nin Twitter şirketinin ABD emperyalizminin emirlerine uyarak binin üzerinde Vatan Partisi, Öncü Gençlik, Öncü Kadın. Türkiye Gençlik Birliği yönetici ve üyesinin twitter hesaplarını askıya almış bulunuyor.

Twitter’in kafesteki kuş olduğu görülüyor. Twitter, ABD emperyalizminin denetimindedir.

Twitter hesabında belirttiğimiz gibi, Twitter kuşsa, biz de Kartalız.

Aydınlık’ın bugünkü manşeti belirtti: Twitter kuşsa, Vatan Kartaldır.

ABD emperyalistlerine ve güdümündekilere şunu hatırlatıyoruz: Kartalların eti yenmez!

ABD HALKINA ÇAĞRI: MUHATAP ALABİLECEĞİMİZ TERBİYELİBİR BAŞKAN SEÇİN!

Trump’ın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a yazdığı 9 Ekim 2019 tarihli mektup, devlet adamı terbiye ve kültürünün dışındadır.

ABD Halkına çağrımız şudur: Türkiye’nin muhatap alabileceği terbiyeli bir başkan seçin!

Vatan Partisi’nin katıldığı ve yönettiği hükümetler, terbiye dışı mektuplar yazan sözde devlet yöneticilerini muhatap almayacaklardır.

Türkiye hükümetinin bu mektuptan sonra, özür dilemedikleri sürece ABD yetkilileriyle görüşme yapmasını Türk Devletinin onuruna ve geleneğine uygun bulmuyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, özür dilemediği sürece Trump ile telefonda bile görüşmemeli, 13 Kasım’daki ABD gezisini iptal etmelidir."


Aydınlık