PEKİN’de 2527 Nisan günleri düzenlenecek olan 2. Kuşak ve Yol Forumu’na Türkiye, bakan düzeyinde davet edildi. 2017 yılındaki Zirve’ye katılarak, Putin ve Xi ile birlikte konuşma yapan üç liderden biri olan Erdoğan, bu yıl Pekin’de değil. Kuşak ve Yol’da etkin konumlarda bulunmak, ABD’den gelen basınç nedeniyle bunalan Türkiye için hem ekonomide hem de dış politika alanında Türkiye’nin elini güçlendirecek bir imkan sunuyor. Hükümet’in Uygur ayrılıkçılığını koruyan politikası, Türkiye’yi uluslararası alanda zayıf düşürüyor. 21. yüzyılın İpek Yolu olarak bilinen Kuşak ve Yol Girişimi, Avrasya, Afrika, Güney Amerika ve Pasifik bölgesini birleştiren en önemli ekonomik ve kültürel birlik atılımı. Dünya nüfusunun yüzde 65’ini kapsayarak, uluslararası işbirliğiyle 4.4 milyar kişinin hayatını daha önce görülmediği ölçüde iyileştirmeyi hedefliyor. Türkiye’nin Orta Asya ülkeleriyle birlikte geliştirdiği Orta Koridor Projesi, Kuşak ve Yol Girişimi’ne dahil edilmiş, Çin Halk Cumhuriyeti ile 2015’te Antalya’daki G20 zirvesinde imzalanan mutabakat zaptı, 15 Şubat 2017’de kanunlaştırılmıştı.
2. KUŞAK VE YOL FORUMU
Birincisi 1415 Mayıs 2017’de düzenlenen Kuşak ve Yol Forumu, iki yılda bir toplanıyor ve Kuşak ve Yol Girişimi’nin en önemli karar organı olarak işlev görüyor. Birinci Forum’a 29 ülkenin lideri ve bin 600 delege katılmıştı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Forum’a katılmış ve Çin tarafından büyük kabul görmüştü. Erdoğan, Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in soluna oturtulmuş, Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin ile birlikte konuşma yapan üç liderden biri olmuştu. Pekin’de yapılan 2. Kuşak ve Yol Forumu’na 37 ülkenin lideri ve 150 ülkeden beş bin delege katılıyor. Çin Hükümeti bu yılki zirveye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı davet etmedi. Türkiye’ye davet sadece iki bakan düzeyinde yapıldı. Ulaştırma Bakanı ve Dışişleri Bakanları davet edildi. 2. Kuşak ve Yol Fromu’nda Türkiye’yi Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turan ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal temsil ediyor.
TÜRKİYE ZEMİN KAYBETTİ
2. Kuşak ve Yol Forumu’na lider düzeyinde katılacak 37 ülke alfabetik sıraya göre şunlar: Avusturya, Azerbaycan, Belarus, Birleşik Arap Emirlikleri, Brunei, Çek Cumhuriyeti, Cibuti, Endonezya, Etyopya, Filipinler, İtalya, İsviçre, Kamboçya, Kazakistan, Kenya, Kıbrıs Rum Kesimi, Kırgızistan, Laos, Macaristan, Malezya, Mısır, Moğolistan, Mozambik, Myanmar, Nepal, Özbekistan, Pakistan, Papua Yeni Gine, Portekiz, Rusya, Sırbistan, Singapur, Şili, Tacikistan, Tayland, Vietnam, Yunanistan. BM Genel Sekreteri, IMF Başkanı ve AB de üst düzeyde temsil edilecek. Xi Jinping dahil 40 liderin katıldığı yuvarlak masa toplantısı 27 Nisan’da yapılacak. Ayrıca, Almanya, Fransa, İngiltere, İspanya, Japonya, Güney Kore’den gelen üst düzey temsilciler de Yançi Gölü’ndeki liderler zirvesine katılacak. Türkiye burada temsil edilemeyecek.
Uygur ayrılıkçılığını korumanın bedeli
TÜRKİYE, hem Doğu Akdeniz’de hem de güneyinden silahlı tehdit altında. ABD ve AB korumasındaki Yunanistan, İsrail ile işbirliği yaparak Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki hayati çıkarlarını gasp ediyor. Erdoğan’ın Müslüman Kardeşler örgütünü koruma siyaseti nedeniyle, yanımızda olacak Mısır da karşı tarafa itiliyor. Doğu Akdeniz’de ABDİsrail hakimiyeti, sadece Türkiye ve komşularına zarar vermiyor, Çin’in dış ticaret güvenliğini de tehdit ediyor. Türkiye, tarihinin en ağır ekonomik krizini yaşıyor. Tek çaresi üretmek ve daha çok ihracat yapmak, daha çok turist getirmek. Türkiye’nin üretim gücünü geliştirmesi için ihtiyaç duyduğu yatırım ve teknolojiyi en kolay alabileceği ülke Çin. Çin’in de Avrupa ve Batı Asya Pazarı’na ulaşmak için Türkiye’ye ihtiyacı var.
Çin de, Türkiye gibi ayrılıkçı terörle mücadele ediyor. PKK ve Doğu Türkistan İslam Partisi’nin ipi CIA’nın elinde. Pekin’deki 2. Kuşak ve Yol Forumu’nda, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki hasımları, Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve Mısır lider düzeyinde temsil edilirken Ankara masada yer alamıyor. Oysa iki yıl önce Türkiye, Kuşak ve Yol Forumu’nun en gözde ülkesiydi. Çin yönetimi, 2015’te füze ihalesini kazanmışken ABD baskısıyla iptal eden Türkiye’nin bu hatasını sineye çekip, Erdoğan’ı Zirve’de konuşmacı yapmıştı. Erdoğan, Çin yönetiminin açtığı büyük krediyi, tutarsız politikalarla kısa sürede harcadı. Çin’in toprak bütünlüğünü ve güvenliğini hedef alan Uygur ayrılıkçılarına karşı müsamahakar tavrını sürdürdü. Uygur ayırlıkçılığının ve Çin düşmanlığının başını çeken Seyit Tümtürk valiler tarafından kabul edildi, AKP örgütleriyle mitingler düzenledi. Son olarak, Dışişleri Bakanlığı’nın 9 Şubat 2019’ta Çin’in içişlerine karışan ve diplomatik geleneklere tamamen aykırı ve yalan bilgiye dayanarak yaptığı suçlama bardağı taşıran damla oldu. Çin Hükümeti, yeni açılan İzmir Başkonsolosuluğu’nu kapatarak tepkisinin ciddiyetini gösterdi. Çin Dışişleri Bakanlığı’nın 15 üst yöneticisinden biri olan eski Batı Asya Kuzey Afrika Genel Müdürü Deng Li’yi Ankara’ya Büyükelçi olarak atadı. Büyükelçi Deng, bir yılda üç konuda ikiye katlama hedefini açıkladı: İki kat turist getirme, ithalatı iki kat artırma ve iki kat daha fazla yatırım getirme. Çin, Kuşak ve Yol Girişimi için Türkiye’yi kazanma politikasını sürürdürken, AKP’nin yanlışlarına karşı daha katı tutum alacağını ilan ediyor. Erdoğan’ın 2. Kuşak ve Yol Forumu’na davet edilmemesinin nedeni, Erdoğan ve Hükümeti’nin üyelerinin Pekin’deyken yüksek perdeden verdikleri Çin’in güvenliğini korumaya ilişkin sözlerini, Çin hava sahasını terketmeden unutmaları. Çin ile ilişkileri düzeltmek, üretim ekonomisi ve güvenlik için destek almanın da tek yolu Milli Hükümet!