AKP'ye yakın yazar Nevzat Çiçek, Habertürk'ten Kübra Par'a konuştu. Aktar Oktar grbuna yönelik operasyonun, 15 Temmuz sonrasında devletin değişen güvenlik paradigmasıyla ilgili olduğunu ve bu tür yapılanmalara dönük operasyonların bununla sınırlı kalmayacağını, diğer cemaat ve tarikatlara da operasyon yapılabileceğini söyledi. Çiçek “Devletin istihbarat birimleri tarikatlar üzerine çalışıyor, bazıları tasfiye edilecek” dedi.
Çiçek'in açıklamalarının satırbaşları şöyle...
Adnan Oktar’a yönelik operasyonu ve bu operasyonun zamanlamasını nasıl değerlendiriyorsun?
15 Temmuz sonrası, devletin değişen bir paradigması vardı. Bu zaten her yerde çok net ifade ediliyordu; Ankara’ya gittiğinizde de, özel sohbetlerde de bunu çok net duyuyordunuz. Aslında söylenen şey, milli güvenliği tehdit edecek her türlü oluşumun pasifize edileceğiydi. Dolayısıyla, 15 Temmuz sonrasında bu yeni konseptin gerçekleşmeye başladığını çeşitli evrelerde görmeye başladık.
Bunun sinyalleri neydi?
FETÖ gibi bir mesele üzerinden olayın güvenlik boyutu çok net ön plana çıktı. Bu ülke 15 Temmuz’da 251 insanının şehit edilmesiyle bunu acı biçimde görmeye başladı. Benim tahminim, FETÖ meselesi sonrasında da bu işin devam edeceği yönündeydi ki zaten şu an Adnan Oktar grubuna yönelik bu meseleyi konuşuyoruz. Adnan Oktar meselesiyle ilgili bir şeyi ilk defa anlatacağım. Adnan Oktar’ın normalde Harun Yahya ismiyle yazdığı kitaplarının çoğu aslında ‘kes/kopyala/yapıştır’ın bir ürünü. Koyu Katoliklerin ABD’de antiDarwinist olarak hazırladıkları kitaplar vardı. Bu kitaplara İncil’den ayetler konulmuştu. İncil’i çıkarıp, yerine Kur’anı Kerim’deki ayetler konuldu. Çünkü mantıksal olarak antiDarwinist’ti ve dolayısıyla da böyle gitti. Ancak esas mesele, Adnan Oktar’ın Nuhilik akımının Türkiye’deki temsilcisi olmasıdır. Nuhilik, özellikle 1951 yılından itibaren İsrail’in bir devlet politikası olarak benimsediği bir durum. Bu aynı zamanda ABD’nin 1990 yılında Kongre kararıyla desteklediği bir şey.
Adnan Oktar’ın bir milli güvenlik tehdidi haline gelmesine neden olan şey neydi?
Birincisi, Adnan Oktar, kendi televizyonunda 33. derece Masonluğu törenle aldı. İkincisi, Yahudi din adamlarıyla içli dışlı ilişkileri oldu ve burada çeşitli kongreler düzenlendi. Üçüncüsü, para trafiği meselesine hep kuşkulu bir şekilde bakıldı. Dördüncüsü, İslam’ı yorumlayış biçimi tamamıyla bu toprakların İslam anlayış biçimine çok aykırıydı. Beşincisi de bu tür yapılar, aynı zamanda farklı yapıların entegre olabileceği yapılardır.