Yazıma şu iki sahneyle başlamak istiyorum.
Birincisini hepiniz hatırlarsınız, koronavirüse “çözüm” diye bazı Fetullahçı sözde doktorları önümüze koydular. Hatta bazıları bunlardan birer “kahraman” çıkarmaya çalıştı! Fırsattan ziyade cezaevindeki tüm Fetullahçıları da dışarı salmaya uğraştılar.
Ki bu insancıklar emir aldıklarında hasımlarını ameliyat masasında bırakacak kadar alçaklardı ve işledikleri cinayetleri örtbas edecek kadar da Allahsızlardı.
Şimdilerde hepsi çok “hümanist” ya!
Yerseniz…
İkincisini bilmezsiniz, ben hatırlarım. 2013 yılı Kuleli Askeri Lisesi’nden ayrılmak zorunda kalan 50’ye yakın askeri öğrenciyle lisenin önündeki bahçede toplanmış, mezuniyet törenine katılmak istiyoruz. 2013 yılında mezun olacakken “sahte sağlık raporlarıyla” atılan 33 öğrenci de aramızda. Kapıya diktikleri teğmen, “sizi alamayız” diyor. Biz ısrarcıyız. Hava giderek geriliyor. Ortam öyle bir geriliyor ki teğmen, yüzbaşı, binbaşı derken en son bir albay geliyor.
Albay’ın suratına bağırıyorum:
“Bütün okulu Fetullahçılar sardı, bizi attınız? Belki siz de onlardansınız. Bizi içeri alacaksınız. En azından bu çocuklar kendi mezuniyet törenlerini izleyecek!”
Tartışıyoruz. Albay şaşkın şaşkın suratıma bakıyor. Bu gerçeği o zamana kadar yüzüne karşı böylesine bağıran bir tek ben varım belki de…
“Haklısın.” diyor. “Belki ben de onlardanım, belki sen de…”
Haklıyım tabi…
O sıra kaymakamı valisi filan okula girmeye başlıyor. Islıklıyoruz. Az kaldı, arabaların önüne atlayacağız. Bakıyorlar ki bir rezillik çıkacak, bizi içeri alıyorlar…
***
20062016 yılları arası işkencelerle binlerce askeri öğrenciyi tasfiye eden FETÖ, bazı durumlarda “sahte sağlık raporlarıyla” da kendilerine tehdit öğrencileri eledi. Kuleli Askeri Lisesi Fezlekesi işte bunu tüm çıplaklığıyla açığa çıkarıyor.
Fezlekede; kuruluş amacı Hava Kuvvetleri Komutanlığına pilot ve yardımcı yer sınıfından subay yetiştirmek olan Hava Harp Okulu’ndan 2000 – 2006 yılları arasında okuldan ayrılan öğrenci sayısı sadece 71 iken, 20062014 yılları arasında “ayrılmak zorunda bırakılan” öğrenci sayısının 780 olduğu belirtiliyor. Hava Harp Okulunun her yıl aldığı askeri öğrenci sayısının 200225 civarında olması dikkate alındığında, bu rakamın, çok daha vahim sonuçlara yol açacağı ortada…
Sizce 10 katı ayrılma normal mi?
İşte bunu FETÖ mensubu sözde subaylarla, doktorlarla acımasızca gerçekleştirdiler. 20062014 yılları arası yaklaşık 4.000 askeri öğrenci okullarından ayrılmak zorunda kaldı. Boşalan yerlere yığınlar halinde Fetullahçı dolduruldu.
Bu dönemde askeri okullarda yaşananlarla ilgili birçok yazı kaleme aldım (örneğin: “FETÖ ilk kez işkence suçundan yargılanıyor”) , bu işin kitabını yazdım (FETÖ Kıskacında Askeri Okullar), defalarca bu işkenceleri çeşitli mecralarda anlattım, şimdi tekrar etmeyim.
Bu sefer kısaca bu fezlekede ne görüyorum, onu yazayım:
Kuleli Askeri Lisesi’nde 2013 yılında sağlık nedeniyle ilişkisi kesilen 33 öğrenci hakkında çok ayrıntılı bir çalışma yapılmış, bu öğrencilerin ifadelerine başvurulmuş. Öyleki aldıkları disiplin cezalarını kimler vermiş, o bile araştırılmış. Tahmin edersiniz ki aldıkları cezaların büyük bir çoğunluğu şu an FETÖ’den ceza alan “Allahsızlar” tarafından verilmiş! Böylece kendilerine tehdit gördükleri öğrencileri caydırmaya çalışmışlar!
2013 yılında bu 33 öğrencinin tümü de Kuleli Askeri Lisesi’nin son sınıfında yapılan sağlık muayenelerinde elenmiş ve bu öğrencilere “askeri öğrenci olamaz” raporu verilmiş. Böylece Kara Harp Okulu’na geçmeden bu 33 öğrenci “sağlık bahanesiyle” tasfiye edilmiş. Henüz 2008 yılında askeri liseye girişte sağlam raporu alan bu öğrencilere bir anda ne oldu dersiniz? FETÖ’nün doktorları çarptı tabiki!
Fezlekede 20 şüpheli var ve baş rolde pekala FETÖ elebaşı…
Diğer 19’u askeri doktor, birçoğu halihazırda FETÖ’den hüküm giymiş. Kimi kaçak, kimi ihraç, kimi cezaevinde…
Ve düşününüz, bu “Fetullahçı sözde doktorları” bize çare olarak yutturmaya çalışan “alçaklar” kimlerdir? (Konuyla ilgili ironi dolu bir yazımı okumak isterseniz bakınız: “Vezir olmuşsunuz ama adam olamamışsınız”)
Siz düşünürken yardımcı olması amacıyla bu mağdur öğrencilerin ifadelerinden birkaç parça da buraya bırakıyorum:
“2 ay kala ben ve bir kısım arkadaşlarım sağlık muayenesi için Hava Harp Okulu Yeşilyurt Polikliniği’ne götürüldük. Aynı gün süren muayenelerimiz sonunda, bana “1. Derecede mitral kalp yetmezliği, minimal dorselomber skolyoz (hafif sırt ve bel omurlarında açı sapması), göz ve aleji”den dolayı askeri öğrenci olamaz raporu verildi. Doğal olarak hiç beklemediğim bir şeydi, beni ve ailemi perişan etti. Çünkü mezuniyetime 2 ay kala sudan sebeplerle hakkımda askeri öğrenci olamaz raporu verilmişti.”
“Doktorun kendi kanaati başkaca doktorlardan oluşacak sağlık kurulu raporuna dönüşmeden ve TSK’da görev yapamaz raporu tüm heyetin onayıyla imzalanmadan önce, muayeneden hemen sonra yüzüme okuldan ilişiğimin sağlık kurulu raporuyla kesileceğinin söylenmesi bunun bir kumpas olduğunu ortaya koyuyordu. 2013 yılı Mayıs ayında Kuleli Askeri Lisesinden belirttiğim sağlık sorunları nedeniyle ilişiğim kesildi.”
“Kuleli Askeri Lisesinde benim eğitim gördüğüm dönemde, asker çocuklarına karşı ayrıca bir mobing ve zulüm vardı.”
“Bahse konu muayeneler kesinlikle detaylı bir muayene değildi. Her girdiğim odada yaklaşık 1 dakika anca kalmışımdır. Halbuki bu alacağım rapor benim bundan sonraki tüm yaşantımı etkileyecek nitelikte bir rapordu. Raporumu alıp Kara Harp Okulunu bitirdiğimde subay olacaktım. Bana 2013 yılında aldırılan rapor kesinlikle düzgün muayene neticesinde verilmiş bir rapor değildir. Beş yıl askeri lisede okumama rağmen, haksız bir şekilde sağlık kurulu raporu ile elendim.”
“Pazartesi günü ilk grupta giden arkadaşların bazıları elendiklerini bize söylediklerinde bizler şaşırdık. Elenme sebebi olarak da genellikle kalp mitral kapak yetersizliği, psikolojik olarak asker olamaz gibi nedenlerle elendiklerini söylediler. Ben de sağlık raporu için hastaneye gittiğimde beni de psikolojik olarak kronik uyum bozukluğu, gözde ve kulakta sorun, ortopedik olarak bel kayması gibi nedenlerle elendim. Sağlık raporumda yazan ve elenmeme sebep olan rahatsızlıkların hiç biri bende yoktur. Bizim dönemden bu şekilde 34 kişi sağlık kurulu nedeni ile elendi.”
“Bana şüpheli gelen durumsa,, bizim devrelerden 34 kişinin rapor gerekçe gösterilerek ilişiğinin kesildiği, bu kişilerin büyük bir kısmınında kalp rahatsızlığı olduğu öne sürülmüştür. Ben elenmemin akabinde gitmiş olduğum hastanede yaptığım kontrollerde benim elenmeme gerekçe gösterilen rahatsızlık olan mitral kalp yetmezliği (1.derece) şeklinde bir rahatsızlığımın olmadığını öğrendim.”