Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Aydınlık’a yaptığı açıklamada, baro başkanlarının Ankara'ya yaptığı yürüyüşün demokratik bir hak olduğunu belirtti. 10 gün önce çok sayıda baro başkanının Ankara'ya geldiğini söyleyen Feyzioğlu “Adalet Bakanımız ve Meclis’te grubu olan siyasi partilerle saatlerce görüştüler. Meclis’te Ankara, İstanbul ve İzmir Baro Başkanları yoktu. Anadolu Baroları Meclis’e gidiyor, çalışıyor, hatta bir kısmı sembolik yürüyüş yapıyor ancak Ankara, İstanbul, İzmir Baroları ise Meclis'i yok sayıyor" dedi.
TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, Baro Başkanlarının Ankara yürüyüşüyle ilgili olarak Aydınlık’a açıklamalarda bulundu. Yapılan yürüyüşün demokratik bir hak olduğunu kaydeden Feyzioğlu, şöyle konuştu: “Amaç hiç kuşkusuz karar alıcı mercilere sorunları aktarmak, derdimizi dinletebilmektir. 10 gün kadar önce çok sayıda baro başkanımız Ankara'ya geldi. Adalet Bakanımız ve Meclis’te grubu olan siyasi partilerle saatlerce görüştü. Çoklu baro önerisinin doğrudan doğruya etkileyeceği üç baro başkanından hiçbiri Meclis’te yapılan görüşmelerde yoktu. Dolayısıyla bu yürüyüşe samimiyetle katılan Anadolu barolarına hiçbir sözüm yok. Onlar sadece Ankara, İstanbul ve İzmir Barolarını etkileyecek çoklu baro olmasın istiyorlar. Tıpkı bizim gibi. Üstelik Anadolu barolarının delege gücünün çok artmasını öngören bir düzenleme konuşuluyor. Buna rağmen sırf çoklu baro fikrine ilkesel olarak karşı oldukları için Anadolu baroları Meclis’e gidiyor, çalışıyor, hatta bir kısmı sembolik yürüyüş yapıyor. Ankara, İstanbul, İzmir Baroları ise Meclis'i yok sayıyor.”
‘SOSYAL MEDYA BEĞENİSİ DAHA CAZİP’
Feyzioğlu, dün ayrıca CNN Türk'te yayımlanan programa katılarak gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Bazı baro başkanlarının Ankara'ya başlattıkları yürüyüşe ilişkin görüşü sorulan Feyzioğlu, "80 baro başkanı değil yaklaşık 30 baro başkanı yürüyor. Demokratik bir hak kullanılıyor. Ancak şunu belirtmek gerekir. Bu dönemde son bir, iki senede çok önemli işler yapıldı. Sınav geldi. Hukukçu kalitesini artırmak istiyoruz. Bu noktada herkes Hukuk Fakültesine giremeyecek. Hedef süreler getirildi. Online duruşma getirelim dedik. Bazıları hayatta her şeye karşılar. Türkiye'de avukatların önemli bir kısmı asgari ücret bile kazanamıyor. Ben baro başkanlarına soruyorum. Bu ülkede avukat sorunlarına en geniş kapsamlı çözüm Yargı Reformu açıklanırken davet edildiniz, Külliye diye gitmediniz. Ne diyecektik? Cumhurbaşkanına 'Orada açıklama, bizim orda mı açıkla' diyecektik. Oraya gidip, 'Siz şu tuğlayı buraya koydunuz ama diğer tuğlayı koymazsanız eksik olur' demelisiniz. Sosyal medyada, 'Ben gitmiyorum arkadaş' diye anlık çok fazla beğeni getiren paylaşımlar sanırım daha cazip geliyor.”
'İZMİR BAROSU HDP İLE PROGRAM YAPTI'
İki sene önce Rize'ye gittiklerini hatırlatan Feyzioğlu, "Toplumsal şiddete karşı siyasi parti il başkanlıklarını ziyaret ettik. Bazı barolar Ak Parti il başkanlığına da gittiğim için istifamı istediler. İzmir Barosu, 23 Nisan özel programı yaptı. İzmir Barosu Başkanı bu programı, HDP Grup Başkanvekili ile yaptı. Bu grup başkanvekili, 'Öcalan bizim liderimizdir' diyen kişi. Bu çifte standarttır. Türkiye'de toplum çok kutuplaştı. Ben bunu reddettiğim için ateş hattındayım. Biz siyasi partilere eşit mesafede durmaya çalışıyoruz” dedi.
Terör örgütü HDP/PKK ile kol kola, omuz omuza etkinlik yapanlar Metin Feyzioğlu'nun açıklamlarından rahatsız olup saldırıyorlar!
Görevi masumları savunmak olan Barolarımız, binlerce masumun katili olan PKK'lılarla birlik olamaz!
🔴 Metin Feyzioğlu 'nun yanındayız! pic.twitter.com/3CYz1Y6wcl
'HDP SUÇ DUYURUSU YAPTI BENİ İSTİFAYA ÇAĞIRDILAR'
Siyasi parti siyaseti yapmadıklarının altını çizen Feyzioğlu, şunları söyledi: “Türkiye’de kutuplaşma prim yaptıkça benden de sert cümleler bekliyorlar. Oysa halk ve meslektaşlarımız çözüm istiyor. Akçakale’de yabancı basın, 'Türk ordusu işgalci' diye haber yapıyordu. Ben buradan Akçakale’ye gittim. Gazetecilerin saldırıya uğradığı terasa çıktım. Orada yabancı gazetecilere, 'Türk gazeteciler burada terör örgütünün saldırısına uğradı siz haber yapmadınız' dedim. Daha sonra HDP hakkımda suç duyurusunda bulundu. 'PKK sivilleri kendisine kalkan yapıyor. Türk ordusu şehit vermeyi göze alıp sivilleri koruyor' dedim. Beni Türkiye’deki bazı barolar kınadı. HDP suç duyurusunda bulundu ve beni olağanüstü genel kurula götürmek için bazı barolar imza topladı.”
‘O MÜZİK GRUBUNUN SESİ...'
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edildiği gün şehit savcının eşiyle dua ettiğini anlatan Feyzioğlu şu ifadeleri kullandı: “İçeriye giren iki alçak savcımızı şehit etti. Savcımızı şehit edenleri kimse kahraman ilan edemez. Bir müzik grubu var. Bu grup bir konserine savcımızı şehit edenlerden bir katilin ailesini telefonla bağlıyor. Bu müzik grubunun Türkiye’de provokasyon yaptığı gerekçesiyle konser yapmasına izin verilmiyor. İstanbul Barosu Başkanının her gün gittiği adliyenin adını taşıyan savcıyı şehit edenler için ağıt yakılıyor. İstanbul’daki 48 bin avukatın kaçı buna normal diyebilir? Ben hiçbir ölümden mutlu olmam. Ama bu ağıtı yakamazsınız. Onların duyurmaya çalıştığı sesi dinleteyim. Savcımızı şehit edenleri alkışlatan bir ses o.”
Savcı Mehmet Selim Kiraz'ı şehit eden DHKP/C terör örgütü elemanının arkasından ağıt yakan İstanbul ve Ankara Barosu Başkanları meslektaşlarına ve Türk milletine ihanet etmektedir.
Barolarımızı terör örgütlerinin insafına bırakmayız.
Metin Feyzioğlu 'nun yanındayız!