Kırmızı bültenle aranan FETÖ firarisi eski futbolcu Hakan Şükür, paylaştığı videoda "Amerika'da yaşarken çok güvendiğiniz arkadaşlarınızla dolandırılmaya varan şeyler yaşadım ben. Bunun ismi onlar adına dolandırma mı? Onlar ticaret diyorlar, ben dolandırma diyorum. Yani bir işi bilmemek veya bir işin sıkıştığı anda parasını kullanmak dolandırıcılıktır" diyerek kendisini mağdur göstermeye çalışmıştı.
Hakan Şükür'ün yeni videolarında ise Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğrafını kullanması dikkat çekti. Son 5 video yayınında oturduğu koltuğun arkasında bulunan konsolda Atatürk fotoğrafı yer alıyor.
Şükür'ün bu tercihi vatandaş tarafından 'zora giren Atatürk fotoğrafına sarılıyor' şeklinde tepki gördü.
LÜKS İÇİNDE YAŞAYAN UBER ŞOFÖRÜ!
FETÖ'ye yakınlığı ile bilinen ve Türkiye'de hakkında yakalama kararı bulunan firari Hakan Şükür, daha önce de bir video yayınlayarak Uber şoförü olduğunu duyurmuştu.
Türkiye'deki mal varlıklarına el konulan ve 2015 yılında ABD'ye kaçan Hakan Şükür'ün açtığı kafeyi batırınca Uber şoförlüğü ve kitap satıcılığı yaptığını söyleyerek duygu sömürüsünde bulunmuştu. FETÖ firarisi olarak ABD'de çeşitli işler yapan Hakan Şükür'ün ailesinin de mal varlıklarına el konulmuştu.
HEP AYNI TAKTİK
FETÖ'ye, darbeye, Türkiye düşmanlarına arka çıkmaktan geri durmayan Şükür, Türkiye'den ABD'ye kaçtıktan sonra kendisine lüks bir yaşam kurdu. 2018 yılında California'da görüntülenen Şükür'ün, o dönem ailesiyle ikamet ettiği evinin bedelinin bölgedeki emlak değerleme sitelerine göre 3 milyon dolar olduğu, tespit edilmişti. 3 milyon dolarlık evinin yanı sıra lüks arabalara düşkünlüğü dikkati çeken Şükür, evi ve işlettiği mekanının önünde beyaz renkli son model cipler ve binek aracıyla görüntülenmişti.
NE YALAN ARARSAN VAR
Diğer FETÖ'cüler tarafından dolandırıldığını da iddia eden Şükür, "Çok güvendiğim arkadaşlarımla dolandırılmaya varan şeyler yaşadım. Türkiye'den gelmişsiniz, bir şey yapalım istiyorsunuz. Derken tokadı yiyorsunuz. Buraya çocuklarımızın sigortasını bozarak İsviçre'deki birikimlerimizle gelmiştik. Hepsini kaybettik. Ailecek içe kapandık. Kimseyle görüşmüyoruz" ifadelerini kullanarak hem diğer örgüt üyelerini suçlamış hem de kendisine acındırma politikasına hız kesmeden devam etmişti.