Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de son yıllarda en çok tartışılan istihbarat faaliyetleri arasında ‘etki ajanlığı’ yer alıyor. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT)’nın İsrail gizli servisi MOSSAD’a yönelik operasyonlarından sonra gündeme gelen casusluk faaliyetlerine ilişkin Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yeni düzenleme sinyali vermişti.

9. Yargı Paketi taslağında kamuoyunda ‘etki ajanlığı’ olarak bilinen düzenleme ‘diğer faaliyetler’ başlığıyla yer aldı. Buna göre, “devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda Türk vatandaşları veya kurum ve kuruluşları ya da Türkiye’de bulunan yabancılar hakkında araştırma yapan veya yaptıranlar” hapis cezası ile cezalandırılacak. Konuyla ilgili ceza hukukçusu ve Vatan Partisi Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Av. Nusret Senem, Av. Begüm Ece Pazarcı ve Av. Mustafa Kemal Çiçek, Aydınlık’a değerlendirmelerde bulundu.

‘DÜZENLEME AÇIK FONLANANLARA YAPILMALI’

Av. Nusret Senem, casuslukla ilgili suçlara yönelik yaptırımların ceza kanunumuzda yeteri miktarda olduğunu söyleyerek, şunları söyledi:

“Yasamız bu konuda yeterli. Eğer bir düzenleme yapılacaksa yabancı ülkelerden yardım alan basın kuruluşları ve fonlanan kitle örgütlerini kapsaması lazım. Yasal boşluk burada var. Biz, 2020 yılında ABD’nin, Ankara Büyükelçiliği tarafından ilan edilen, Türkiye’deki ‘sivil toplum’ kuruluşlarına para dağıtacağı yıkıcı programın tehlikesine dikkat çektik ve buna karşı yasa önerisini açıkladık. O gün yaptığımız açıklamada P24, Gazete Duvar, Medyascope ve Bianet gibi haber sitelerinin, sadece son 5 yılda ABD’den 682 bin 400 dolar fon aldığını söyledik. Yabancı fonların dağıtılmasında roller üstlenen Sivil Toplum Geliştirme Merkezi Derneği Başkanı, ‘20022016 arasında Türkiye’de dağıtılan AB fonlarının 600 milyon avroya yaklaştığını, bu dönemde 4 bin 500 proje yapıldığını, çok sayıda STK’nın bu fonlarla adını duyurduğunu’ ifade ediyor. ABD’nin Türkiye’deki sadece bir LGBT derneğine 22 milyon dolar yardım yaptığını İçişleri Bakanlığı açıkladı. Yabancı devlet yardımlarına imkan veren ilgili hüküm ve kanunlar kaldırılmalıdır. Kanun önerimiz ise şöyle: ‘Dernekler, sendikalar, oda ve meslek kuruluşları, basın ve medya kuruluşları ile kişi, grup ve platformlar, yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyruğu olmayan gerçek ve tüzel kişilerden maddi yardım alamazlar. Alanlar hakkında cezai işlem uygulanır. Maddi yardım alan kuruluşlar kapatılır. Alınan maddi yardıma el konulur. Mevzuat ve yönetmeliklerde buna aykırı olan hükümler kaldırılmıştır.’”

Etki ajanlığı tartışması: Açık fonlananlara düzenleme olmalı  Resim : 1
Av. Nusret Senem

‘MEVCUT CASUSLUK TANIMI YETERSİZ’

Av. Begüm Ece Pazarcı ise düzenlemeye ihtiyaç olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Türk Ceza Kanunu’nun 328’inci maddesi casusluk suçunu; ‘devletin güvenliğine veya iç veya dış siyasal yararlarına ilişkin belge ya da vesika içeriklerindeki bilgilerin yabancı bir devlet adına siyasal veya askerî casusluk maksadıyla temin edilmesini’ suç olarak tanımlamıştır. Yani mevcut yasaya göre casusluk suçu; ‘bilgi ve belge’ üzerinden işlenebilen bir suçtur. Yabancı servislerin gelişen teknolojiye de bağlı olarak bilgi toplamadaki yöntem değişikliği ise mevcut casusluk tanımını yetersiz bırakıyor.

“İstihbarat servisleri artık çok daha farklı tekniklerle casusluk kavramı içinde kalabilecek çalışmalar yapıyor. Örneğin son MOSSAD operasyonlarına baktığımızda devletin güvenliğine dair herhangi bir belge ve bilgi temin etmeden, Türk vatandaşları veya kurum ve kuruluşlar hakkında araştırma yaparak da casusluğun gerçekleştirilebildiğini görüyoruz. Bununla birlikte bazı ülkeler ve organizasyonlar da yeni bazı tekniklerle başka ülkelere operasyon yapıyor.

“Türkiye’de de bu güncel ihtiyaçtan yola çıkarak TBMM gündeminde olan 9. Yargı Paketi’nde yeni bir casusluk suçu tanımı getirilecek. Burada önemli olan casusluk faaliyetinin yabancı bir organizasyon adına yapılması. Bu noktada ‘yabancı organizasyon’ tanımı önemli. Yabancı organizasyon, ‘Türk hukukuna göre kurulmamış veya oluşturulmamış organizasyon’ olarak değerlendiriliyor.

Etki ajanlığı tartışması: Açık fonlananlara düzenleme olmalı  Resim : 2
Av. Begüm Ece Pazarcı

‘BATI’DA ÇOKTAN HAYATA GEÇİRİLDİ’

“Bu yasa özellikle yurtdışında firari olanlar ve yabancı devlet ve organizasyonlar adına gazetecilik adı altında faaliyette bulunan birtakım kişileri çıldırtmış durumda. Yasa; ‘etki ajanlığı suçu getiriliyor’ diye provoke edilmeye çalışılıyor. Oysa; Fransa, Belçika, Hollanda, Danimarka, Avusturya ve İsviçre’de benzer yasal düzenlemeler çoktan hayata geçirildi. İngiltere 2023 yılında Ulusal Güvenlik Yasası ile ‘düşman’ kavramı yerine ‘yabancı güç’ tanımını getirdi ve yabancı bir devlet ve organizasyon adına veya çıkarına yapılan faaliyetler suç kabul edildi. Diğer ülkeler devletlerinin güvenliği ve yararı için gerekli yasal düzenlemeleri yaparken ülkemizde yapıldığında birtakım yanlış bilgilerle provoke edilmeye çalışılıyor.”

‘TOPLUMDA DAHA FAZLA GERGİNLİK YARATACAKTIR’

Hukukçu Mustafa Kemal Çiçek ise ceza kanunumuzda yeterli yaptırımın olduğunu, bu yasal düzenlemenin toplumda gerginliği artıracağını belirterek şu ifadeleri kullandı:

“İktidarın hazırladığı yasal düzenleme toplumda gerginliği artıracaktır. ‘Etki ajanlığı’; konuşması ya da faaliyetiyle yabancı bir gücün menfaatine hizmet etmek gibi değerlendirilebilir. Türk Ceza Kanunumuzda buna ilişkin düzenlemeler var. 328331’inci maddeler arasında casuslukla ilgili suçlar düzenlenmiş. Bu maddelerin cezası da ağırdır. 1 yıldan 8 yıla kadar cezalar veriliyor. Hal böyleyken bu düzenlemelerin ben çok gerekli olduğu kanaatinde değilim. Aksine iktidarın seçim sonuçlarından sonra bir tepkisi olarak algılanacak, Türkiye düşmanlarının eline bir koz verilecektir diye düşünüyorum.”

Yusuf Tunçer/Aydınlık

Etki ajanlığı tartışması: Açık fonlananlara düzenleme olmalı  Resim : 3
Av. Mustafa Kemal Çiçek
 

TEPKİ GÖSTERENLER

Etki ajanlarına ceza geleceği yönündeki haberlerin ardından bazı muhalif gazeteciler, firari FETÖ’cüler ve KHK'lı hesaplar tek ses oldu…

FETÖ'nün Tr724 kanalında konuşan Prof. Dr. Eser Karakaş: “Etki ajanı... Bu her şeyin sonu!”

Karar yazarı Akif Beki: “Kanuna 'etki ajanı' diye yeni bir suç giriyor, kitlesel bir cadı avını başlatabilir. Farkında mısınız! Diyelim, ekonomi kötüye gidiyor diye iktidara tepki gösterdiniz. Dış güçler adına Türkiye'yi kötülemekten yallah içeri.”

Gazeteci Nevşin Mengü: “Türkiye'yi Batı'dan, Avrupa'dan koparma hamlesi. Ters bir şey söylediğinde, 'sen uluslararası etki ajanısın, Türkiye aleyhine casusluk yapıyorsun' deyip seni bunun içine sokacak. Felaket bir şey. Bu tamamıyla Rusya benzeri. Türkiye Çin olur Çin!”

KHK ile ihraç edilen Kaymakam Engin Avcı: “Etki ajanı kavramı muhalif insanlar için oldukça tehlikeli bir kavram... Eleştiri ve muhalefet biter. Kuzey Kore ve Çin modeline geçiş yaparız.”

Firari FETÖ’cü Adem Yavuz Arslan: “Paketin içerisindeki maddenin çok tehlikeli bir boyutu daha var, delil istenmeyecek. Kafasına göre herkesi etki ajanı diye tutuklayacaklar.”

 

TASLAK DÜZENLEME

Madde 339/A (1) Bu bölümde düzenlenen suçları oluşturmamak kaydıyla, Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda;
a) Türk vatandaşları veya kurum ve kuruluşları ya da Türkiye’de bulunan yabancılar hakkında araştırma yapan veya yaptıranlar,
b) Türkiye’de suç işleyenler, hakkında, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası verilir. Fiilin, bu bölümde düzenlenen suçlar dışında başka bir suç oluşturması halinde hem bu suçtan hem de ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı cezaya hükmolunur.
(2) Fiil, savaş sırasında işlenmiş veya Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeyle karşı karşıya bırakmış ise faile sekiz yıldan on iki yıla kadar hapis cezası verilir.
(3) Suçun, milli güvenlik açısından stratejik önemi haiz birimler ile proje, tesis ve hizmetleri yerine getiren kurum ve kuruluşlarda görev yapanlar tarafından işlenmesi halinde verilecek ceza bir kat artırılır.
(4) Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır.

 

GEREKÇESİ

Söz konusu “etki ajanlığı” olarak tartışılan madde düzenlemesinin gerekçesinde, “Devletin iç veya dış siyasal yararına yönelik olarak gerçekleştirilen bazı faaliyetlerin cezalandırılması kabul edilmektedir. Bu kapsamda iktisadi, mali, askeri, milli savunma, kamu sağlığı, kamu güvenliği, kamu düzeni, teknolojik, kültürel, ulaştırma, haberleşme, siber alan, kritik altyapılar ve enerji gibi diğer yararlar da devletin iç veya dış siyasal yararları kavramı içinde kabul edilecektir. Dolayısıyla bu gibi yararlar aleyhine gerçekleştirilen faaliyetler de suçun konusunu oluşturabilecektir.” deniliyor.