Eski Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcılarından Av. Selami Ekici, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun ‘Açılım Süreci’ne karşı olduğu için suikasta uğradığını iddia etti.

EKREM DEMİR / GAZİANTEP

Ekici, Muhsin Yazıcıoğlu’nun İngiltere’ye davet edildiğini, Açılım Süreci başlamadan önce desteklemesinin istendiğini, Yazıcıoğlu’nun bunu reddettiğini belirtti.

BİRİLERİ ISRARLA ‘KAZA’ DEDİ

Elazığ Barosu avukatlarından olan Selami Ekici, BBP İl Başkanlığı’ndan Genel Başkan Yardımcılığı’na kadar birçok görevde bulunmuş. Yazıcıoğlu davasının da iki avukatından biri olan Ekici ile Elazığ’daki yazıhanesinde görüştük. Ekici, bazı bölümlerinde gizlilik kararı da olan davada son durumu Aydınlık’a şöyle anlattı: “Muhsin Yazıcıoğlu’nun 25 Mart 2009 tarihinde şahadetinden itibaren yürütülen bir soruşturma vardı. Soruşturma 2009’dan 2011 yılına kadar bir kaza soruşturması olarak görüldü. Devlet öyle gördü, öyle soruşturdu. Ben 2011 yılında Devlet Denetleme Kurulu’nun hazırlamış olduğu rapor neticesinde dosyaya dahil oldum. Ondan sonra da bu dosya suikast soruşturmasına dönüştü.

“Devletin, devlet kurumlarının, bürokrasinin, hatta o dönem BBP yöneticilerinin de ‘Bu iş kazadır’ şeklinde algı yaratmaları neticesinde dosya sıkıntıya düşmüştür. Ama bugün geldiğimiz nokta itibariyle, özellikle 15 Temmuz 2016 alçak darbe girişiminden sonra bu dosyanın artık suikast olduğuna, devlet ve bürokrasi de inanmıştır. Bu noktada da soruşturma devam etmektedir.”

‘AÇILIMA DESTEK OLMASI İÇİN İNGİLTERE’YE DAVET EDİLDİ’

Konuyla ilgili gerek savcılığın gerekse kendilerinin yaptığı araştırmalara dikkat çeken Av. Ekici, Yazıcıoğlu’nun İngiltere’ye davet edilmesi olayını anlattı: “Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu Nisan 2008 tarihinde İngiltere’ye davet ediliyor. Orada çeşitli temaslarda bulunuyor ve bir takım görüşmeler yapıyor. Bu görüşmelerde kendisinden, ilerde yapılacak açılım sürecine destek olması isteniyor. Bu konuda rahmetlinin bizzat anlatımları var. Bu desteği isteyenlerin BOP planlayıcıları olduğu söylenebilir. Bu görüşmelerde Muhsin başkanın tavır aldığını, dönemin üst düzey yöneticilerine bu işin yanlış olduğunu, bu işin karşısında olacağını söylediğini, ‘Gerekirse demir çarık giyip, demir asa alıp Türkiye’yi karış karış gezip insanları bu noktada bilinçlendirip sizin karşınızda olurum’ dediğini biliyoruz. Dönemin yöneticilerine, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan’a bunları söylemiştir. Bundan kısa bir süre sonra da rahmetlinin olayı gerçekleşiyor, 25 Mart 2009 tarihinde... Ondan sonra Türkiye’de yaşanan süreci hep birlikte gördük. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun şehit edilme sebebi Ortadoğu’yu yeniden şekillendirmek isteyen güçlerin Türkiye’de kendilerine karşı gelebilecek, oyunlarını bozabilecek milli güçleri, milli insanları bertaraf etmesinden ibarettir. Dosyayı Cumhuriyet Savcıları bu yönüyle de çok irdeledi.”