Ertuğrul Özkök'ün köşe yazısının konuyla ilgili bölümü şöyle;
Aşağıdaki 3 ilginç bilgiyi, Milat gazetesi yazarı Ufuk Coşkun’un köşesinden aldım...
Yani AK Parti’ye yakın bir gazetenin köşesinden...
Şimdi sıkı durun...
“Bu sürede kendisini ‘dindar/muhafazakâr’ olarak nitelendiren gençlerin oranı yüzde 28’den 15’e geriledi.”
“Başkanlık referandumunda 1825 yaş arası ‘hayır’ diyenlerin oy oranı da % 60 olarak tespit edildi.”
İstanbul Medeniyet Üniversitesi öğretim görevlisi profesör Dr. İhsan Fazlıoğlu, geçen yıl aynen şunu söyledi:
“15 Temmuz’dan bu yana benim odama 17 tane başörtülü deist bile değil tanrıtanımaz öğrenci gelip benimle bu konuları konuştular. Başörtülü öyle geleneksel de değil bildiğin başörtülü. Aileleri de örtülü aile.”
Evet bunları iktidar içindeki çok etkili bir grubun üyesinin kaleminden okuyorsunuz.
Bazı laikler söylüyordu... Şimdi muhafazakârlar da bu hakikati kabul etmeye başlamış demek ki...
BU BAŞÖRTÜLÜLERİ KİM ATEİST YAPIYOR
Neden gençler arasında ateizme, deizme kayış var? Sınıfında 17 başörtülü kız ateist olan Prof. İhsan Fazlıoğlu geçen yıl yaptığı konuşmada bunu şöyle açıklamıştı:
“Bunun nedeni sahnede dini temsil ettiğini söyleyen insanların eylemlerinin sonucudur. Mesele bu kadar ciddidir. Bu sonuçlarla yüzleşmezsek 30 yıl sonra çok farklı şeyler konuşuyor oluruz.”
Ben sadece ekranlardaki din bezirgânlarının olduğunu sanmıyorum. Bugün bütün İslam dünyasında bir IŞİD, El Kaide sorunu var. Kendi aralarındaki savaşlar var. Adaletsizlik var... Demokrasi sorunları var...
O nedenle “Ahh” diyorum...
Keşke 30 yılı beklemeden daha bugünden farklı şeyleri konuşmaya başlasak... Mesela, bilimi, demokrasiyi, adaleti, hoşgörüyü, vicdanı...
Milat gazetesi yazarı şunu söylüyor:
“Dindar nesilden önce ahlaklı nesil yetiştirsek...”
Aynen katılıyorum...