Şark’ul Avsat’ta yayınlanan Mustafa Rüstem imzalı analizde, geçen ay Türk Dışişleri Bakanlığında gerçekleşen atamalara mercek tutuldu. “Ankara’nın Esad karşıtı diplomatlarını görevden alması yakın zamandaki bir yakınlaşmaya işaret” denilen analizde, şu değerlendirmelerde bulunuldu:

“Dışişleri Bakanlığının Suriye’den sorumlu yetkililer konusunda yaptığı son görev değişikliklerinin yakınlaşmayı hızlandırması bekleniyor. Mevcut yetkililer yerine, Ankara ile Şam arasındaki buzları eritecek, Rus arabuluculuğuyla uyumlu yeni isimlerin atanmasının ardından, Şam ve Ankara arasındaki normalleşme beklenen de yakın olacak. Gözlemcilere göre bu adım, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Suriyeli mevkidaşı Faysal Mikdat ile yapacağı görüşmeye hazırlık olarak, üst düzey bir diplomatik görüşme yapılmasına ortam hazırlandığı anlamına geliyor. Bu nedenle, daha dinamik bir iletişim için yeni bir ekip hazırlanması muhtemel.”

NORMALLEŞME YOLUNDA YENİ EKİP

“Türk gözlemciler, eski ekibin görevden alınmasının, alışılmadık bir zamanda gerçekleştiğini düşünüyor. Bu, iki ülkenin istihbarat servisleri arasındaki bir dizi görüşmenin ardından, siyasi bir görüşme için yeni zeminin tamamlanmak üzere olduğu anlamına geliyor. Siyasi ilişkiler uzmanı Firas Rıdvanoğlu, Dışişleri’ndeki değişimin Şam ile yakınlaşmaya katkı sunduğunu düşünüyor ve yakında bir toplantı düzenlenmesini bekliyor. ‘Bu atamalar aynı zamanda bölgesel değişikliklerle de uyumludur.’ diyen Rıdvanoğlu, RusyaUkrayna savaşından sonra her şeyin değiştiğini, dolayısıyla dış politikanın dümenindekileri değiştirmenin de bu kapsamda anlamlı olduğunu söyledi. Rıdvanoğlu, ‘Türkiye ile Suriye ilişkilerinin yeniden başlaması, Doğu Akdeniz'deki enerji açısından da önemlidir.’ ifadelerini kullandı.”

YENİ DİPLOMATİK YÜZLER

Yazıda Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Beşar elCaferi'nin de Moskova'ya büyükelçi olarak atanmasına dikkat çekildi: “Bu, iki ülke arasında bir uyum olduğunu gösteriyor. Gözlemciler, ‘Çalışmanın başarısı için her iki taraftaki sertlik taraftarı olanların sahadan uzaklaştırılması, yerlerine sorunsuz bir şekilde yeni bir sayfa açabilecek yeni diplomatik yüzlerin getirilmesini gerektirmektedir.’ diyor. Diplomatik trafiği izleyen özel kaynaklardan gelen haberler, mültecilerin dönüşü etrafında çetrefilli konuların tartışıldığı bir dönemde, Ankara ve Şam’ın bakış açılarında bir uyuma işaret ediyor.”

MUHALEFET ENDİŞELİ

Analizde Suriye'deki muhalefetin TürkiyeSuriye yakınlaşmasından endişeli olduğu belirtilerek “isteksizce kabul ediyor.” deniliyor, Türkiye'nin son Şam Büyükelçisi Ömer Önhon'un ‘Bu yakınlaşma Suriye muhalefeti pahasına olmamalı.’ sözleri hatırlatılıyor.

Analiz şöyle sürüyor: “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen ağustos ayındaki görüşmeleri, Esad ile olan ilişki krizini çözme konusunda meyvesini verdi. Toplantıya hazırlık olarak iki Dışişleri Bakanı arasında veya daha düşük düzeyde bir diplomatik görüşme için bir tarih açıklanması bekleniyor. Ancak mesele, güvenlik müzakereleri tarafından kuzey Suriye'deki geçiş noktalarının açılması için oluşturulan bir yol haritasının başarısına ve silahlı gruplara, Heyeti Tahrir Şam (HTŞ) tarafından kontrol edilen İdlib bölgelerinden çekilmeleri için baskı yapılmasına bağlı.”