Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki kabine toplantısı, saat 15.50'de başladı. Başkan Erdoğan kabine toplantısının ardından önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
Bugünkü kabine toplantımızda koronavirüsten, iç ve dış olaylardan spora kadar pek çok hususu kapsamlı bir şekilde değerlendirdik. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin karşılaştığı büyük sınamalar elbette bizi de olumsuz etkilemektedir. Hamdolsun her alanda verdiğimiz mücadeleyi başarıyla yürütüyoruz. Salgın sürecinde sağlık altyapımız, sistemimiz, teşhis ve tedavi protokolleri ile takdire şayan bir farklılık ortaya koyduk.
İSTEMEZÜKÇÜ ZİHNİYETE TEPKİ
Millitemizin faydasına ve çıkarına olan her çabayı değersizleştirme gayretinde olanlar, muarrızlarımıza malzeme sağlamayı misyon eden bir güruh her konuda olduğu gibi burada da ortaya çıktı. Ülkemiz pekçok alanda çifte standarda maruz kalır, bunlar karşımızdakilerle birlikte hareket eder. Ekonomimize tuzaklar kurulur, felaket tellallığı ile hasımlarımızın değirmenine su taşır.
Hastane açarız, beğenmezler. Fabrika açarız, kulp takarlar, Yol, otoyol, metro açarız burun kıvırırlar. Halbuki böyle bir dönemde dünyanın her yerinde meslek kuruluşları, medya, sivil toplum gibi yapılar ülkelerinin ve halklarının yanında yer almıştır. Bu anlayışının ülkemizde de bir an önce tesisini temenni ediyoruz.
Aslına bakarsanız bu hizmetlerden en çok faydalananlardır. Konya'da şehir hastanemizin açılışını yaptık. Salgın döneminde sadece İstanbul'da donatılmış 5 hastaneyi hizmete sunduk. Her türlü yapıcı tenkide saygımız vardır. Siyasi rekabetle ülke ve millet menfaatlerini ayrı tutmayı, ahlaki bir sorumluluk olarak görüyoruz. Amacımız bağcıyı dövmek değil üzüm yemektir. Karşımızdakilerin de aynı anlayışa sahip olmaları şartıyla herkese kalbimiz ve kapımız açıktır.
Karşımızdaki en tatsız manzaranın sorumlusunun biz olmadığımızın da gayet iyi biliyoruz. Suimisal emsal olmazdan hareketle biz bunlara bakmıyoruz. Bizim baktığımız tek yer milletimizin ne istediğidir. Milletimiz bize 18 yıldır olduğu gibi bugün de durmak yok, yola devam diyoruz. Bu anlayışla salgının sağlık boyutu yanında diğer tüm etkileri azaltmaya başlayan pekçok tedbiri, teşviki hayata geçirmeyi sürdürüyoruz.
1 milyon 186 bin çalışan için 934 milyon liralık bir kaynak kullanılmıştır. 3,5 milyon çalışanımıza 20 milyar liranın üzerinde kaynak aktarılmıştır. 1 milyon 976 bin kişiye 4,5 milyar lira ödeme yapılmıştır. İşsizlik ödeneği olarak 4 milyar liraya yakın kaynakla destek verilmiştir. Kovid 19 teşhisi nedeniyle tedavi gördüğü, karantinada olduğu için işgöremezlik ödeneğini devreye soktuk.
Türkiye Eczacılar Birliği ile SGK protokolün yenilenmesiyle salgın döneminde üzerlerine ağır yük binen eczanelerimize 235 milyon liralık iyileştirme sağladık. Devlet korumasındaki gençlerimizin istihdam sayısı toplamda 54 bine yaklaştı. Salgın döneminde huzur evlerindeki yaşlılarımıza verdiğimiz hizmetler, gösterdiğimiz ihtimam DSÖ tarafından iyi uygulama örneği olarak ilan edildi.
YÜZ YÜZE EĞİTİM
Sağlık önceliklerimizden taviz vermeyecek şekilde bu sıkıntıları da aşamalı olarak çözüme kavuşturacak yöntemler geliştiriyoruz. Eğitimde daha önce okul öncesi ve 1. sınıflarda yüzyüze eğitimi başlatmıştık. Bugün yüzyüze eğitimin kapsamını genişletme kararı aldık. İlkokul 1.sınıfların yanısıra 2. 3. ve 4. sınıflarda yüzyüze eğitimi belirlenen kurallar çerçevesinde başlatıyoruz. Ortaokul 8. lise 12. sınıflarda belirlenen kurallarla yüzyüze eğitime geçilecek.
ÖĞRENCİLERE TABLET BİLGİSAYAR MÜJDESİ
Ayrıca özel okullar, il hıfzıssıha kurulların uygun bulduğu köy okullarında yüzyüze eğitim yapılması öngörülmüştür. Diğer okullanrla ilgili kararları vereceğiz. Öğrencilerimizden ricamız temizlik, maske, mesafe kurallarına sıkı bir şekilde riayet etmeleridir. Milli Eğitim Bakanlığımız uzaktan eğitim için bilgisayar temini için çalışıyor. İlk etapta 500 bin öğrencimize tablet bilgisayar vermek için çalışmaları başlattık.
YERLİ AŞIDA İLERİ DÜZEYE GELİNDİ
Yerli aşıda oldukça ileri düzeye gelindi. Yapılan yatırım, verilen destek ve hazırlanan yol haritaların birer birer icraata dönüşmesinin haklı kıvancı içerisindeyiz. 5 tanesi insan çalışmaları safhasına yaklaştı. Araştırma kuruluşlarımızın planlamalarının, verdikleri desteklerin önemi, altyapı ve insan kaynağı gücümüzle yine bu süreçte ortaya çıkmıştır. Üretim konusunda altyapısı uygun firmamızın ayda 20 milyon doz kapasitesini buluyor. Bu rakam ayda 50 milyon dozun üzerine çıkabilecektir. Önümüzdeki hafta 1000 dozu aşı insan çalışmaları için üretilmiş olacaktır.
Son 10 yılda bölgemizde yoğunlaşan kriz ve çatışma alanlarına baktığımızda Türkiye'nin tam manasına bir kuşatma altına alınmaya çalışıldığını görüyoruz. Bu kuşatma projesinde asıl hedefin Türkiye olduğu çok açıktır. Türkiye güçlü bir şekilde ayakta kaldığı müddetçe senaryoların başarı şansı olmadığını bizim kadar bu oyunu planlayanlar da biliyor. Milletimiz kadim medeniyet, tarih ve devlet birikimi bu konuda bize ışık tutuyor, yol gösteriyor.
Bu dönemde geniş bir coğrafyada halklar nezdinde oluşturduğumuz geniş dostluk ve kardeşliği arkamızda görünmeyen güç olarak kabul ediyoruz. Verdiğimiz her şehidimizin acısı yüreğimizde ilk günkü gibi tazedir. Ekonomik saldırılarla sıkıntıya düşen her vatandaşımızın derdi bizim de derdimizdir. Ekonomik ve sosyal yönden olumsuz etkilenen, her insanımızın sıkıntısı bizim de sıkıntımızdır. Bu fedakarlıkların hiçbiri boşa gitmiyor. Türkiye terörle mücadelede tarihinin en başarılı dönemini yaşıyor.
Yıllarca Türkiye'ye verdikleri hiçbir sözü tutmayıp, üstüne bir de bizi suçlayanları artık lafa değil icraata bakan çizgiye çektik. Bugün Türkiye ekonomisini çökertmeye yönelik saldırıları göğüsleyebilecek ve hedeflerine doğru kararlılıkla yürüyebilecek bir yere gelmiştir. Küresel tüm meselelerde ülkemizi dışarıda bırakıp sadece alınan kararlara tabi kılma politikalarını tümüyle çökerttik. Türkiye'ye verdikleri hiçbir sözü yerine getirmeyenler, üstüne bir de bizi suçlayanların artık lafa değil icraata bakılan bir çizgiye çektik.
Türkiye onurlu ve etkin bir konumda bulunuyor. Türkiye hedeflerine doğru kararlılıkla yürüyebilecek bir yere gelmiştir. Türkiye insanlığın ortak vicdanı olarak her konuda söz söyleyebilecek ve bunu dinletebilecek bir iradeye sahiptir. İnşallah halen çektiğimiz sıkıntıların karşılığını çok yakında alacağız. Karadeniz'de keşfettiğimiz doğalgaz rezervi bunun ilk işaretidir. İnşallah Akdeniz'de müjdeli haberler bekliyoruz.
Uluslararası toplum Karabağ'ın bir bölümü Ermeniler tarafından işgal edilirken maalesef bu alçaklı karşısında sessizliğe bürünmüştür. İnsanlığın yüz karası katliamlar gerçekleştirilmiştir. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı bünyesinde oluşturulan Minsk grubu sorunu çözmek yerine adeta çözümsüzlüğe terk etti. Kardeş Azerbaycan halkı yıllarca hem işgalin hem kayıplarının acısı ile yaşadı. Ermenistan geçmişte yaşadığı cürümlerin bedelini ödememiş olmanın şımarıklığı ile yeniden Azerbaycan topraklarına saldırınca hiç beklemediği bir şeyle karşılaştı.
Dünya haydut devletlerden ve onların haydut yöneticilerinden kurtarılmadan insanlığın huzura kavuşması mümkün değildir. Özellikle bizim bölgemizde haydut devlet sayısı oldukça fazla. İsrail'den Geney Kıbrıs'a haydut devletler insanlığın başına adeta bela ediyor. Türkiye elindeki imkanları bu haksız, hukuksuz kanlı oyunları bozmakta kararlıdır. BM'de 'dünya beşten büyüktür' diyoruz. Azerbaycan'ın Karabağ'ı ve işgal altındaki toprakları kurtarma mücadelesinde yaptığımız da bundan ibarettir.
GAZANIZ MÜBAREK OLSUN
Karabağ meselesinin bu şekilde çözüme kavuşması hem tarihin hem hukukun hem de coğrafyanın gerçeklerinin icabıdır. Aksi takdirde bölgedeki huzursuzlukların ve çatışmaların bitmesi mümkün değildir. Bir kez daha Azerbaycanlı kardeşlerimize gazanız mubarek olsun diye selamlıyoruz. Bu duygu ile sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum, kalın sağlıcakla...