ErdoğanBiden görüşmesi.
Günlerdir gündemimizdeydi.
“Yakında görüşecekler”le başladı.
Roma’da buluşacakları açıklandı.
Sonra Glasgow gündeme geldi.
“Az sonra” havası hakim oldu.
BULUŞMADA NE OLDU
Nihayet Roma’da buluştular.
Fotoğraflar çekildi.
Bu işe büyük önem veren ekip rahatladı.
Onlar için ne konuştukları önemli değildi.
Devir algı devriydi.
“Onu ayarlarız” düşüncesindelerdi.
POZİTİF OLAN NE?
Bizim medya “mutlu” haberi veriyordu.
“Görüşme pozitif” deniyordu.
Bütün açıklamaları okudum.
Ama “pozitif” olan bir nokta bulamadım.
PKK/PYD’ye silah sevkiyatı mı durmuş?
Kıbrıs’ta 2 devletli çözümü kabul mü etmiş?
Doğu Akdeniz’de haklısınız mı demiş?
Yunanistan’a yaptığı yığınağı geri mi çekmiş?
S400’leri sorun etmeyeceğini mi söylemiş?
…
Pozitif olan ne?
F16 SORUNU
F35 için 1,4 milyar dolar ödemişiz.
ABD “uçakları vermem” diyor.
Paramızı geri istiyoruz.
Kabul etmiyor.
Tam anlamıyla eşkıya tavrı.
Şimdi “bari F16 alalım” noktasındayız.
Biden “olumlu”(!) imiş.
Ama Senato ve Temsilciler Meclisi’ni işaret etmiş.
“İnsan hakları ve demokrasi” vurgusu yapmış.
“Onları ikna edin” demeye getirmiş.
Açıkça söylendi mi bilmiyorum.
Ama verilen mesaj şu:
“Kongreyi ikna etmek için,
Kavala’yı serbest bırakın.
O da yetmez Demirtaş’ı da çıkarın.”
Bu arada bir noktaya daha dikkat çekilmiş.
“Ermeni üyeleri de unutmayın.”
Bununla anlatılmak istenen belli:
“Ermeni soykırımı yaptığınızı kabul edin.”
Bir de “yetkililer” ağzıyla sızdırılanlar var.
Türkiye için vahim.
Ballandıra ballandıra anlatılan görüşme bu.
MANŞETLER
Televizyonlarda, gazetelerde yapılan yorumlar evlere şenlik.
Yanlışta sınır tanınmıyor.
Bazıları ipi iyice koparmış.
Neredeyse 31 Ekim’i özel gün ilan edecekler.
1 Kasım günkü gazeteler…
Hele iktidara yakın olanlar…
Manşetlerden bazıları şöyle:
“Sıkı dost mekanizması”
“Roma’da taze başlangıç”
“Pozitif görüşme”
“Biden F16’ya olumlu baktı”
“Roma’da mutabakat”
“Roma’da sıcak mesaj”
“İşbirliği için ortak irade”
“Baş başa 65 dakika”
“Ortak mekanizmada mutabakat”
“Biden muhalefeti üzdü”
TEK ELDEN ÇIKMIŞ GİBİ
Bu “ABD aşkı” ilginçti.
Hepsi tek elden çıkmış gibiydi.
“Gibisi” fazlaydı, öyleydi.
Bu bilgileri kim verdi bilmiyorum.
Ama Türkiye’ye de Erdoğan’a da iyilik yapmadılar.
Gerçeği ters yüz ederek bir yere varılmaz.
Gerçeğin eninde sonunda açığa çıkma gibi bir huyu vardır.
Hele günümüzde bu süre çok kısaldı.
Bu tavır Türkiye’yi küçültüyor.
YABANCI GAZETECİ
Gelişmeleri takip eden yabancı bir gazeteci aradı.
“Sizin basını okuyunca şaşırdım.
Bizim bilmediğimiz bir gelişme mi oldu?
Biden bir milim geri adım atmadı.
Sizin basın niye sevinçli” diye sordu.
Yanıt vermekte zorlanınca,
“Tamam, tamam, … anladım” deyip telefonu kapattı.
NEDEN?
Bu gazeteler düne kadar ABD’ye karşıydı.
Ne olmuştu da hava değişmişti.
“Terörist ABD” ile “taze başlangıç” yapılıyordu.
“Biden muhalefeti üzdü” manşeti de neydi?
Yoksa bu işin arkasındakiler;
Washington Yakındoğu Enstitüsü’nde yazılan gibi,
“Atlantik yanlısı küçük bir grup” muydu?
Türkiye kritik dönemden geçiyor.
ABD’ye taviz verip çıkış arayanlar yanılıyor.
Dünyada böyle bir örnek yok.
Çevremizi kuşatan ABD silah doğrultuyor.
Amaçları da belli.
İktidarı devirip, “Biden takımını” iktidar yapmak.
Bu plan yürürlükte.
Yapılan hatalar ABD’nin işini kolaylaştırıyor…
İsmet Özçelik
Aydınlık
