İlahiyatçı Doçent Hasan Aydın’ın yaklaşık üç yıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün fikirlerini savunduğu ve övdüğü video sosyal medyada tekrardan hatırlatıldı. Söz konusu görüntüler sosyal medyada kısa sürede birçok kullanıcı tarafından paylaşıldı.
Atatürk’ün önderliğinde, "Ya istiklal ya ölüm" parolası ile kazanılan bağımsızlık savaşının ardından imzalanan Lozan Barış Antlaşması, ülkesi ve ulusuyla bölünmez bütün olan Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığını, ekonomik ve siyasal bağımsızlığını uluslararası düzeyde tartışmasız biçimde kabul ettirmişti.
Lozan Barış Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti'nin tapusudur. Öyle ki Lozan, Anadolu'nun parçalanmasını öngören Sevr Antlaşması'nı geçersiz kılmış ve Anadolu'daki Türk Birliği yeniden sağlanmıştır.
İlahiyatçı Doçent Hasan Aydın’ın 2017 yılının 19 Kasım 2017 yılında Atatürk hakkında söylediği sözler sosyal medyayı yıktı. Diyanet İşleri Ali Erbaş’ın sözlerinden sonra herkes Aydın’ı konuşmaya başladı.
Diyanet'i halka İslam'ı anlatmak için bizzat kurduğunu söyleyen Aydın, bugün Diyanet'in asli görevinden uzaklaştığını ifade etti. Aydın, ''Atatürk'ün size emanet ettiği o Diyanet İşleri Başkanlığı'na sahip çıkın. Ve kimsenin de imamı olmayın'' diye konuştu.
İlahiyatçı Aydın, söz konusu videoda şu ifadeleri kullandı:
“Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet’i kurar kurmaz, yaptığı ilk işlerden birisi Kur’an-ı Kerim’i tercüme ettiriyor. Birileri kalkıyor diyor ki, ‘Kur’an-ı Kerim’i şu maksatla tercüme ettirdi. Senin dilini eşek arısı soksun. Allah diyor ki, biz bu Kur’an’ı insanlara anlatasınız diye gönderdik. Mustafa Kemal Atatürk, nasıl anlatacak? Millete Arapça mı öğretecek? Millet bir şey bilmiyor ki… Yüzde 7 okur-yazar oranı erkeklerde, binde 4 kadınlarda. Yaptığı ilk iş Kur’an’ı tercüme ettiriyor. Ondan sonra tefsir ettiriyor. Ondan sonra Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kuruyor, imam efendilere diyor ki; ‘Lütfen siz maaşını alın. Yiyin, için, yatın, gezin ama İslamiyet’i anlatın’ diyor.
Onlar sadece birinci kısmını yapıyorlar. Yiyorlar, içiyorlar, yatıyor… Bakın ben bunu söyledim diye eleştiren imamlar, bakın daha ilerisini söylerim. Mesleğinizin ispatını yapamazsınız. Atatürk’ün size emanet ettiği, Diyanet İşleri Başkanlığı’na sahip çıkın ve kimsenin de imamı olmayın. Arkanızda sağcı da olabilir, solcu da olabilir, Milliyetçi de olabilir, dincide olabilir. Unutmayın ki arkanızdaki Müslümandır. Onun imamısın sen. Eğer sen bir partinin, teşkilatın mensubu isen senin aldığın maaş vallahi de haramdır”