Terör örgütü FETO/PDY'nin Dışişleri Bakanlığının 2010, 2011, 2012 ve 2013 yıllarında düzenlediği Aday Meslek Memurluğu yazılı sınav sorularını ele geçirerek kendi örgüt üyelerine dağıtmasıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında söz konusu yıllardaki sınavlar Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesince ekiplerince incelemeye alındı.
İncelemeler sonunda yapılan tespitler ve bilirkişi raporları doğrultusunda 5 ayrı soruşturma yürüten ekipler, bu sınavlara istinaden ataması yapılan 275 kişi olduğunu belirledi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 249 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmesinin ardından harekete geçen Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Ankara merkezli 44 ilde düzenledikleri eş zamanlı operasyonlarda şu ana kadar 106 şüpheliyi gözaltına aldı. Şüphelilerinden 34'ünün Ankara'da gözaltına alındığı öğrenildi.
BİLİRKİŞİ RAPORLARINDAKİ ÇARPICI TESPİTLER
Operasyonun temel dayanağı olan bilirkişi raporları FETÖ üyelerinin sınavlarda nasıl usulsüzlük yaptıklarını da ortaya koydu.
Sınavları inceleyen uzman bilirkişiler hazırladıkları raporda, çoğunluğu yabancı dil ile yanıtlanmış cevap kağıtlarındaki olağan dışı benzerlikleri tek tek tespit etti.
Yazılı sınavdaki çeviri sorularında adayların çoğunluğunun aynı paragraf içerisindeki cümlelerin bir kısmında üst düzey bir yabancı dil seviyesi kullanırken bir kısmında ise ilköğretim öğrencisi seviyesinde bir dil kullandıkları belirlendi.
Raporda, 2010 yılında yapılan yazılı sınavda birçok adayın kalıp olarak kullandığı bir kompozisyonun, 2012 yılında bir büyükelçi tarafından yurt dışındaki bir konferansta kullanıldığı belirlenirken, bu durumun hazırlanan kompozisyonların bir üst akıl tarafından adaylara servis edildiği ve ezberletildiği kanaatini güçlendirdiğine vurgu yapıldı.
Söz konusu büyükelçinin FETÖ üyesi olduğu gerekçesiyle Dışişleri Bakanlığından ihraç edildiği belirtildi.
Bilirkişiler tarafından düzenlenen raporun sonuç bölümünde ise adayların cevap kağıtlarının birbirine benzeyebilmesinin 300 milyonda bir olasılık olduğu da ifade edildi.
Öte yandan raporda, sınavı kazanan adayların KPDS ve YDS puanları kontrol edildiğinde, çok düşük puanlar aldıklarının göze çarptığı, aynı adayların Dışişleri Sınavında yabancı dil konusunda üstün başarı göstermelerinin ise "hayatın olağan akışına aykırı olduğu" kanaatine varıldığı kaydedildi.
Ekiplerce yapılan tespitlerde de sınavı kazanan adayların geçmiş dönemdeki telefon numaraları kontrol edildiğinde birçoğunun ankesörlü telefonlardan ardışık ve periyodik olarak arandıkları ortaya çıktı.
Sınavı kazanan adayların sınav dönemi ve sonrası telefon kayıtları kontrol edildiğinde sınavdan önce örgüt evlerinde toplandıkları ve bu evlerde sınava çalıştıkları, ayrıca sınav sorularını dağıtan şüphelilerle bazı birlikteliklerinin olduğu tespit edildi.
ŞÜPHELİLERDEN 19'U AKTİF KAMU ÇALIŞANI
Operasyonda haklarında gözaltı kararı verilen 19 aktif kamu çalışanından 14'ünün gözaltına alındığı belirtilirken, bunlardan 9'unun Dışişleri Bakanlığı, diğerlerinin ise başka kurumların çalışanları olduğu belirtildi.
Gözaltına alınan şüpheliler arasında Mehmet Baransu'nun kardeşi Ahmet Baransu ile Genelkurmay çatı davası sanığı ve sözde yurtta sulh konseyi üyesi emekli tümgeneral Mehmet Dişli'nin oğlu Mehmet Beyazıt Dişli'nin de bulunduğu kaydedildi.
OPERASYONDAN ÖNCE İTİRAFLAR GELDİ
Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünün gerçekleştirdiği operasyon öncesi bazı şüpheliler, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak sınav sorularını nasıl aldıklarını, bu sorulara örgüt evlerinde nasıl ve kimlerle çalıştıklarını itiraf etti.
Gözaltına alınan şüphelilerin ifadeleri ve itiraflar doğrultusunda operasyonun derinleştirilerek süreceği kaydedildi.
