Bakanlığın Talim Terbiye Kurulu (TTK)’nu harekete geçirerek, “çocuklara yönelik basılı yayınların denetlenmesi” konusunda, çocuk psikolojisi uzmanlarının görev alacağı bir “İhtisas Komisyonu” kurması ve taslak eserin ancak bu komisyonun onayını aldıktan sonra basılabilmesi önerisinde bulunan Oygür, şöyle konuştu:
“Çocuklara yönelik basılı ve görsel yayınlar, neoliberalizmin pompaladığı sahte özgürlükçü dünyanın araçları haline getirilemez. Serbest piyasanın kural tanımazlığına karşı çocuklarımız, devletin eşitlikçi, kamusal yaklaşımıyla korumaya alınmalıdır.”
PİYASACI KURALLAR
Prof. Dr. Oygür, makalesinde, Aziz Nesin’in; Rıfat Ilgaz’ın; Muzaffer İzgü’nün çocuk kitaplarıyla büyümüş nesillerin bugün, önüne gelenin istediği gibi yazdığı piyasacı kuralların yol açtığı bu sorunu hafife almaya hakkı olmadığını kaydederek, şöyle devam etti:
“Çocuklara yönelik basılı (ve görsel) yayınlar, neoliberalizmin pompaladığı sahte özgürlükçü dünyanın araçları haline getirilemez; buna izin verilmemelidir. ‘Sanata ve sanatçıya özgürlük’ veya ‘sansürsüz edebiyat’ söylemleriyle, çocuklara zarar veren kitapların engellenmesine karşı çıkılacağına, bu denetimin ‘çocuğun üstün yararı’ gözetilerek, en doğru yöntemle yapılmasına destek olunmalıdır. Kanunun 17. maddesinde de ‘Milli eğitimin amaçları yalnız resmi ve özel eğitim kurumlarında değil, aynı zamanda evde, çevrede, işyerlerinde, her yerde ve her fırsatta gerçekleştirilmeye çalışılır’ denir. Bu maddede, ‘kişilerin çevrelerinden ya da kendi deneyimlerinden öğrenme süreci’ olarak tanımlayabileceğimiz resmi olmayan eğitime gönderme vardır. O halde milli eğitim sistemimiz, çocuklarımızın Kanunda belirtilen amaca göre yetiştirilmesini, resmi eğitim dışında da gözetmekle yükümlüdür ki olması gereken de budur.”
Musa Dinç tarafından kaleme alınan 'Gül ve Düşün' ve Duran Yılmaz tarafından yazılan 'Keloğlan Ak Ülke' adlı çocuk kitaplarında yer alan ifadeler Türkiye'nin gündemine oturmuştu.