Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Amiral Cihat Yaycı’nın görevinden alınarak Genelkurmay Başkanlığı emrine bağlanması kararını değerlendirdi.
“Amiral Yaycı’nın tasfiyesi” başlıklı değerlendirmesinde Gürdeniz şu ifadeleri kullandı:
“16 Mayıs sabahı Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı’nın Genelkurmay Başkanlığı emrine atandırıldığı haberi ile uyandık.
20092010 yılları arasında Deniz Kurmay Albay olarak emrimde çalışan Amiral Yaycı, Türk deniz tarihinin kaydettiği en önemli akademisyen amirallerden birisi olarak 27 Kasım 2019 TürkiyeLibya deniz sınırlandırması anlaşmasının mimarıdır. Muharip subaylığının yanı sıra hem mühendislik hem de sosyal bilimler disiplinlerinde doçentlik seviyesine varan akademik unvanlara sahiptir.
Yaycı, aynı zamanda Türkiye’de kamu kurum ve kuruluşları içinde FETÖ ile mücadelede önemli yere sahip FETÖMETRE’yi geliştirmiştir.
Kısacası Deniz Hukuku cephesindeki fikirleri, eylemleri ve kitapları ile başta Yunanistan ve GKRY olmak üzere Atlantik cepheyi; FETÖMETRE’nin geliştirilmesi ve Deniz Kuvvetlerindeki ciddi çalışmaları sayesinde FETÖ ve kripto FETÖ unsurlarını son derece tedirgin etmiş, devletin çıkarlarını korumuştur.
Yunan medyası ve FETÖ’cü sosyal medya hesaplarında bu tedirginlik Amiral Yaycı’yı ölümle tehdit edecek boyutlara kadar gelmiştir. 2020 Yaz Şurasına 2 ay kalan bir dönemde, Libya’da ve Doğu Akdeniz’de son derece önemli gelişmelerin yaşandığı bir konjonktürde Doğu Akdeniz’deki öncü ve en önemli dış politika unsuru olan Deniz Kuvvetleri Komutanlığının en üst seviye icra makamı Kurmay Başkanının bir hafta sonu oldu bittisi ile görevden alınması son derece yanlıştır.
Kaldı ki bu gelişmenin kısa bir süre önce firari FETÖ elemanlarının sosyal medya hesaplarından “Önemli bir Amiral Görevden Alınacak’’ mesajı ile duyurulması daha da vahimdir.
Bu karar, ayrıca onaylanmadan önce Deniz Kuvvetleri Komutanına danışılmadan alındı ise daha da ciddi bir yanlıştır. Yaycı’nın görevden alınması sonrası FETÖ kaçaklarının attığı zafer çığlıkları göz önüne alındığında bu atama kararının yarattığı tesir ile Deniz Kuvvetlerinin Doğu Akdeniz’deki etkinliğine, personelinin moraline veya FETÖ ile devlet içindeki mücadeleye zarar vermemesini beklemek ve takip etmek her vatandaşın görevi ve hakkıdır.
Umarım devlet Amiral Yaycı’nın gelişmiş bilgi ve tecrübe birikimini en iyi şekilde değerlendirmeye devam eder. Unutmayalım, Türkiye’nin 21. Yüzyılda en büyük jeopolitik cephesi olan Mavi Vatan Cephesinde değil bir gerileme, duraksamaya dahi tahammülü olamaz.”