Evlat nöbeti bin güne dayandı. Bir annenin yaktığı ateş yürekleri sardı. Anneler, ABD’ye de maşası PKK/HDP’ye de meydan okudu. Anneler Günü’nde bir kere daha seslendiler: Annelerin gözyaşında boğulacaksınız.
SİMAY GÜLSÜN
Kandilin yolunu biz anneler babalar kapattık artık bir yaprak daha gitmesin. Dağdaki son evlat gelene kadar buradayız.
Evlat nöbetindeki anneler, Diyarbakır’da HDP il binası önünden PKK’ya meydan okudu. Annelerin sayısı arttı, eylem Van’a, Hakkari’ye, Şırnak’a, Muş’a sıçradı. Yurt dışında yankılandı. Hacire Ana’nın yaktığı ateş, büyüdü, büyüdü. 285 aile evladı için nöbete katıldı. HDP Diyarbakır’da binayı kapattı. 35 aile, yavrusuna kavuştu. 979 gündür nöbetteler. Anneler Günü’nde evlat nöbeti tutan anaların sesine bir kez daha kulak verdik.
‘ANNELER GÜNÜMÜ GEL SEN KUTLA’
Nazlı Sancar, kızı Şeyma daha 13’ndeyken kaçılırmış. Üzerinden 10 yıl geçmiş. Şeyma artık 23’nde olmalı. Nazlı anne elini kolunu bağlayarak zorla götürdüler diyor. Nazlı Sancar, geçen 10 yıl içinde çiçeklere bakamaz olmuş: “Bizim anneler günümüz yok. Her şeyimiz evlatlarımız, onlar geldiğinde bayramımız, anneler günümüz olacak. Her anneler günü bizim için buruk geçiyor. Her anneler gününde bana çiçek alıyordu. Ben 10 yıldır diğer çocuklarıma çiçek aldırmıyorum.
“Eğer beni duyuyorsa gelsin, benim anneler günümü o kutlasın. Peşini bırakmadım. Ya ölüsünü ya dirisini ben onu o hainlerden alacağım. Onun kokusunu, anne demesini özledim. Bayram geçti, ne yedin ne içtin, kimlerle bayramlaştın, anneler gününde kimin yanına gideceksin kızım?
DOĞUDA HDP/PKK ZULMÜ VAR
Nazlı Sancar, Diyarbakır Annelerinin sesi olan Aydınlık’a da teşekkür etti. Sancar şöyle konuştu: “Aynı yerde, aynı inançta çocuklarını bekleyen, evlat nöbeti tutan anneleriz biz. İyi ki varsınız siz olmasanız bizim sesimizi duymuyorlar. Doğuda zulüm var, doğuda HDP’nin PKK’nın, teröristlerin zulmü var. Kürtlere bütün zulmü onlar yapıyorlar. Biz Kürtüz ve bunu inkar etmiyoruz ama o zalim hain Kürtlerden değiliz. Türkiye Cumhuriyeti’nin Kürtleriyiz. Kadın değerlidir kadın öldürmeyin diyorlar, kızımı ve beni 10 yıldır öldürüyorlar. Kızımın hayallerini yıktılar, kızımın elinden kalem alıp silah verdiler. 13 yaşındaki kızın ne işi var dağda? Kız namustur, onun ne işi var orada? Evimize ateş düşürdüler. 13 yaşındaki, 9 yaşındaki çocuğun ne iradesi olacak? Kendi çocuklarını özel okullarda okutuyorlar, bizim çocuklarımızı da dağlarda mağaralarda kurşunların önüne atıyorlar. HDP ve PKK bu annelerin gözyaşlarında boğulacaklar. Kandilin yolunu biz anneler babalar kapattık artık bir yaprak daha gitmesin. Bu mücadeleyi sadece Şeyma için değil, dağdaki bütün çocuklar için veriyorum. Ya zafer ya ölüm ya ben ya Şeyma.
Sayın Cumhurbaşkanımızı ve İçişleri Bakanımızı Allah başımızdan eksik etmesin. Onlar ilk günden beri yanımızdalar. Devletimizin ayağına taş değmesin. Bütün devlet lerimize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.”
HDP’LİLER KANDIRIP KAÇIRDI
Ayten Elhaman, 5 yıl önce 19 yaşındayken kaçırılan oğlu için nöbette. Ayten anne, HDP’li Meral Danış Beştaş’a tepki gösterdi: “Beştaş, açıklama yapmış, ‘Annelerden birinin çocuğunun öldüğünü biliyorum ama söylemiyorum diye. Ne hakla bunu söylüyorsun? Kim ölmüşse, biliyorsa söylesin. Ben de çadıra değil de mezara gider orada oturup Fatiha okurum. HDP Gençlik Kollarından bir arkadaşı vardı. O kandırdı oğlumu. Sonra biz de onu şikayet ettik, hapse attırdık umarım ömür boyu çıkmaz. Daha önce de Kobani’ye gidip gelmiş, burada gençleri kandırıyormuş. Kişi başı otuz bin lira alıp gençleri Suriye’ye, dağa gönderiyormuş. HDP’li çocuklar polislere taş atarken benim çocuğum o taşları ellerinden alıyordu, devletimiz büyüktür diyordu. İki üç ayda bir çocuğunuz öldü, çadırı terk edin diyorlar. Biz gitmeyeceğiz, yüreğimize taş koyduk.
ABD İLE KOL KOLA
“Onlar Amerika’dan silah alıyor. Oğlumun yeri orası değil, yeter artık! Özgürlük dağlarda taşlarda olmaz, annelerin yanında olur. Ben ne zorluklarla büyüttüm seni. Oğlum, geri dön. Zalimlere PKK’ya uşaklık etme. Son evladımıza kadar mücadele edeceğiz. Bizi tehdit ediyorlar, öldüreceğiz diyorlar, yıldırmaya çalışıyorlar. Oğlum gittiğinden beri ölü gibi yaşıyorum zaten.”
‘KORKMUYORUZ, BURADAYIZ’
Gülbahar Tek Er, 1 yıldır Muş’ta. Oğlu Muhammet 8 sene önce Batman’dan kaçırılmış. Tüm çocuklar için mücadele ediyor. Gülbahar Anne kararlıkla sesleniyor: “Dağda bir çocuk kalsın, yine mücadeleme devam edeceğim. Oğlum Batmanda kaçırıldı. Ne HDP’den ne PKK’da korkuyoruz, buradayız, bekliyoruz. Yeter artık anneler babalar çok ağlıyor. Oğlum devlete teslim olup gelsin, bunu ona yapanların yanına bırakmasın. Ben çocuğumu istiyorum. Biz devlet için yaşıyoruz.”
‘KARDEŞ KARDEŞİ ÖLDÜRMESİN’
Leyla Çiftçi 12 yaşındayken kaçırılan Ruşat Çiftçi’yi bekliyor. Leyla Çiftçi, HDP’li vekillere ateş püskürdü: “Bir anne olarak istiyorum ki bütün evlatlar dönsün, hiçbir annenin yüreği yanmasın. Kardeş kardeşi öldürmesin, yeter artık. Evlatlar gelsin, okul okusunlar kalem tutsunlar. Silah alıp dağ başına götürmesinler. Pervin Buldan’ın, diğerlerinin çocukları nerede? Hepsi Avrupa’da denizlerde gezip tozuyor. Bizimkiler dağda ellerine silah almış ölüyorlar. Haberleri geliyor, içimiz yanıyor. Büyük kaynımı evden çıkartıp şehit ettiler, onun 12 yaşındaki kardeşini de okul önünden alıp dağa kaçırdılar.”
OKULA GİDECEKTİ
Türkan Mutlu’dan kızı Ceylan’ı 8 yıl önce 17 yaşındayken alıp koparmışlar. “8 senedir
HDP ve PKK ile savaşan bir anneyim” diyor. Mutlu kızını anlattı: “HDP Gençlik Kolları onu kandırdı PKK’ya teslim etti. Liseden mezun olmuştu. Balıkesir’de sosyoloji bölümünü kazanmıştı. Okuluna başlamadan iki gün önce kaçırıldı. Bizim de ailemizi böylece öldürmüş oldular. Davamdan, evladımdan vazgeçmedim peşindeyim gücüm yettiği kadar. Güçlü bir devletimiz var o yüzden de umudum var Ceylan gelecek.
Irak’a Kandil’e gittim. Daha sonra kızımı Suriye’de Kobani’de onların kanallarında gördüm. Geçen günlerde jandarma eve geldi. Bir dakikalık bir videoda kızım vardı. Perişan halde, zayıftı, dar kötü bir yerdeydi. ‘Anne için rahat olsun’ dedi.”
‘HDP’Lİ BEŞTAŞ GELSİN BURADA HESAP VERSİN’
Mevlüde Üçdağ, 2015 yılında 14 yaşındayken kaçırılan oğlu Ramazan’ı bekliyor. Üçdağ da HDP’lilere tepki gösterdi: “Meral Danış Beştaş da utanmadan öleni biliyorum ama söylemiyorum demiş. Alakaları olmasa öyle söyler miydi? Madem hangi annenin çocuğu öldü biliyorsun, söylesene. O anne de gitsin diğer çocuklarıyla ilgilensin. Burada bir baba var o da diyor ki benim kızımı da Meral Beştaş gönderdi. Burada kaybolan her çocuktan haberleri var ve göndermeye devam ediyorlar. Bayramda Selehattin Demirtaş’ın eşi ona sarılmış, biz çocuklarımıza sarılabildik mi? Ne hakkınız var yedi senedir bu acıyı yaşatmaya, gözyaşı akıtmaya. Bu millet sayesinde meclistesiniz ama vekillik yapmıyorsunuz. Hiçbirinin dili varmadı çocuklarımızı PKK’dan istemeye. Artık yüzleri de yok bu analara babalara bakmaya. Meral Beştaş gelsin, bir açıklama yapsın, bu annelere bunun hesabını versin.”
DEVLETİMİZ GÜÇLÜ
Ellerinde fotoğraflarıyla evlatlarının yolunu gözleyen annelerden Necibe Çifçi, tek isteğinin 6 yıl önce 16 yaşında dağa kaçırılan oğlu Rojhat'a kavuşmak olduğunu söyledi. Çifçi, oğluna kavuştuğunda Anneler Günü'nü mutlu ve huzurlu geçireceğini anlattı. Oğluna seslenen Çifçi, "Oğlum yeter artık dön. Oğlum inşallah gelirsin de Anneler Günü'nde bana çiçek alırsın. Sana sarılırım, seni öperim. İşte o gün annenin günü olacaktır." dedi.
Oğlu Faruk için oturma eylemini sürdüren anne Rahime Taşçı da 8 yıldır oğlundan haber alamadığını, evladına kavuşana kadar eylemi sürdüreceğini söyledi. Taşçı, oğluna “Oğlum benim için en büyük hediye sensin. Yanıma gelirsen dünya benim olur." diye seslendi.
Anne Nadire Çakan da oğlu Muhammed için eylemi kararlılıkla sürdürdüğünü ifade etti. Oğluna güvenlik güçlerine teslim olması çağrısında bulunan Çakan, "Gel, annenin elini öp, annen de senin gözlerinden öpsün. Gel devlete teslim ol, devletimiz güçlü. Seni bekliyorum." ifadesini kullandı.