Önce Meral Akşener, ardından Kemal Kılıçdaroğlu kapatma davası için gün sayan HDP lehine kamuoyu oluşturmak için harekete geçtiler. Geçen hafta Meral Akşener, Fikret Bila’ya yaptığı açıklamada, yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara’da yaptıkları ortaklığın aynısını Cumhurbaşkanlığı seçiminde de uygulayacaklarını söyledi (Halk TV internet sitesi, 13 Eylül 2021).
2019 yerel seçimlerinde CHP, İyi Parti ve Saadet Partisi resmi ortaklık kurmuş, HDP de ittifakın gayrı resmi ortağı olmuştu. Akşener son açıklamasını, İyi Parti ile CHP arasında ittifakta sorun olduğu yönündeki iddialar üzerine yaptı. Zaman zaman bazı haberlerde iki parti arasında çeşitli gerekçeler nedeniyle görüş ayrılıkları olduğu şeklinde iddialara yer veriliyor. Bu haberlerde bilinçli bazı çarpıtmaların, göz boyamaya yönelik açıklamaların da yapıldığını saptayabiliriz. Odak noktasında ise, ittifakın gayrı resmi ortağı HDP konusu bulunuyor.
KILIÇDAROĞLU’NDAN CAN SİMİDİ
HDP hakkında Anayasa Mahkemesi’ndeki kapatma davası yavaş da olsa ilerliyor. Anayasa Mahkemesi, 2 Eylül’de HDP’ye ön savunma için 2 ay ek süre verdi. Hem kapatma davası iddianamesi, hem de örneğin Kobani davasındaki gibi HDP ile PKK arasındaki somut bağlantıları ortaya koyan başka davaların iddianameleri nedeniyle HDP köşeye sıkışmış durumda. Bunun yanısıra Türkiye’de ve sınır ötesinde yürütülen etkili operasyonlar nedeniyle PKK’nın de beli büyük ölçüde kırılmış durumda. PKK’nın silahla sağladığı psikolojik üstünlük ortadan kalkınca HDP’den uzaklaşma eğilimi de güçleniyor. Ayrıca, HDP’nin PKK’nın uzantısı olduğu gerçeğinin “herkesin bildiği bir sır” olmaktan çıkması ve kamuoyunun bilincine çıkması, siyasal düzlemde “HDP’nin meşruiyeti”nin de geniş kesimlerce tartışılmasına neden oluyor.
Tam bu aşamada HDP’ye can simidi yine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan geldi. Kapatma davasına da başından beri karşı çıkan Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “Siyaset kurumunun 3540 yıldır çözemediği bir Kürt sorunu var. Kürt sorununu çözmek için meşru bir organa ihtiyacımız var. Devlet dediğiniz kurum gayrimeşru bir organla muhatap olmaz. Meşru organ kimdir? HDP'yi meşru organ olarak görebiliriz. Halkın desteği var. Parlamentoya gelmiş, dolayısıyla parlamentonun içinde bulunuyor görevini yapıyor. Dolayısıyla eğer bu sorun çözülecekse meşru bir organla da biz bu sorunu çözebiliriz.”
DERVİŞOĞLU’NDAN DESTEK
İyi Parti Grup Başkan Vekili Müsavat Dervişoğlu durur mu, hemen ittifak ortağına herkesten önce sahip çıktı. Hem Kılıçdaroğlu’nu destekledi hem de “HDP’nin meşru bir güç” olduğunu şu sözlerle savundu: “HDP’li TBMM Başkanvekili oturumları yönetiyor ve hepimiz de onun yönetimine katılıyor muyuz? Bu meşru mu, gayrımeşru mu tartışmasına en iyi cevaptır.” (Muharrem Sarıkaya, Habertürk, 21 Eylül 2021)
Dervişoğlu’nun bu açıklaması, bir süre önce Genel Başkanı Akşener’in, “Başkan Apo’nun heykelini dikeceğiz” diyen HDP’nin eski başkanı Selahattin Demirtaş’ın kahvaltıda buluşma davetini kabul etmesini akıllara getirdi. Demirtaş, cezaevinden avukatı aracılığıyla dışarıda olsa eşi Başak Demirtaş ile birlikte Meral Akşener'e kahvaltıya gidebileceğini söylemişti. Demirtaş “Kapısını çalar, kahvaltıya geldik derdim” demişti. Akşener ise bu konudaki sorulara “Kapmızı çalanı buyur ederiz” mealinde bir yanıt vermişti. (Milliyet, 7 Eylül 2020)
HESAP NASIL BOZULUR?
Türkiye’de muhalefeti destekleyeceğini açıktan ilan eden Biden yönetiminin, bu projede HDP’yi kilit bir konuma yerleştirdiği açık. CHP, İyi Parti ve HDP’nin oluşturduğu bu sacayağını Biden’ın neden kurmak istediğini, CHP Genel Bakanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “dış politikayı 180 derece değiştireceğiz” ve Başdanışmanı Ünal Çeviköz’ün “Mavi Vatan yayılmacılıktır” açıklamaları ile CHP ve İyi Parti’nin Rusya, İran, Çin düşmanlığını savunmasına, iç ve dış politikada ABD politikalarına uygun konumlanışına bakarak anlamak mümkün. Tersten bakacak olursak, aynı zamanda CHP ve İyi Parti’nin bu politikaları savunmasının nedenini de…
Türkiye’nin Mavi Vatan stratejisinden, Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlamayı hedefleyen Astana ortaklığına, PKK’yı nihai olarak bitirme konseptine uzanan politikaları, ABD’nin ve onun kurmak istediği cephenin hedefinde yer alıyor. CHP ve İyi Parti yöneticileri de Biden’ın bu projesinde milliyetçileri ve Atatürkçüleri HDP’nin arkasına takmak misyonunu üstlenmiş bulunuyor.
Bu hesap bozulur. Bunu yapabilmek için atılması gereken ilk adım, PKK’nın yasal uzantısı HDP’nin kapatılmasıdır. Böylece, Biden projesi en hassas yerinden yıkılır.