AYDINLIK / ANKARA

Önsözünü de Kılıçdaroğlu’nun yazdığı rapora tepkiler artıyor. Eski CHP Milletvekili ve Yöneticisi Mengü, kendisine ait blogda, “CHP bunu yapamaz” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Mengü yazısında CHP logosu, Kılıçdaroğlu’nun önsözü ve Kaboğlu imzasını taşıyan “Yasama yetkisi devredilemez” başlıklı raporu değerlendirdi.

Mengü’nün yazısı şöyle: 

Son günlerdeki gelişmeler Türkiye üzerine oynan oyunların daha tehlikeli bir boyut aldığını, yeni bir anayasa ile parlamenter sisteme dönme arzusu ile gündeme taşınarak dikkatler bu noktaya yoğunlaştırılırken basit bir oyunla, anayasadan “Türk”, “Türk Milleti”, “Türkiye Cumhuriyeti”, “Türk vatandaşı” kavramlarının çıkartılması öneriliyor.

Konuyu, gündeme getiren maalesef Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran, Atatürk’ün Partisi Cumhuriyet Halk Partisi’dir.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin Milliyetçiliği çoğulculuk anlayışına dayanır. Tüm etnik ve kültürel kimliklere saygılıdır. Ama bunu yaparken de Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu antlaşması olan Lozan antlaşması ile azınlık olarak nitelenmiş dini ve kültürel azınlıklardan başka yeni azınlıklar yaratılmasına karşıdır.

KURULTAYDAN GEÇİRİLMEDİ

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı’nın önsözü ve partinin antetli kağıdı ile diğer partilere gönderileceği söylenen bu çalışma, Cumhuriyet Halk Partisi’nin önerisi olarak kabul edilir.

Bu çalışmada ileri sürülen görüşler, bu konuda Cumhuriyet Halk Partisi’nin en yetkili organı olan Kurultay’dan da geçirilmemiştir. Bu nedenle Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı’nın önsözü ve partinin antetli kağıdı ile diğer partilere gönderilmesi yanlıştır.

Zira bu anlayış, Lozan Antlaşmasında bulunmayan ve Lozan’da Türk heyeti tarafından şiddetle karşı çıkılan yeni azınlıklar yaratma çabasıdır.

Türkiye Cumhuriyeti devletini kuran ve Türk ulusunu yaratan Atatürk’ün izlerini silmek, Batılı emperyalistlerin en büyük çabasıdır. Nitekim, Alman asıllı Ortadoğu uzmanı Kurt Ziemke “Yapılması gereken Atatürk’ün hem din hem de Kürt düşmanı olduğu fikrini yaymaktır” diyor. Amerikalı siyaset bilimci olan Samuel Huntington “Türkiye Atatürk’ün mirasını reddetmelidir” diyor. Eski CİA ajanı olan ve bugünkü yapının kapısını aralayan 12 Eylül Faşist darbesi hakkında “Bizim çocuklar yaptı” diyen Paul Henze “Atatürkçülük öldü, Nurcular ileri” diyor. Rand Corparation düşünce kuruluşunun daimi danışmanı ve CIA ajanı Graham Fuller de “Kemalizme son verin, Osmanlıyla övünün” demişlerdir.

Bütün bu beyanlar Türkiye üstüne oynanan oyunu ortaya koyuyor. Türkiye’nin her yöresinde yaşayan Kürt, Arap, Boşnak, Laz, Çerkes, Abaza, Arnavut, Roman gibi farklı etnik kimliklerinden yaratılmış Türk Milletini bölüp parçalamaktır istenen. Bilerek ya da bilmeyerek böyle bir şeye alet olanlar, bu ülkenin bölünmez bütünlüğüne hançer saplarlar.

Bunu herkes yapabilir ama Cumhuriyet Halk Partisi’nin yapacağını düşünmek bile abesle iştigaldir. Cumhuriyet Halk Partisi bunu yapamaz. Parti yönetimi bilerek ya da bilmeyerek böyle bir yanlışa düşse bile partiye ve onun kurucusuna ve ilkelerine gönülden bağlı, ulusalcı damarı oluşturan partililer, ki bunlar Cumhuriyet Halk Partililerin yüzde doksan dokuzunu oluştururlar, buna izin vermezler.”