TRT'de yayınlanan Bir Zamanlar Kıbrıs dizisi, ekranda seyirciyle buluştuğunda çok büyük bir sempati kazanmıştı.

Özellikle dönemin Kıbrıs Türklerinin yaşamına ve Dr. Fazıl Küçük ile Rauf Denktaş'ın liderlik ettiği egemenlik mücadelesine değineceği fikri dizinin popülaritesine çok büyük etki sağladı.

Ancak dizinin devam etmesiyle beraber senaryoda Kıbrıs halkını ve uzmanları rahatsız edecek hatalar olması ve tarihin çarpıtılması büyük tepki uyandırdı.

Gülgûn Feyman Budak'ın sunduğu Nasıl Yani programının gündemine giren bu konu üzerine birçok eleştiri geldi.

Nasıl Yani'ye konuk olan Kıbrıs Araştırmacısı Hasan Taş, Rauf Denktaş'ın kızı Ender Denktaş Vangör ve Dr. Fazıl Küçük'ün oğlu Mehmet Küçük diziye ilişkin görüş ve tepkilerini dile getirdi.

''HİÇ Mİ KIBRIS TARİHİ OKUNMAMIŞ, İNCELENMEMİŞ?''

Hasan Taş, dizi ekibinden bir şahsın senaryoda kendisine danışmak için iletişime geçtiğini ancak sonrasında danışılmadığını ifade etti.

Dizi başladığında çok sevindiğini söyleyen Taş, ilk bölümden sonra büyük hayal kırıklığına uğradığını söyledi:

Hiç mi Kıbrıs tarihi okunmamış, incelenmemiş? Türk Mukavemet Teşkilatı dizinin hiçbir yerinde yok. Rauf Denktaş ve Dr. Küçük Rumlar karşısında çok aciz gösterilmiş.

Yani bir tane rambo gidiyor Kıbrıs'a, o rambo orada her şeyi yapıyor. Böyle bir şey olur mu?

Ben dizi ekibine hatalar için ulaştım. Ama sonraki bölümlerde de değişen bir şey olmadı.

Senaryo Kıbrıs'ın duayen gazetecilerinden Ahmet Tolga'ya gönderildi. Ahmet Tolga görüşlerini ve senaryodaki hataları bir bir sundu. Buna rağmen değiştirilmedi.

Ender Denktaş Vangöl dizinin yapım sürecinde kendilerine ve Kıbrıs tarihinde etkili olan isimlere başvurulmadığından yakındı:

''İLK FRAGMAN YAYINLANINCA ŞAŞA KALDIK''

Diziyi görünce ürperdik. İlk fragman yayınlanınca şaşa kaldık. Çünkü manipülasyon var.

Olmuş ve olmamış kişilerin farklılaştırıldığı, tamamen pasifleştirildiği, tamamen dışlandığı bir senaryoyla karşılaştık ve hemen tepki gösterdik.

 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşları bunu kabul edemez. Bunu ancak kim kabul eder, bilmeyenler.

Senaryoda bir kişi geldi ve bizi kurtardı olarak göstermeleri... Bu kadar yanlış olabilir mi? Lütfen bu yanlıştan dönsünler.

''EN TEHLİKELİSİ 80 MİLYON KİŞİYE KIBRIS TÜRKÜ'NÜ AŞAĞILAYAN BİR ÜRÜN SUNULMASIDIR''

Mehmet Küçük, dizinin yapımı sırasında kendisine de danışıldığını, senaryo ile ilgili kaygılarını ve eksiklerini ilettiğini ama dikkate alınmadığı söyledi:

Dizi için yetkili mercilere müracaat ettik. Bu dizi yayına giriyor ama yanlış olduğu anlattık.

Senaryoya dair bilgi almak istedik. Verin senaryoyu biz size yardımcı olalım dedik.

Çünkü buradaki 300 bin küsür kişi bu diziyi görecek ve beğenmeyecektir. En tehlikelisi 80 milyon kişiye Kıbrıs Türkü'nü aşağılayan bir ürün sunulmasıdır.