Ürün danışmanı olarak çalıştığı iş yerinden hafta sonları ve izin günlerinde fotoğrafçılık yaptığı gerekçesiyle kovulan bir kişi, İş mahkemesi’ne başvurdu. İş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini belirten işçi, işe iadesini ve işe başlatılmazsa tazminat verilmesini talep etti. İşveren ise davacının fotoğrafçılıkla ilgilendiğini, işini yaparken şirketin imkanlarını kullandığını öne sürdü.

HAKLI FESİH TANIMI YAPILDI

İşveren işçinin, sözleşmeyi ihlal ettiğini ve sözleşmenin feshinin haklı sebebe dayandığını söyledi. Mahkeme, işçinin kâr maksatlı olarak başka bir iş yaptığını ve sözleşmeye aykırı davrandığını belirterek işçinin talebini reddetti. İşçi, davayı Bölge Adliye mahkemesi’ne götürdü. Mahkeme, işçinin mesai saatleri dışında yaptığı fotoğrafçılık işini, asıl işine yansıttığına dair delil bulunmadığını belirterek davayı kabul etti.

TİCARİ KAZANÇ ELDE ETTİĞİ TESPİT EDİLDİ

Bu kez işveren kararı temyiz etti. Yargıtay 22’nci Hukuk dairesi kararında, 'Çalışan, iş sözleşmesi devam ettiği sürece, özel de olsa başka bir işte çalışmamayı taahhüt eder. Çalışan, şirkette çalıştığı süre içerisinde, başka bir işverene ait iş yerinde veya kendi nam ve hesabına ücretli veya ücretsiz olarak çalışamaz' denildi. Böylece Yargıtay, işçinin iş sözleşmesine aykırı davrandığı için feshin haklı olduğuna kanaat getirdi ve Bölge Adliye mahkemesi hükmünün bozulmasına karar verdi.

YILLIK İZİNDE DE OLMAZ

Yıllık ücretli izin kullanmakta olan işçinin, izin süresi içerisinde başka bir yerde ücret karşılığı çalıştığı anlaşılması, Anayasal hakkı olan dinlenme hakkından vazgeçme sonucunu doğurur. Çalıştığı tespit edilen işçiye izin öncesi peşin olarak verilen izin ücreti işveren tarafından geri alınabileceği gibi, bu durum işverene; iş sözleşmesini tazminatsız olarak haklı nedenle derhal fesih hakkı verir.